13. Ceza Dairesi 2014/17414 E. , 2015/4373 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, banka kartının kötüye kullanılması
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
A-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde:
Daha önce hapis cezasına mahkumiyeti bulunmayan sanığa hükmolunan 4 ay 13 gün hapis cezasının 5237 sayılı TCK"nın 50/3. maddesi uyarınca anılan maddede yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinde zorunluluk bulunmakta ise de; sanığın emniyette tuvalete attığı kartın bulunmasında herhangi bir katkısının bulunmadığı ve rızai bir iadenin sözkonusu olmadığının anlaşılması karşısında, hırsızlık suçu açısından etkin pişmanlık koşullarının uygulanamayacağı, bu durumda hapis cezasının 1 yılın üstünde belirlenmesi gerektiği anlaşıldığından, bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Soruşturma ve kovuşturma aşamalarında 5271 sayılı CMK’nın 150/2. maddesi uyarınca, baroya yazı yazılarak yaşı küçük sanığın savunmasını yapmak üzere zorunlu müdafiler görevlendirilmesi nedeniyle, müdafilere ödenen avukatlık ücretinin dosyadaki bilgilerden düzenli mali geliri bulunmadığı anlaşılan sanığa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi suretiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasındaki yargılama giderlerine ilişkin kısımdan zorunlu müdafi ücretlerinin çıkartılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
../..
B-Sanık hakkında başkasına ait banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesine gelince:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanığın suça konu bankamatik kartını çaldıktan sonra ATM cihazında veya alışverişte kullanmadığının anlaşılması karşısında; sadece müştekinin cebinden aldığı diğer kağıtlardan bankamatik kartının şifresini tesbit etmeye çalışması ve başarılı olamaması şeklindeki eyleminin ne suretle banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçuna teşebbüs boyutuna ulaştığının karar yerinde tartışılmaması ,
2-Etkin pişmanlığın ne şekilde sağlandığı karar yerinde açıklanmadan, sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 168. maddesi ile uygulama yapılması,
3-Suçu işlediği tarihte 18 yaşından küçük olan sanık hakkında hükmedilen kısa süreli özgürlüğü bağlayıcı cezasının 5237 sayılı TCK’nın 50/3. maddesi gereğince adli para cezasına veya maddede yazılı diğer seçenek ve yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi,
4-Soruşturma ve kovuşturma aşamalarında 5271 sayılı CMK’nın 150/2. maddesi uyarınca, baroya yazı yazılarak yaşı küçük sanığın savunmasını yapmak üzere zorunlu müdafiler görevlendirilmesi nedeniyle, müdafilere ödenen avukatlık ücretinin dosyadaki bilgilerden düzenli mali geliri bulunmadığı anlaşılan sanığa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi suretiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın korunmasına, 12.03.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.