Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/24954 Esas 2016/6004 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/24954
Karar No: 2016/6004
Karar Tarihi: 19.04.2016

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/24954 Esas 2016/6004 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2014/24954 E.  ,  2016/6004 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, rücuan alacak istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde, davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı...Başkanlığı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki belgeler okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Sigortalının iş kazası veya meslek hastalığına uğramasına birden çok kişinin birlikte kusurlarıyla sebebiyet vermeleri halinde; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 61 ve 62’nci (818 sayılı Mülga Borçlar Kanununun 50 ve 51) maddeleri uyarınca teselsül hükümlerine göre birlikte sorumlulukları söz konusu olacaktır. Aynı yasanın 163. ( 818 sayılı Mülga Borçlar Kanununun 142.) maddesi hükmüne dayanarak davacı, zararının tümünü müteselsil sorumlulardan biri aleyhine açacağı tek bir dava ile isteyebileceği gibi sorumluların hepsi aleyhine açacağı tek bir dava ile de talep edebilir. Anılan yasanın 141. maddesi gereğince teselsül, ister yasadan, ister sözleşmeden doğmuş olsun, bu kuraldan yararlanmak için, zarara uğrayanın, talebi gereklidir. Bu halde, Türk Borçlar Kanunu’nun 62’inci maddesi uyarınca kendi payına düşeninden fazlasını ödeyen kişinin diğer müteselsil sorumlulara karşı rücu hakkı baki kalmak koşuluyla, her bir sorumlu yönünden kusurlarına düşen miktar ayrılmaksızın teselsül kurallarına göre sorumluluklarına hükmedilebilecektir.
    İş kazası veya meslek hastalığına birlikte neden olan sorumluların işveren ve üçüncü kişi olması durumunda, yapılan harcama ve ödemeler yönünden ayrık bir durum söz konusu olmadığından, müteselsilen sorumluluk esası geçerlidir.
    İş kazasında vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirlerden oluşan Kurum zararının, ilk davadan kalan kusur farkının, 506 sayılı Kanunun 26. maddesine dayanılarak tazminine dair somut olayda, temyiz incelemesinden geçerek kesinleşmiş ilk davada, davalı işverenin %60 ( firma müdürü Muzaffer Temizel"in % 10 kusuru da
    bunun içinde olmak üzere), ustabaşı Metin Boztepe"nin %30, kazalının %10 kusurlu olduklarının belirlendiği ve % 60 Kurum zararının hüküm altına alındığı anlaşılmaktadır. İşbu dava dilekçesinde, Kurum zararının toplam %90 kusur dikkate alınarak belirlenmiş olması ve buna göre bakiye Kurum zararının salt işverenden talep edilmiş olması, davacı Kurumun teselsüle dayanarak talepte bulunduğunu göstermektedir.
    Mahkemece, yukarıda belirtilen hususlar gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme ile, teselsül hükümlerine dayanılmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir.
    O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 19.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.