8. Hukuk Dairesi 2011/7254 E. , 2012/2046 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Mal rejiminin tasfiyesi
... ile ... aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi davasının dava dilekçesinin iptaline dair Hatay 1.Aile Mahkemesinden verilen 25.05.2011 gün ve 1030/654 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, evlilik birliği içinde edinilen dava dilekçesinde kısmen ada ve parsel numaraları, kısmen adresleri belirtilen taşınmazların, 31 DR 733 plakalı aracın, şirket hisseleri ve banka hesaplarının davalı eş adına kayıtlı bulunduğunu, dava konusu tüm mal varlığının edinilmesine vekil edeninin katkısı olduğunu açıklayarak, mal rejiminin tasfiyesi ile şimdilik 1.000 TL"nin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, TMK.nun 178.maddesine göre zamanaşımı süresinin dolduğunu, tarafların boşanma protokolüyle her türlü hakları nedeniyle ibralaştıklarını, kaldı ki uyuşmazlık konusu malvarlığının edinilmesine davacının katkısı bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava dilekçesindeki belirsizliklerin ve eksiklerin giderilmediği gerekçesiyle dava dilekçesinin iptaline karar verilmiştir. Hüküm davacı ve davalı vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Taraflar 1982 yılında evlenmiş, 1.12.2005 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 1.12.2005 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliği sona ermiştir. TMK.nun 179.maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır. Taraflar arasında başka bir mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise TMK.nun 202.maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabidirler. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2.maddesine göre boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir.
Dava dilekçesi içeriğine göre; dava katkı payı alacağı, katılma alacağı ve değer artış payı alacağına ilişkindir. Davacı, dava dilekçesinde talebe konu mal varlığının bir bölümünün ada ve parsel numaralarını açıklamış, bir bölümünün ise adreslerini ve ayırt edici özelliklerini belirterek istekte bulunmuştur. Mahkemece 17.12.2010 günlü yargılama oturumunda davacı tarafa, tasfiyesi istenilen mal varlığının ve değerlerinin ayrıntılı ve açık olarak bildirilmesi için kesin mehil verilmiş; davacı vekili bu sürede 03.01.2011 tarihli dilekçe ile dava dilekçesinde belirtilen mal varlığının belirlenebilenlerinin ada-parsel numaralarını, belirlenemeyenlerin adres bilgilerini belirterek, yanısıra talebe konu mevduatlar açısından mahkemece sorulup belirlenmesi için ilgili banka şubelerini bildirirerek fazla hakları saklı tutulmak üzere 100.000 TL katkı, katılma ve değer artış payı alacağının reeskont faiziyle birlikte tahsilini istemiştir. Talep aynı tarihli makbuzla harçlandırılmıştır.
Hüküm tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK.nun 179.maddesinde (HMK.119) dava dilekçesinde bulunması gereken unsurlar sayılmış bulunmaktadır. Bunlardan bir bölümü zorunlu unsur olup, mahkemece resen gözetilmelidir. HUMK.nun 179.maddesinde sayılmış olmasına rağmen hukuki sebepler ve cevap süresi dava dilekçesinde bulunması zorunlu unsur değildir. Bunun dışındaki kayıtlar (ki bunlar tarafların ve varsa kanuni temsilci veya vekillerinin ad-soyad-adresleri, davanın konusu, davacının iddiasının dayanağı vakıalar ve delilleri, açık şekilde iddia ve davacı veya kanuni temsilci veya vekilin imzası) veya kayıtlardan birinin noksan olması halinde, davalı taraf dava dilekçesinin düzenlenmesinde kanuni eksiklik bulunduğu gerekçesiyle ilk itirazda bulunabileceği gibi, mahkeme de talep sonucunun açık olmaması halinde HUMK.nun 75/2. maddesine göre izahat isteyebilir. Somut olayda davalı taraf dava dilekçesinde gösterilen değerin gerçek değer olmadığını ileri sürmüş; mahkeme de dava dilekçesindeki talep sonucunun açıklanması yönünde davacıya yukarıda yazılı şekilde süre ve imkan tanımıştır. Dava dilekçesine, verilen mehil üzerine sunulan dilekçeye ve dosya kapsamına göre, davada dayanılan vakıalar ve talep sonucu açık bulunmaktadır. Bir kısım taşınmazın tapuya kayıt bilgilerinin davacı tarafından bildirilememiş olması, ancak belirtilen adres-tarif ve niteliklerine göre belirlenebilir olması nazara alındığında, talep konusunun belirlenmemiş olduğundan söz edilerek, HUMK.nun 193.maddesine göre dava dilekçesinin iptaline karar verilmesi doğru olmamıştır. Mahkemece yapılacak iş; uyuşmazlığın esası bakımından iddia ve savunma doğrultusunda inceleme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesidir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ve davalı vekillerinin temyiz itirazlarının kabulüyle usul ve yasaya aykırı bulunan hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve 18,40 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya ayrı ayrı iadesine 22.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.