22. Hukuk Dairesi 2015/6906 E. , 2016/14224 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Taraflar arasındaki, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, ilave tediye, ikramiye, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ile %5 fazlalık ücret alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı sebeplerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar avukatlarınca istenilmesi ve davacı avukatınca duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 10.05.2016 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına vekili Avukat ... ile karşı taraf adına vekili Avukat .. geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, ilave tediye, ikramiye, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel ücretleri ile ücret alacaklarının günlük yüzde beş fazlalık alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut uyuşmazlıkta, kesinleşmiş hizmet tespiti kararına göre, davacının işe giriş tarihinin 01.01.1994 olduğunun kabul edilmesi gerekirken, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, 01.12.1993 tarihinin esas alınması hatalı olmuştur.
3-Davacının, 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun kapsamında bulunmadığı, 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında çalıştığı dosya içeriğiyle sabittir. Mahkemece de, karar gerekçesinde, davacının 5953 sayılı Kanun kapsamında bulunmadığının kabul edildiği açıklanmış ise de, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, 5953 sayılı Kanun hükümleri uygulanarak, kıdem tazminatı çıplak ücret üzerinden hesaplanmış; yıllık izin süreleri anılan kanuna göre belirlenerek izin ücretinin iki kat ücret üzerinden ödenmesi gerektiği benimsenmiş; ulusal bayram ve genel tatil ücretinde yüzde elli zamlı ücret esas alınmış ve kanuni günlük çalışma saatinin sekiz saat olduğu kabul edilmiştir. Bu halde, karar gerekçesi ile hüküm sonucu arasında çelişki oluşmuştur. Davacının 4857 sayılı Kanun kapsamında çalıştığının nazara alınarak sonuca gidilmesi gereklidir.
4-Mahkemece, davacı tanıkları beyanlarına itibarla, fazla çalışma ücreti alacağı hüküm altına alınmıştır. Davacının kısmi süreli iş sözleşmesiyle çalıştığı sabittir. Kesinleşen hizmet tespiti kararında, itibar edilen 27.10.2010 tarihli bilirkişi raporunda, dinlenen tanıklar, davacının uzun bir süre aynı zamanda dava dışı bir işverene ait işyerinde tam zamanlı çalışması ve işin niteliği değerlendirilerek, davacının günlük mesaisinin dört saatle sınırlı olduğu ve haftanın yedi günü çalışmasını sürdürdüğü kabul edilerek kısmi zamanlı çalışma esasları belirlenmiş ve sonuca gidilmiştir. Bu rapora göre tesis edilen hüküm, Yargıtayca onanarak kesinleşmiştir. Eldeki davada, dinlenen davacı tanıkları, çalışma saatlerinin 09:00"da başladığını ve 18:00 veya 22:30"a kadar sürdüğünü beyan etmiş iseler de, bu beyanların davacının işinin niteliğine, kesinleşmiş hizmet tespiti davasında benimsenen kısmi zamanlı çalışma esasına ve ayrıca davacının uzun bir süre aynı zamanda dava dışı başka bir işverene ait işyerinde tam zamanlı çalıştığını gösterir resmi kayıtlara uygun olmadığı açıktır. Bu halde, söz konusu tanık beyanlarına göre, davacının çalışma saatlerinin belirlenmesi mümkün değildir. Dosya kapsamına göre, 4857 sayılı Kanun hükümleri uyarınca, fazla çalışma yapıldığının usulünce ispatlanamadığı nazara alınarak, fazla çalışma ücreti alacağı talebi reddedilmelidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, davacı yararına takdir edilen 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine, davalı yararına takdir edilen 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.