Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2012/16907 Esas 2013/4877 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/16907
Karar No: 2013/4877
Karar Tarihi: 04.04.2013

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2012/16907 Esas 2013/4877 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacılar, bir taşınmazın tapu iptal ve tescili için dava açmışlar. İddiaları arasında ehliyetsizlik, muris muvazaası ve vekalet görevinin kötüye kullanılması yasal nedenleri bulunmaktadır. Mahkeme, davanın reddine karar vermiş ve davacılar temyiz etmiştir. Yargıtay ise, ehliyetsizlik iddiasının açıklığa kavuşturulması için Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınması ve hukuki ehliyetin saptanması gerektiğini belirtmiştir. Hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddedilmesi doğru değildir. Kararda sayılan kanun maddeleri şunlardır: 2659 sayılı Yasanın 7. ve 16. maddeleri, 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3. maddesi, 1086 sayılı HUMK'nın 428. maddesi.
1. Hukuk Dairesi         2012/16907 E.  ,  2013/4877 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BEYPAZARI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 31/03/2011
    NUMARASI : 2008/25-2011/91

    Yanlar arasında görülen tapu iptal ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece  davanın, reddine  ilişkin olarak verilen karar davacılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi .raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü                      
    Dava, ehliyetsizlik, muris muvazaası ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptal tescil isteğine ilişkindir. 
    Mahkemece, hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; tarafların ortak mirasbırakanı E.K."nun kayden maliki bulunduğu 779 parsel sayılı taşınmazdaki ½ payını, vekil kıldığı davalı kızı M."in gelini N. (B.)Y. aracılığıyla 15/11/2002 tarihli satış akdi ile M. B.e temlik ettiği, anılan kişinin vekilin babası olduğu, vekilin 08/06/2005 tarihinde azledildiği, azilden sonra taşınmazın ara malik tarafından 21/06/2005 tarihinde diğer davalı V.G.e devredildiği anlaşılmaktadır.
    Davacılar dava dilekçesinde; muris muvaazası ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedeni yanısıra murisin temlik tarihinde hukuki ehliyete haiz olmadığını  ileri sürerek eldeki davayı açmışlardır.
    Hemen belirtmek gerekir ki; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 11.04.1990 tarih, 1990/1-152-236 sayılı kararında da  vurgulandığı üzere; bir davada birden çok  hukuksal  sebebe dayanılması olanaklıdır. Bu halde, mahkemece önem sırası dikkate alınmak suretiyle her bir hukuki sebep yönünden araştırma yapılması zorunludur.
    İddianın içeriği ve ileriye sürülüş biçiminden de, davada ehliyetsizlik yanısıra hile ile alınan vekaletnamenin kötüye kullanılması ve muris muvazaası hukuksal nedenine dayanıldığı açıktır.
    Bilindiği üzere; ehliyetsizlik, vekalet görevinin kötüye kullanılması ve muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil davalarının  zamanaşımı ya da hak düşürücü süreye tabi olmadığı, davanın niteliğine göre bu tür iddiaların süreye tabi kılınmaksızın her zaman ileri sürülmesinin olanaklı bulunduğu tartışmasızdır.
    Hal böyle olunca; somut olayda birden çok hukuki sebebe dayanıldığı ve dayanılan bu sebeplerden birisi  ehliyetsizlik olduğuna göre  kamu düzeniyle ilgisi ve ehliyetsizliğin saptanması halinde öteki nedenlerin incelenmesi gereğinin ortadan kalkacağı gözetilerek öncelikle mirasbırakanın tedavi gördüğü tüm sağlık  kuruluşlarından  tedavisiyle ilgili belge, hasta tabela ve müşahade kağıtları ile grafilerinin getirtilmesi,işlem tarihinde hukuki ehliyetinin  bulunup- bulunmadığının saptanması bakımından 2659 sayılı Yasanın 7. ve 16. maddesi hükümleri uyarınca Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Dairesinden rapor alınmak suretiyle  ehliyetsizlik iddiasının açıklığa kavuşturulması, hukuki ehliyete haiz olduğunun saptanması halinde diğer iddiaların değerlendirilmesi, tarafların yukarıda belirlenen hukuksal nedenlere dayalı olarak toplanan ve toplanacak delillerinin irdelenmesi ve varılacak sonuca göre bir hüküm kurulması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile  yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
    Davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabuluyle, hükmün  açıklanan  nedenden  ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 04.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar  verildi.

     

     

     

     

     

     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.