16. Hukuk Dairesi 2015/14810 E. , 2015/12835 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 181 ada 9 parsel sayılı 136,39 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca bahçe vasfı ile orman sınırları dışına çıkarıldığı ve bahçe üzerindeki 4 katlı binanın 1998 yılından beri ... oğlu ..."un fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., lehine kullanım şerhi bulunan taşınmazının yüzölçümünün eksik tespit edildiğini iddia ederek eksikliğin giderilmesi için dava açmıştır. Yargılama sırasında çekişmeli 181 ada 9 parsel sayılı taşınmazın sınırında bulunan temyize konu 181 ada 12 parsel sayılı 183,97 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz davalı hale getirilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 181 ada 12 parsel sayılı taşınmazın 21.02.2014 tarihli teknik bilirkişi raporuna ekli haritada (M) harfi ile gösterilen 42,98 metrekare yüzölçümündeki bölümünün taşınmazdan ifrazı ile 181 ada 9 parsel sayılı taşınmaz ile birleştirilmesine ve böylece 181 ada 12 parsel sayılı taşınmazın 140,99 metrekare olarak tesciline karar verilmiş; hüküm, 181 ada 12 parsel sayılı taşınmazda lehine şerh bulunan dahili davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece kullanım kadastrosu sırasında davacının fiili kullanım durumuna aykırı olarak sınırlandırma hatası yapıldığı ve davacının, 181 ada 12 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (M) harfi ile gösterilen bölümü üzerinde zilyetliğinin bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulüne dair hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Dava; 5831 sayılı Yasa ile değişik 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun Ek-4. maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sırasında davacı ... lehine kullanıcı şerhi verilen 181 ada 9 parsel sayılı taşınmazın 136,39 metrekare olan yüzölçümünün 160,00 metrekare olarak düzeltilmesi isteğine ilişkindir. 3402 sayılı Yasa"nın Ek-4. maddesi gereğince "6831 sayılı Yasa"nın 20.6.1973 tarihli Kanunla değişik 2. maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı, kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle bu Kanun"un 11. maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil edilir" hükmünü taşımaktadır. Bu maddenin amacı kadastro sırasında taşınmazın fiili kullanıcısının tespit edilmesidir. Bu maddeye dayanılarak açılacak davalarda kabul kararı verilebilmesi için öncelikle davacı tarafın taşınmazı kullandığının ispat edilmesi gerekmektedir. 181 ada 9 parsel sayılı taşınmazın sınırında bulunan temyize konu 181 ada 12 parsel sayılı taşınmaz davalı hale getirilmiş ve mahallinde 12.02.2014 tarihinde yapılan keşifte mahalli bilirkişiler, üzerinde 4 katlı bina bulunan 9 parsel numaralı taşınmazın sınırının, etrafını çevreleyen eski duvarlar olduğunu ve taşınmazın aynı sınırlar içerisinde uzun yıllardır davacı tarafından kullanıldığını beyan etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda 181 ada 12 parsel sayılı taşınmazın 21.02.2014 tarihli fen bilirkişi raporunda (M) harfi ile gösterilen ve davacının kullanımında olduğu kabul edilen bölümünün aynı ada 9 parsel sayılı taşınmaza eklenmesine karar verilmiş ise de dosya içerisinde bulunan sınırlandırma krokisine göre bu bölümde davalı ..."nın kullanımında olan 4 katlı binanın bir kısmının kaldığı anlaşılmaktadır. Öte yandan, temyize konu bölümün öncesinin kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, kullanım kadastrosu yapıldığı tarihte davacının ne şekilde zilyet olduğu hususu da belirlenmediği gibi salt teknik bilirkişi tarafından düzenlenen ve sınırlandırma krokisi ile çelişen rapora dayanılarak yazılı olduğu şekilde karar verilmiştir. Eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz. O halde doğru sonuca varılabilmesi için; yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, tespit bilirkişileri ve teknik bilirkişi katılımı ile yeniden keşif yapılmalı, yerel bilirkişi ve tanıklardan 3402 sayılı Yasa"ya 5831 sayılı Yasa ile eklenen Ek-4. maddesi uyarınca, temyize konu taşınmazın tespit günü itibariyle fiilen kim veya kimler tarafından, ne zamandan beri, ne şekilde kullanıldığı, etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı bilgi alınmalı, tespite aykırı sonuca ulaşılması halinde tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla taşınmaz başında dinlenmeli, beyanlar arasında aykırılık bulunması halinde çelişki giderilmeye çalışılmalı, teknik bilirkişiye keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, taşınmazların üzerindeki muhdesatların ve sınırlarında bulunan duvarların işaretli olduğu ayrıntılı rapor ve harita düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine,
02.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.