Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/7901
Karar No: 2015/10959
Karar Tarihi: 11.11.2015

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/7901 Esas 2015/10959 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/7901 E.  ,  2015/10959 K.
"İçtihat Metni"


İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Oltu (Kapatılan) Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 11/02/2014
NUMARASI : 2013/4-2014/2
DAVACILAR : S.. K.. (1939 D.lu) - S.. P.. (1329 D.lu)
DAVALILAR : Hazine - Orman Yönetimi - K.. K. TK - N.. O.. ve Ark.

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan Hazine ile Orman Yönetimi vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacılar S.. K.. (1939 D.lu) ve S.. (1329 D.lu) P... vekili 26.09.1989 tarihli dava dilekçesiyle, dava dilekçesinde mevkiini ve sınırlarını bildirdikleri K.. köyünde bulunan 33 parça taşınmazın miras hisseleri oranında Z.. K.. mirasçıları adına tescili istemiyle Olur Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açmıştır. Davacılar tarafından açılan davada, Olur Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.09.1992 tarih ve 1989/.. – 1992/.. sayılı kararı ile davacıya keşif için kesin süre verilmesine rağmen keşif giderlerinin karşılanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hükmün, davacı S.. P.. tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 17.05.1994 tarih 1993/3538 – 1994/7083 sayılı kararıyla, keşif ara kararının kanunun öngördüğü açıklığı ve ayrıntıyı içermediği için usûlüne uygun olmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Davacı S.. P.. 07.12.1990 tarihli dilekçesiyle dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği 4 parça tapusuz taşınmazının babasından kaldığı iddiasıyla taşınmazların muris Z.. K.. mirasçıları adına tescili istemiyle Olur Asliye Hukuk Mahkemesine dava açmıştır. Mahkemece, davacıya dosyaya mirasçılık belgesi sunması için kesin süre verilmesine rağmen mirasçılık belgesinin sunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı S.. P.. tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 06.10.1994 tarih ve 1993/8699 – 1994/10904 sayılı kararıyla, mahkemenin mirasçılık belgesinin verilmesine ilişkin kararının açık seçik olmadığı, davacıya hangi murisin mirasçılık belgesinin alınması gerektiği belirtilmediği gibi verilen süreye uyulmamanın doğuracağı hukukî sonuçlar da davacıya anlatılmadığı ve 21.04.1993 tarihli oturumda davacıya Ş.. K..’la ilgili veraset belgesinin verilmesi için yeniden süre verildiği ve davacının istenen mirasçılık belgesini dosyaya sunduğu, mahkemece istenilen mirasçılık belgesinin dosya arasına girdiği gözden kaçırılarak, ara karar gereği yerine getirildiği halde, davanın reddinin doğru olmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Olur Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.07.1995 tarih ve 1994/.. – .. sayılı kararı ile davacı tarafından açılan tescil davalarının 1086 sayılı HUMK’nın 45. maddesi gereğince birleştirilmesine karar verilmiştir. Yörede 2007 yılında yapılan arazi kadastrosu sırasında tescil davasına konu çekişmeli taşınmazlar hakkında 101 ada 1, 727, 756, 763, 765, 770, 775, 778, 804, 875, 885, 898, 902, 107 ada 3, 108 ada 1, 5, 11, 13 ile 113 ada 17 ve 21 parsel sayılı tutanakların düzenlenmesi nedeniyle, Olur Asliye Hukuk Mahkemesince 18.12.2007 tarih ve 1994/.. – 2007/.. sayılı görevsizlik kararı ile dosya Kadastro Mahkemesine devredilmiştir. Kadastro mahkemesince yapılan yargılama sonunda, davacının davasının kısmen kabulüne ve dava konusu K.. köyü, 101 ada 727, 756, 763, 765, 770, 775, 778, 804, 875, 885, 898, 902; 107 ada 3; 108 ada 1, 11 ve 13 parsel sayılı taşınmazların ve fen bilirkişilerinin 24.11.2008 tarihli raporlarına ekli krokide 8, 11, 17, 18 ve 22 numara ile gösterilen bölümlerin (fen bilirkişi raporu ve rapora ekli krokiye göre 8, 11, 17, 18 ve 22 numara ile gösterilen bölümler 101 ada 1 sayılı orman parseli içinde kalmaktadır.) davacı ve davalı gerçek kişilerin murisi Z.. K.. mirasçıları adına mirastaki payları oranında, 108 ada 5, 113 ada 17 ve 21 parsel sayılı taşınmazların ise ölü davalı M.. K.. mirasçıları adına mirastaki payları oranında tapuya kayıt ve tesciline, 101 ada 1 sayılı orman parseli içinde tespit gören ve fen bilirkişilerinin 24.11.2008 tarihli raporlarına ekli krokide 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 9, 10, 12, 13, 14, 15, 16, 19, 20 ve 21 numaralı olarak gösterilen taşınmazlara ilişkin davanın ise reddine karar verilmiş; davacı S.. P.. vekili ile davalılar H.., Y.., R.., F.. ve İ.. K.. tarafından temyiz edilmekle, hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 08/10/2012 tarih 2012/..-.. sayılı kararı ile;
”1 ) 101 ada 727, 756, 763, 765, 770, 775, 778, 804, 875, 885, 898 ve 902; 107 ada 3, 108 ada 1, 5, 11 ve 13; 113 ada 17 ve 21 parsel sayılı taşınmazlar yönünden;
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, davacı S.. P.. vekili ile bir kısım davalı gerçek kişilerin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden 101 ada 727, 756, 763, 765, 770, 775, 778, 804, 875, 885, 898 ve 902; 107 ada 3; 108 ada 1, 5, 11 ve 13; 113 ada 17 ve 21 parsel sayılı taşınmazlar yönünden kurulan hükümlerin onanmasına karar vermek gerekmiştir.
