17. Hukuk Dairesi 2016/265 E. , 2016/501 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :...........Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalılar ...,.......... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Davacılar vekili, davacılardan ....."ün eşi,........ ve ......."ın babası, ........ ve ......"ın oğlu olan yaya ........."a, davalıların maliki,sürücüsü ve trafik sigorta şirketi olduğu aracın çarpması sonucu vefat ettiğini belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak davacılardan eş iki çocuk için ayrı ayrı 500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan ve her bir davacı için ayrı ayrı 15.000,00 TL olmak üzere toplam 75.000,00 TL manevi tazminatında sigorta şirketi hariç diğer davalılardan faizi ile birlikte tahsilini ve hüküm kesinleşinceye kadar işleten ve sürücünün taşınır, taşınmaz malları ile bankalardaki ve 3.kişilerdeki hak ve alacaklarının ve kazaya karışan ...... plakalı aracın üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir.
Mahkemece, 06.11.2014 tarihli tensip tutanağı ile davanın konusunun davalılara ait taşınır ve taşınmaz mallarının mülkiyetinin aynına ilişkin olmaması nedeniyle davacılar vekilinin ihtiyati tedbir konulması talebinin reddine, davacıların talep miktarı talebin konusu ve mahkeme hükmü kurulması durumunda alacağın teminat altına alınması amacıyla kazaya karışan .... Plakalı araç üzerine, davalıların taşınır ve taşınmaz malları ile bankalardaki ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmiştir.
Davalılar ..., ...... vekili, ihtiyati haciz kararının ağır sonuçlar doğuracağını, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, ihtiyati haciz kararının ancak doğmuş alacaklar yönünde verilebileceğini, davacı tarafın maddi tazminat taleplerinin diğer davalı sigorta şirketi tarafından teminat altına alındığını belirterek ihtiyati haczin kaldırılmasını istemiştir.
Mahkemece, duruşma açılarak, talebin haksız fiil hükümlerine dayalı oluşu, haciz talebinin kaldırılması halinde davacının muhtemel tazminatını tahsil etmesinin imkansız hale gelmesi dikkate alınarak ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar ..., ....... vekilince temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalılar ..., ...... vekili"nin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA 18.1.2016 gününde Üye ......."ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
(KARŞI OY)
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, davacılar bu miktarları belirtmek suretiyle ...... dışındaki davalılardan tazminatın tahsilini talep etmiş ve hüküm kesinleşinceye kadar işleten ve sürücünün taşınır, taşınmaz malları ile bankalardaki ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ve kazaya karışan .......... plakalı aracın üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir.
Mahkemece 06.11.2014 tarihindeki tensip tutanağı ile davanın konusunun, davalılara ait taşınır ve taşınmaz mallarının mülkiyetinin aynına ilişkin olmaması nedeniyle davacıların ihtiyati tedbir taleplerinin reddine,
Davacıların talep miktarı ve hüküm kurulması durumunda alacağın teminat altına alınması amacıyla kazaya karışan ..... plakalı araç üzerine, davalıların taşınır ve taşınmaz malları ile bankalardaki ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklılarına ihtiyati haciz konulmasına karar verilmiştir.
Her iki davalının teminatı da kapsayacak şekilde ihtiyati haciz kararına itirazları üzerine mahkemece 11.12.2014 tarihli kararı ile itirazın reddine karar verilmiştir.
İtirazın reddine ilişkin karar, borçlu davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
HUMK 389 ve 399.maddeleri ihtiyati tedbiri düzenlemiştir.
İhtiyati tedbir, davacının davayı kazanması halinde dava aşamasında sonucu güvence altına almaya yarayan bir hukuki korumadır. Davadan önce veya dava sırasında istenebilir.
Mahkemece, deliller değerlendilir, yargılama sırasında durum ve koşullarda değişiklik olması halinde talep halinde tedbir kararının kaldırılması ve değiştirilmesi mümkün olup teminat aranmaksızın takdire dayalı olarak verilebilir (HMK.396/1.mad). İhtayiti tedbir taleplerinin reddi veya kabulü halinde itiraz üzerine verilerek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulur (HMK.341/1). Ancak henüz istinaf başvuru yolu uygulanmadığından İBK göre bu kararların temyizi de mümkün değildir.
Konusu bir mikmtar paranın ödemesi olan davalar bakımından da şartları mevcut ise ihtiyati tedbir konulması teorik olarak mümkündür. Ancak uygulaması, sonuçları, hukuki nitelikleri nazara alınarak değerlendirme yapılması gerekmektedir.
İhtiyati haciz ise İİK 257 ve devamı maddelerde yer almıştır.
Kısaca ihtiyati haciz için herşeyden önce bir para alacağının bulunması gerekir. Davadan önce veya sonra istenebilir. İhtiyati haciz için gerekli şartlar İİK 257.madde de düzenlenmiştir. Rehinle temin edilemeyen ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan mal ve varlıklarını haczettirebilir. İhtiyati haciz talebinde bulunan alacaklıdan ilerde haksız çıkması durumunda borçlunun veya üçüncü kişilerin buyüzden uğrayacağı zararları karşılamak için teminat alınır (İİK.259/1.mad). Bu hüküm emredici olup istisnaları İİK. 259/2-3 fıkralarda düzenlenmiştir. Teminat, uygulamada alacaklı olduğu iddia edilen miktarın %10 veya %15 olarak uygulanmakdadır. Borçlunun, bu teminatın cinsine veya yeterliliğine itiraz etmesi de mümkündür. (İİK.m.265/1) 265/son maddelere göre itiraz üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulur. Verilen karar kesindir. Ancak henüz istinaf mahkemeleri uygulaması yürürlüğe girmediğinden İİK 265/5.maddesi gereğince temyiz yoluna başvurulmakta olup, verilen kararlar kesindir.
Tüm bu açıklamalar ışığında, somut olayda davacılar destekten yoksun kalmaya yönelik maddi ve manevi tazminata ilişkin para alacağı ile ilgili ihtiyati tedbir talebinde bulunmuştur. Mahkemece bu talep davanın niteliğine göre ihtiyati haciz olarak kabul edilmiş, ancak İİK 259/1 maddesinde belirlenen HUMK 96.maddesinde sayılan tazminatlardan bir tanesine karar vermeden teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı verilerek Yasanın emredici hükmüne aykırı davranılmıştır. Buna göre teminat, sadece borçlunun ihtiyadi haciz sebebiyle uğrayabileceği zararlar için değil, üçüncü kişilerinde uğrayacakları zararlar için gösterilmelidir. Dava konusu olayda alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirir. Bu nedenle teminatı alınmadan mahkemece ihtiyadi haciz kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Alacak istemi İİK 259/2-B fıkralarda sayılan kalemlere ilişkin de değildir. Kanunlar ve mahkemeler önünde alacaklı ve borçlununun eşitlikleri ilkesi çerçevesinde ve davanın reddi halinde aleyhine ihtiyati haciz verilen borçlunun veya 3"ü şahısların uğradığı zararın güvence altına alınmamış olmasının yasal düzenlemeye aykırı olduğundan mahkemenin davacı talebini (HUMK 26) aşarak ve teminat almaksızın verdiği ihtiyati hacze itirazın reddine ilişkin kararının bozulması gerektiği görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.