19. Ceza Dairesi Esas No: 2015/27888 Karar No: 2017/10210 Karar Tarihi: 28.11.2017
2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/27888 Esas 2017/10210 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme 2004 Sayılı Kanuna aykırılık suçunda verilen davada, CMUK'un 310/1. maddesinde belirtilen bir haftalık sürenin geçmesinden sonra yapılan temyiz başvurusunu reddetti. İkinci olarak, suç işleyen kişilerin cezalandırılacağı hükmünü içeren İcra ve İflas Kanunu'nun 333 /a maddesi gereğince borcunu ödeyebilecek durumda olanların borçlarını ödeme konusunda kasıtlı davrandıklarında cezalandırılabileceği belirtildi. Ancak, sanığın hukuki durumunun takdiri için somut olayda yeterli araştırma yapılmamıştır. Ayrıca, 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesiyle değiştirilen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 354. maddesini uzlaşıya engel olmayacak özel bir etkin pişmanlık hükmü olarak düzenlemektedir. Bu sebeple, sanıkla mağdur arasındaki anlaşmazlık uzlaştırıcının müdahalesiyle kısa sürede çözümlenebilir. Bu durum, soruşturma ve kovuşturma aşamasında öncelikli olarak uygulanması gereken bir kurumdur. CMK'nın 253, 254. maddelerinin uygulanması zorunlu olduğu kararı verilmiştir.
19. Ceza Dairesi 2015/27888 E. , 2017/10210 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜMLER : Beraat, Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre; 1- Şikayetçi vekilinin temyizi yönünden yapılan incelemede, Şikayetçi vekilinin, 16/10/2014 tarihinde tefhim olunan kararı, CMUK"nın 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık süreden sonra 24/11/2014 tarihinde temyiz etmesi nedeniyle temyiz isteminin, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak REDDİNE, 2- Sanık müdafinin temyizi yönünden yapılan incelemede, İcra ve İflas Kanunu’nun 333/a maddesinde; “Ticaret şirketlerinde hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olanların; ticari işletmenin borcu ödeyebilecek ekonomik güce sahip olmasına karşın kasıtlı olarak ticari işletmenin borçlarını kısmen veya tamamen ödemeyerek alacaklıları zarara sokmaları ve ayrıca bu eylemlerinin başka bir suçu oluşturmaması halinde cezalandırılacaklarının” hükme bağlanmış olması karşısında, somut olayımızda borçlu şirketin ticari defterlerinin sanıktan temin edilememesi halinde kayıtlı olduğu vergi dairesinden muhasebecisi tespit edilip buradan veya zabıta marifetiyle araştırılıp şirketin defter ve belgeleri ile banka hesapları üzerinde bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılıp, diğer icra takip dosyalarındaki borçlarda pasife eklenmek suretiyle takibin kesinleştiği tarih itibariyle borcu ödeme gücüne sahip olup olmadığı belirlenerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdiri gerekirken, sadece 2012 yılı kurumlar vergi beyannamesi üzerinden hazırlanan yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak eksik araştırma ile yazılı şekilde sanık ... hakkında mahkumiyet kararı verilmesi, Kabule göre de; 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden "etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile" ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun 354. maddesinin aynı Kanun"un 333/a maddesinde düzenlenen suç yönünden uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, suçun işlenmesinden sonra fail ile mağdur arasındaki çekişmeyi bir uzlaştırmacının girişimiyle kısa zamanda tarafların özgür iradeleriyle ve adli merciler daha fazla meşgul edilmeden sonuçlandırmayı amaçlayan uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması ve İcra ve İflas Kanunu"nun 354. maddesinin yerine geçip anılan maddenin uygulanmasını ortadan kaldırmaması karşısında, sanık ... hakkında 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik CMK"nın 253, 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, şikayetçi vekili ile sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 28/11/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.