Esas No: 1996/5422
Karar No: 1998/1674
Karar Tarihi: 07.05.1998
Danıştay 3. Daire 1996/5422 Esas 1998/1674 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı kurum, tecil edilen gelir vergisi borcuna ait tecil faizinin, yılın 365 gün yerine 360 gün olarak kabul edilmesi sonucunda fazla tahakkuk ettirilerek tahsil edildiğini ileri sürerek iade istemiyle başvuruda bulunmuş ancak düzeltme şikayeti reddedilince dava açmıştır. Mahkeme, tecil faizinin hesaplanmasında yılın 360 gün olarak kabul edilmesinin vergilendirme veya hesap hatası oluşturmadığı gerekçesiyle düzeltme hükümlerinin uygulanamayacağına karar vermiştir. Kanun maddeleri olarak 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 116, 117 ve 118. maddeleri anılmıştır.
Daire : ÜÇÜNCÜ DAİRE
Karar Yılı : 1998
Karar No : 1674
Esas Yılı : 1996
Esas No : 5422
Karar Tarihi : 07/05/998
TECİL FAİZİNİN HESABI AÇIK BİR VERGİLENDİRME VEYA HESAP HATASI OLUŞTURMADIĞINDAN DÜZELTME HÜKÜMLERİNİN UYGULANAMAYACAĞI HK.
Davacı kurumun tecil edilen gelir (stopaj) vergisi borcuna ait tecil faizinin hesaplanmasında yılın 365 gün yerine 360 gün olarak kabul edilmesi sonucu fazla tahakkuk ettirilerek tahsil edilen paranın iadesi istemiyle düzeltme şikayet yoluyla Maliye Bakanlığına yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davayı; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 116. maddesinde, vergi hatasının, vergiye müteallik hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınması olarak tanımlandığı, 117. maddesinde de, hesap hatalarının, matrah hataları, vergi miktarında hatalar, verginin mükerrer olması şeklinde belirtildiği, olayda, tecil faizi hesaplanırken, yılın 365 gün yerine 360 gün olarak dikkate alınması suretiyle faizin fazla hesaplanmasının vergilendirme hatası teşkil ettiği, her ne kadar idarece yapılan uygulama 372 seri nolu Tahsilat Genel Tebliğinin 6. maddesinde verilen örnekte belirtilen açıklamaya uygun ise de, bu açıklamanın 6. maddede yer alan tecil faizinin amme alacağının tecilli sayıldığı tarihten itibaren ödenecek tahsilat miktarına günlük olarak uygulanacağı yolundaki hükme uygun bir açıklama olmadığı, tebliğdeki asıl kuralın nasıl uygulanacağı yolunda ilgililere yol gösteren farazi bir hesaplama tarzının tebliğ hükmü niteliğinde kabulüne olanak bulunmadığı gerekçesiyle kabul ederek fazla tahakkuk ettirilerek tahsil edilen tecil faizinin davacı kuruma ret ve iadesine karar veren … Vergi Mahkemesinin … gün ve … sayılı kararının; bankacılık teamülüne uygun olarak 360 gün üzerinden tecil tarihi ile taksit miktarının ödendiği tarihe kadar geçen gün sayısı dikkate alınarak hesaplanan miktarlarda isabetsizlik bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istemidir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 116. maddesinde vergi hatası, vergiye müteallik hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınması olarak tanımlanmış, aynı kanunun 117. maddesinde matrah hataları, vergi miktarında hatalar ve verginin mükerrer olması "hesap hataları" olarak, 118. maddesinde de, mükellefin şahsında, mükellefiyette, mevzuda ve vergilendirme veya muafiyet döneminde hata "vergilendirme hataları" olarak ifade edilmiştir.
Dava konusu olayda, davacı kurumun tecil edilen gelir (stopaj) vergisi borcuna ait tecil faizinin hesaplanmasında yılın 365 gün yerine 360 gün olarak kabul edilmesi sonucu fazla tahakkuk ettirilerek tahsil edilen paranın iadesi istemiyle, düzeltme şikayet yoluyla yapılan başvurunun reddi üzerine dava açıldığı anlaşılmaktadır.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 124. maddesi uyarınca düzeltme şikayet yoluna başvurulabilmesi için ortada açık bir vergi hatası bulunması gerekmektedir.
Tecil faizinin, yılın 360 gün olarak kabul edilerek hesaplanması, sözü edilen maddelerde tanımlandığı şekilde açık bir vergilendirme veya hesap hatası oluşturmadığından olaya düzeltme hükümlerinin uygulanması olanaksızdır. Bu nedenle mahkemece uyuşmazlığın vergi hatası kapsamında bulunmadığı gözetilmeden işin esasına girilerek fazla tahakkuk ettirilerek tahsil edilen tecil faizinin red ve iadesi yolunda verilen kararda yasal isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile … Vergi Mahkemesinin … sayılı kararının bozulmasına, karar verildi.