7. Ceza Dairesi 2017/1573 E. , 2017/9572 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, Müsadere, Tasfiye
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Katılan ... İdaresi vekilinin temyizinin kapsamının nakil aracı ile sınırlı olduğu gözetilerek yapılan incelemede;
1-5237 sayılı TCK.nun 51. maddesi uyarınca hapis cezasının ertelenebilmesi koşulları olarak; "daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkum edilmemiş olması, suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması gerekir." hükmü düzenlenmiştir.
Gerekçelerin cezaların şahsiliği ilkesine uygun bulunması, keyfilikten uzak olması, sanığın geçmişteki hali ile yargılama sırasında izlenen kişiliği ile ilgili bilgi ve belgelerin yerinde takdir edildiğini göstermesi gerekir.
Bu itibarla; Sanık ..."ın mahkum olduğu önceki hükümlülüğün kesin nitelikte adli para cezası olması nedeniyle sabıkasında engel hali bulunmayan, duruşma tutanaklarına yansıyan olumsuz davranışları saptanmayan, duruşmadaki iyi hali ve mahkemedeki tutumu dikkate alınarak hakkında TCK.nun 62. maddesi gereğince takdiri indirim uygulanan sanığın bir daha suç işleyeceğine dair olumsuz kanaatin nasıl oluştuğu Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde açıklanmadan "sabıkasının olması nedeniyle sanığa verilen cezanın ertelenmesi halinde ileride bir daha suç işlemekten çekineceğine dair mahkememizde olumlu kanaat hasıl olmadığından"" şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde TCK.nun 51. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
2-24.11.2015 günlü 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Uzun süreli hapis cezası ertelenmeyen sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde yazılı sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet hakları ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverilmesine, altsoyu dışında kalanlarla ilgili bu hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmemesi,
3-Dava konusu eşyanın müsaderesi ile yetinilmesi gerekirken söz konusu eşyanın tasfiyesine de hükmedilmesi,
4-Sanık ..."ın tekerrüre esas alınan Konya 9. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2012/953 Esas 2013/766 karar sayılı ilamı ile sanığın mahkum olduğu önceki hükümlülüğünün miktar itibariyle kesin nitelikte adli para cezası olduğu ve tekerrüre esas alınamayacağı gözetilmeksizin 5237 sayılı TCK.nun 58. maddesi gereğince sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına hükmolunması,
5-Sanık ... hakkında hem hapis hem de adli para cezasına hükmedilmesi karşısında, TCK.nun 58. maddesinin uygulanmasında adli para cezalarında mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulanmasına yasal olanak bulunmadığı halde hiçbir ayrım yapılmaksızın sanığın cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi,
6-TCK.nun 58/7. maddesinde, mahkumiyet kararında, sanık hakkında "mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağının" belirtileceği öngörülmüş olmasına rağmen mahkemece hüküm fıkrasında yalnızca sanık ..."ın ""cezasının mükerrirlere özgü infaz rejiminde çektirilmesine" denilmesi ile yetinilmesi,
7-Katılan ... İdaresi lehine hükmolunan vekalet ücretinin, sanıklardan eşit olarak alınacağının hükümde belirtilmemesi,
Yasaya aykırı katılan ... İdaresi ve sanık ..."ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 savılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21/11/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.