2 ) 101 ada 1 sayılı orman parseli içinde tespit edilen krokide 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21 ve 22 numara ile gösterilen taşınmazlar yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Dava konusu çekişmeli 101 ada 1 parsel sayılı taşınmaz arazi kadastrosu sırasında orman niteliğiyle davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Ormanların mülkiyeti Hazineye, intifa hakkı ise Orman Yönetimine (Orman Genel Müdürlüğü) aittir. Orman niteliği ile Hazine adına tespit edilen taşınmaza yönelik olarak açılan davada Hazine ve Orman Yönetimi zorunlu dava arkadaşı olduklarından Hazine ve Orman Yönetiminin davada birlikte hasım olarak gösterilmesi zorunludur. Ne var ki, sadece Hazine taraf gösterilerek eldeki dava açılmıştır. Mahkemece, orman olarak tespit edilen 101 ada 1 parsel sayılı taşınmaz yönünden Orman Yönetiminin davaya dahil edilmesi gerektiği düşünülmemiştir.
Taraf teşkili davanın görülebilme koşullarından olup, mahkemece re"sen (kendiliğinden) yapılması gereken işlemlerdendir. Mahkemece, davanın eksik taraf teşkiliyle sonuçlandırılması usûl ve kanuna aykırıdır.
O halde, Orman Yönetimi davaya çağrılarak taraf koşulu oluşturulmadan verilen karar isabetsizdir. Bu nedenlerle, tarafların yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulüyle 101 ada 1 sayılı orman parseli içinde tespit edilen krokide 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21 ve 22 numara ile gösterilen taşınmazlar yönünden kurulan hükümlerin bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
Kabule göre ise, kadastro davalarında tutanak aslının dosya içinde bulunması gerekir. Mahkemece kadastro öncesinde dava konusu yapılan 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tutanak aslı bulunduğu yerden getirtilerek dosyaya konulduktan sonra yargılamanın yapılması gerekirken, tutanak aslı getirtilmeden yargılama yapılması ve 101 ada 1 parsel sayılı parsel içinde tespiti yapılan krokide 8, 11, 17, 18 ve 22 ile gösterilen taşınmaz bölümleri dışında 101 ada 1 sayılı parselin geriye kalan bölümü hakkında sicil oluşturulmaması da usûl ve kanuna aykırı olup bozma nedenidir.” denilerek, kısmen onanmış kısmen bozulmuştur.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davacıların davasının kısmen kabulü ile;
1) 101 ada 1 parsel nolu taşınmazın fen bilirkişileri A.. K.. ve H.. H.. Y.."ın 24/11/2008 tarihli raporunda ve krokisinde 4 numara ile gösterilen (1781,36 m² B.. mevkiinde bulunan bahçe vasfındaki taşınmaz), 8 numara ile gösterilen (1385.21 m² C.. mevkiindeki çayır vasfındaki taşınmaz), 17 numara ile gösterilen (706.15 m² T... d... mevkiindeki bahçe vasfındaki taşınmaz), ve 22 numara ile gösterilen (533.39 m² P.. mevkiindeki çayır vasfındaki taşınmaz) kısımlarının bu parselden ifraz edilerek muris Z.. K.."ın mirasçıları olan 28/112 payı 1913 d.lu, S.. K.. (P..), 28/112 payı 1939 d.lu, S.. K.., 4/112 payı H.. K.., 4/112 payı Y.. K.., 4/112 payı M.. K.. (Ö..), 4/112 payı N.. K.. (O..), 4/112 payı N.. K.. (P..), 4/112 payı F.. K.., 4/112 payı İ.. K.. 7/112 payı Ş.. B.., 7/112 payı B... B..., 7/112 payı Z.. B.. ve 7/112 payı A.. B.. adına tapuya kayıt ve tesciline,
