22. Hukuk Dairesi 2015/7843 E. , 2016/14226 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Taraflar arasındaki, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, bakiye süre ücret, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücret alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı sebeplerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar avukatlarınca istenilmesi ve davalı avukatınca duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 10.05.2016 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına vekili Avukat... ile karşı taraf adına vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, aylık ücret, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut olayda, mahkemece, davacının 14.04.2004-23.07.2012 tarihleri arasında kesintisiz çalıştığı kabul edilmiştir. Ne var ki, .... Kurumu kayıtlarında, 07.12.2004-01.04.2005 tarihleri arasında kesinti bulunmaktadır. Mahkemece, kayıtlarda görünen kesintinin gerçek bir kesinti olup olmadığı meselesinin üzerinde durulmaması hatalı olmuştur. Anılan sebeple, tanıkların bordro tanığı olup olmadıkları da denetlenerek, beyanlarına yeniden başvurulmalı ve söz konusu sigorta kaydındaki kesintinin gerçeği yansıtıp yansıtmadığı belirlenmelidir.
3-Davacının aylık ücret miktarı noktasında taraflar arasında uyuşmazlık vardır. Mahkemece, davacının aylık ücret miktarının belirlenmesinde, yapılan emsal ücret araştırması yetersiz olduğu gibi, işçi ücret ödemelerinin yapıldığı banka hesabı kayıtları celp edilerek incelenmemiştir. Anılan sebeple, emsal ücret araştırması genişletilerek değişik işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği sorulmalı, işçi ücret ödemelerinin yapıldığı banka kayıtları celp edilmeli ve dosya kapsamındaki tüm deliller bir arada değerlendirilerek, aylık ücret miktarı noktasındaki uyuşmazlık çözümlenmelidir.
4-Davacı vekili, dosyaya sunulan bir kısım ücret bordrolarına karşı imza itirazında bulunmuş olup, mahkemece, fazla çalışma ve tatil günü ücretleri yönünden bordrolardaki tahakkukların değerlendirilmesinde, öncelikle imza itirazının nazara alınması gerekirken, bu yönde bir işlem yapılmaması hatalı olmuştur. Anılan sebeple, imzaya itiraz edilen ücret bordrolarındaki imzanın davacıya ait olup olmadığı belirlenmeli, imzanın davacıya ait olduğu bordrolar, imzanın davacıya ait olmadığı bordrolar ve tamamen imzasız olan bordrolar birbirinden ayırt edilmelidir. Neticeye göre, imzanın davacıya ait olmadığının belirlenmesi ihtimalinde bu bordrolardaki tahakkukların ve ayrıca tamamen imzasız olan bordrolardaki tahakkukların banka aracılığıyla ödenip ödenmediği yönünde banka kayıtları celp edilerek incelenmeli ve neticeye göre bir sonuca gidilmelidir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, ücret bordrolarındaki tatil günü ücreti tahakkuklarının, çalışma karşılığı olmayan tatil günü ücretine mi, yoksa çalışma karşılığı olan tatil günü ücretine mi ilişkin olduğu hususlarının tartışılmaması bir diğer hatalı yöndür.
5-Dosyaya sunulan, 12.12.2011 tarihli, ibraname başlıklı, işçi imzalı belgede, davacıya 1.485,00 TL hafta tatili ücreti ödendiği belirtilmiştir. İmzaya itiraz edilmemesi karşısında, söz konusu ibranamenin makbuz hükmünde olduğu kabul edilerek, ödendiği yazılı olan 1.485,00 TL"nin hafta tatili ücreti alacağından mahsup edilmesi gereklidir. Mahkemece, söz konusu belgenin nazara alınmaması hatalıdır.
6-Kabule göre de; fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarında uygulanan indirim sebebiyle reddine karar verilen talep miktarının, davalı lehine takdir edilecek vekalet ücretinin belirlenmesinde nazara alınmaması gerekirken, aksi yönde kabulle sonuca gidilmesi isabetsizdir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, davacı yararına takdir edilen 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine, davalı yararına takdir edilen 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.