16. Hukuk Dairesi 2015/9378 E. , 2015/12829 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi isteminin süre yönünden reddine ilişkin ek karara karşı davalı vekilinin temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucunda ... Köyü çalışma alanında bulunan 1104 parsel sayılı 25.200,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz vergi kaydı uyarınca ... adına tespit ve 28.09.1989 tarihinde tescil edilmiş, bilahare satış sebebiyle davalı ... adına intikal görmüş, uygulama kadastrosu sonucunda söz konusu taşınmaz, 145 ada 8 parsel numarasıyla 24.539,14 metrekare yüzölçümlü olarak tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... ..., hissedarı olduğu eski 1105 parsel, yeni 145 ada 9 parsel sayılı taşınmaz ile davalıya ait çekişmeli 145 ada 8 parsel sayılı taşınmaz arasındaki sınırın yanlış belirlendiği ve 145 ada 9 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının çekişmeli taşınmaz içerisinde kalmış olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulü ile çekişmeli 145 ada 8 parsel sayılı taşınmazın 25/02/2014 tarihli bilirkişi raporu Ek-3"te (A) harfi ile gösterilen 5983,62 metrekare yüzölçümlü bölümün davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile bu bölümün davacıya ait 145 ada 9 parsel sayılı taşınmaza eklenerek davacı ... ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece; davalı vekilinin, yasal temyiz süresinden sonra hükmü temyiz ettiği gerekçesiyle temyiz talebinin reddine dair ek karar verilmiş; verilen ek karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Mahkemece davalı ..."ın temyiz istemi adı geçene kararın tebliği ile hükmün temyiz tarihi arasında temyiz süresinin geçtiği gerekçe gösterilerek reddedilmiş ise de davalıya gerekçeli kararın, “ Muhatap tebliğ anında olmadığı için tebliğ evrakı Tebligat Kanunu"nun 21. maddesine göre ... Mahallesi muhtarına tebliğ edildi, 2 nolu haber kağıdı kapısına yapıştırılarak komşusu ... haberdar edildi” şerhiyle tebliğ edildiği, davalıya yapılan bu tebligatta, tebliğ memuru tarafından, beyanına başvurulan komşunun imzasının alınmadığı, imzadan imtina edilmiş ise bu durumun da tevsik edilmediği, bu haliyle tebliğ işleminin 7201 sayılı Kanun"un 21/1 ve 23/7. maddeleri ile Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30 ve 35. maddeleri hükümlerine aykırı olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, mahkemenin, temyiz isteminin reddine ilişkin ek kararı isabetsiz olup, bu karara yönelik temyiz itirazlarının kabulüyle, yerel mahkemenin “temyiz isteminin reddine” dair 18.03.2014 tarihli Ek Kararının BOZULARAK ortadan kaldırılmasına,
Davalının esasa yönelik temyiz inceleme istemine gelince; dava, her ne kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 22/a maddesi uyarıca yapılan kadastro tespitine itiraz davası olarak açılmış ise de iddianın ileri sürülüş biçimi, keşif ve tüm dosya kapsamından tesis kadastrosu sırasında 145 ada 8 sayılı parselin mülkiyetine ilişkin sınırlamanın hatalı olduğu ileri sürürlerek açılan dava niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Bu nitelikteki davalar 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü süreye tabidir. Çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin 27.09.1988 tarihinde yapıldığı ve kadastro tespitinin kesinleşerek 28.09.1989 tarihinde tapuya tescil edildiği göz önünde bulundurulduğunda tutanağın kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında 10 yıldan fazla süre geçmiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesi uyarınca, kadastro tespitinin kesinleşmesinden itibaren 10 yıl geçtikten sonra artık, "kadastrodan önceki nedenlere" dayanılarak dava açılamaz. Hak düşürücü süre, hakim tarafından re"sen dikkate alınması gereken dava şartlarındandır. Hal böyle olunca mahkemece davanın açıklanan nedenle reddine karar verilmesi gerekirken hak düşürücü sürenin geçtiği gözetilmeksizin davanın esası hakkında karar verilmesi isabetsiz olup, davalının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 02.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.