2) E.. ili, O.. ilçesi, K... köyünde bulunan 101 ada 1 nolu orman parselinin içinde kalan 24/11/2008 tarihli fen bilirkişiler A... K.. ve H.. H.. Y..."ın raporve krokisinde; 1 numaralı (A.. mevkiindeki taşınmaz), 2 numaralı (A.. D.. mevkiindeki taşınmaz), 3 numaralı (B.. mevkiindeki taşınmaz), 5, 6 ve 7 numaralı (B.. mevkiindeki taşınmazlar), 9 ve 10 numaralı H... mevkiindeki taşınmazlar), 11 ve 12 numaralı (K.. Köyaltı mevkiindeki taşınmazlar), 13 numaralı (K.. mevkiindeki taşınmaz), 14 numaralı (K.. mevkiindeki taşınmaz), 15 numaralı (S.. dibi mevkiindeki taşınmaz), 16 numaralı (S... mevkiindeki taşınmaz), 18 numaralı (Y.. mevkiindeki taşınmaz), 19 ve 20 numaralı (Z.. mevkiindeki taşınmazlar) ile 21 numaralı taşınmaza ilişkin davacıların davasının reddi ile, E.. ili, O.. ilçesi, K... köyünde bulunan 101 ada 1 nolu orman parselinin 30.402.325,38 m2 olarak tapuya kayıt ve tesciline,
karar verilmiş; hüküm, davalılar Hazine ve Orman Yönetimi vekilleri tarafından 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 4, 8, 17 ve 22 numaralı bölümülerine yönelik temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre, tapusuz olan taşınmazların Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tesciline ilişkin olarak açılan dava, çekişmeli taşınmazlar hakkında kadastro tutanakları düzenlenmesi nedeniyle kadastro tespitine itiraza dönüşmüştür.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli taşınmazlardan 101 ada 1 sayılı parsel orman alanı içinde diğer taşınmazlar orman alanı dışında bırakılmıştır.
Mahkemece, temyize konu taşınmazların davacılar yararına zilyetlikle iktisap şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki; hükme esas alınan orman bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazların eski tarahli resmî belgelerdeki konumu usûlünce araştırılmamış, eski ve yeni hava fotoğrafları ile bu fotoğraflardan elde edilmiş memleket haritaları ile topoğrafik fotogrametri yöntemiyle düzenlenmiş kadastro paftası örneği getirtilerek uygulanıp taşınmazların niteliği ile konumu ve tasarruf edilen yerlerden olup olmadığı da saptanmamıştır. Eksik araştırma ve incelemeye, yetersiz bilirkişi raporlarına dayanılarak hüküm kurulamaz.
Bu nedenle; mahkemece, taşınmazların bulunduğu yere ait eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı, tespit tarihinden 15 veya 20 yıl önce çekilmiş hava fotoğrafları ile bu fotoğraflardan üretilmiş memleket haritası, topografik fotogrametri yöntemiyle düzenlenen kadastro haritaları, geniş pafta örneği ile komşu parsellere ilişkin kadastro tesbit tutanak ve dayanakları ilgili yerlerden getirtildikten sonra önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis, bir ziraat mühendisi ve bir fen elemanı yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, temyize konu taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 3/3/2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapıları, bitki örtüsü ve çevreleri incelenmeli;
kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritası ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, fotogrametri yöntemiyle düzenlenen kadastro paftalarında zilyet ve tasarruf edilen yerlerden olup olmadığı belirlenmeli; zilyetlikle kazanılacak kültür arazisi niteliğinde bulunup bulunmadığı yönünden ziraatçı bilirkişiden rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları uygulanmalı; bu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; varsa, zilyetlik tanıkları taşınmazlar başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar davalılar yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davacılar ve gerçek kişi davalılar yanında, (murisler) yönünden de tapu ve ilgili kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı Kanunun 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükümleri dikkate alınarak sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar Hazine ve Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 11/11/2015 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi