
Esas No: 2021/5313
Karar No: 2021/9587
Karar Tarihi: 26.05.2021
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2021/5313 Esas 2021/9587 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi(Müstemir Yetkili)
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili ile davalı ... vekili ve davalı ... Ltd. Şti. tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin davalı işverenler tarafından haksız nedenle feshedildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili ve yıllık izin ücret alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar Cevabının Özeti:
Davalılar vekilleri, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar davacı vekili ile davalı ... vekili ve davalı ... Ltd. Şti. tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davalıların tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Taraflar arasında davacının fazla çalışma hesabı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş-çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazi kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.
Somut uyuşmazlıkta davacı davalı iş yerinde 07.02.2008-07.10.2009 ve 02.11.2010-31.01.2012 ve 01.02.2012-30.06.2012 tarihleri arasında çalışmış olup hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının fazla mesai talebi yönünden davacı tanıklarının husumetli olduğu gerekçesiyle beyanlarına itibar edilemeyeceği belirtilerek 02.11.2010 tarihi öncesine ait fazla mesailerin ispat edilemediği, dosya içerisinde yer alan 02.11.2010 sonrasına ait kayıtlara göre; 02.11.2010 - 31.01.2012 tarihleri arasında davacının fazla mesai yapmadığı, 01.02.2012- 18.03.2012 tarihleri arasında kayıt bulunmadığı, 19.03.2012- 30.06.2012 tarihleri arasında ise kayıtlara göre fazla mesai alacağının hesaplandığı anlaşılmıştır. Öncelikle davacı tanıklarının husumetli olduğu gerekçesi ile beyanlarına itibar edilmeyerek 02.11.2010 tarihinden önceki dönemin davacı tarafça ispatlanamadığının kabulü ile kayıt olan dönemler yönünden kayıtlara göre hesaplama yapılması yerinde olmuştur. 02.11.2010 tarihi sonrasında kayıt olmayan dönemler yönünden yapılacak değerlendirmede ise davalı tanıklarından ... beyanında 01.02.2012 tarihinde davacıyla birlikte 14 kişi olarak işi devraldıklarını, 12 saat çalışma 24 saat dinlenme şeklinde çalışma sistemi olduğunu, bunun dışında ayrıca 14 elemanları olduğundan her gün bir çalışan izinde olduğundan bir kişinin ara vardiyaya çağrıldığını, ara vardiya denilen çalışmanın gece nöbetinde güvenliği sağlamak amacıyla takviye olarak yapılan 11 saatlik gece çalışması olduğunu beyan etmiştir. Gerekirse adı geçen davalı tanığı yeniden dinlenerek ve dosya içerisinde yer alan çizelgelerde ki çalışma sistemi de göz önünde bulundurularak davacının kayıt olmayan 01.02.2012 - 19.03.2012 tarihleri arasındaki çalışma sistemi tespit edilerek gece çalışması yapılan vardiyaların belirlenmesi ile ayrıca 14 günde bir yapılan 11 saatlik gece vardiyası da hesaba katılarak ve bu şekilde devam eden çalışmalarından gece vardiyasına denk gelen çalışmasında yasal haftalık 45 saat aşılmasa dahi 7,5 saati aşan çalışmalar yönünden fazla mesai alacağı hesaplanması gerektiği de göz önünde bulundurularak davalı tanığı ... beyanı dikkate alınarak fazla mesai alacağının hesaplanması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.
Ayrıca hükme esas alınan bilirkişi raporunda bahsi geçen 28.02.2010-31.01.2012 tarihleri arası kayıtların dosya içerisinde yer almadığı görüldüğünden (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesince 01.06.2020 tarihli geri çevirme kararı ile adı geçen kayıtların temin edilerek gönderilmesi istenmiş ve mahkemesince sözü edilen kayıtların ilgililerden istenmesine rağmen sunulmadığından bahisle geri çevirme kararı gereği yerine getirilmeyerek dosya tekrar temyiz incelemesi için Dairemize gönderilmiş olup hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetlenebilmesi açısından dosya içinde mevcut bilirkişi raporundan bahsi geçen kayıtların ... İş Mahkemesinin 2013/402, 2014/216 ve 2014/477 - 478 - 479 - 480 - 481 - 483 - 484 - 485 esas sayılı dosyalarında bulunduğunu belirtildiğinden ilgili mahkemelerden de sorularak bu kayıtların temin edilerek bir suretinin dosyaya eklenmesi gerekmektedir.
Anılan yönler düşünülmeden yanılgılı değerlendirme ile hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 26/05/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.