Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/25279 Esas 2016/5980 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/25279
Karar No: 2016/5980
Karar Tarihi: 19.04.2016

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/25279 Esas 2016/5980 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2015/25279 E.  ,  2016/5980 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :İş Mahkemesi


    Dava ve birleşen dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucu ilamında belirtildiği şekilde, davalı .... hakkında açılan davanın reddine, diğer davalılar hakkında açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı ve davalılar ... ve ... avukatlarının temyiz etmeleri üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1-)Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    1-)6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK.) 297. maddesinin (b) bendinde (Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 388. maddesinde) tanımlanan unsurları taşıması ve “tarafların kimliklerini... ” kapsaması yönündeki hükümlerinin kararın yazımında dikkate alınması gerekmekte olup, karar başlığına ..."nın yazılmaması ve asil olarak yazılmaması gereken muris ... isminin mükerrer yazılmış olması;
    2-)09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında da açıkça vurgulandığı üzere, bir Mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda; Mahkeme yönünden o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine bozma kararında açıklanan hukuki esaslar çerçevesinde hüküm kurmak yükümlülüğü doğar. Bu hukuki aşama "usuli kazanılmış hak" olarak adlandırılır. Bu hukuki müessese Mahkemeye; hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararındaki esaslar ve istenilenler kapsamında işlem yapmak ve hüküm kurma zorunluluğunu getirir.
    Uzun yıllardan beri Yargıtay’ın kökleşmiş, sapma göstermeyen uygulamaları ve öğretide benimsenen usuli kazanılmış hak müessesesi, usul hukukunun dayandığı vazgeçilmez ana temellerinden biridir.
    Bu hukuki kuralın ancak iki istisnası bulunmaktadır. Bunlardan biri, Mahkemece Yargıtay bozma kararına uyulduktan sonra görülmekte olan davaya uygulama imkanı olan yeni bir içtihadı birleştirme kararı çıkması; diğeri de, 04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında belirlendiği üzere, hükmüne uyulan bozma kararından sonra görevle ilgili yeni bir yasal düzenlemenin getirilmiş olmasıdır. Olayda, Dairemizin bozma kararına uyulmakla, meydana gelen usuli kazanılmış hakkın sonuç doğurmayacağı haller söz konusu değildir.
    Yapılan açıklamalar çerçevesinde mahkemenin uyma kararı verdiği Dairemizin bozma ilamında benimsendiği üzere, davalı ... AŞ nin, kurumun ilk peşin sermaye değeri zararının % 90 ı olan 19.936,33 TL nin onay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte diğer davalılarla birlikte müteselsilen tazminle sorumlu tutulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması;
    3-)31.01.2004 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak bazı maddeleri 01.01.2005 tarihinden itibaren yürürlüğe giren 5083 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Para Birimi Hakkındaki Kanun’un 2. maddesinin 2. bendindeki “Türk Lirası değerlerin Yeni Türk Lirasına dönüşüm işlemlerinin ve Yeni Türk Lirası cinsinden yapılan işlemlerin sonuçlarında ve ödeme aşamalarında yarım Yeni Kuruş ve üzerindeki değerler, bir Yeni Kuruş’a tamamlanır, yarım Yeni Kuruş’un altındaki değerler dikkate alınmaz” düzenlemesi gözetilmeksizin, yarım kuruş üzerindeki değerlere hükümde yer verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenleridir.
    O hâlde, davacı ve davalılar ... ve ... avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 19.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.