Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/5593
Karar No: 2012/2024
Karar Tarihi: 20.03.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/5593 Esas 2012/2024 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2011/5593 E.  ,  2012/2024 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tescil

    ... ile Hazine ve Arğıncık Köyü Tüzel Kişiliği, dahili davalı ... aralarındaki tescil davasının kabulüne dair Bozova Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 30.05.2011 gün ve 137/209 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine ve dahili davalı DSİ vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı dava dilekçesinde; mevki ve sınırlarını açıkladığı yaklaşık 50 dönümlük taşınmazın zilyet ve tasarrufunda bulunduğunu, babasından kendisine kaldığını, taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin aralıksız, çekişmesiz ve malik sıfatıyla zilyetlik olup, 50 yılı aşkın olduğunu belirterek dava konusu taşınmazın adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine temsilcisi ile DSİ Genel Müdürlüğü vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
    Davalı ... Köyü tüzel kişiliğine dava dilekçesi tebliğ edilmiş, yargılama oturumunda taşınmazın davacı ...’e ait olduğunu bildirmiştir.
    Mahkemece, teknik bilirkişi Recep Sürücü’nün 03.05.2011 tarihli rapora ekli krokide, A harfiyle gösterilen 43525,42 m2 yüzölçümlü taşınmaz hakkındaki davanın kabulüyle davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine temsilcisi ve DSİ vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik, muristen intikal, eklemeli zilyetlik, imar ve ihya hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK. nun 713/1, 996, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddeleri gereğince açılan tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmaz davacının babasından kaldığı, ancak yargılama sırasında diğer mirasçıların imzalı beyanları ile dava konusu yerin davacıya ait olduğunu bildirdiklerinden dava koşulu bakımından bu nedenle bir eksikliğin bulunmadığı belirlenmiştir. Davacı dava dilekçesinde; dava konusu taşınmazın taşlık niteliğinde bulunduğunu, içerisinde bulunan taşları temizlemek suretiyle imar ve ihya ettiğini bildirmiş, Kadastro Müdürlüğü ise, 05.11.2009 tarihli karşılık yazılarında; 13.05.1976 tarihinde dava konusu taşınmazın "kıraç arazi" niteliğiyle tespit dışı bırakıldığını bildirmiştir. Taşınmazın belirlenen bu niteliğine göre, imar ve ihyaya muhtaç yerlerden olduğunun kabulü gerekir. Bu nedenle 3402 sayılı Kadastro Kanununun 17. maddesinde yer alan imar ve ihyanın tüm olumlu ve olumsuz koşullarının araştırılıp belirlenmesi zorunludur. Dava konusu taşınmazın doğusunda 176 (yeni parsel 396) sayılı parsele revizyon gören vergi kaydının kadastro tutanağı ve ekleriyle birlikte bulundukları yerlerden getirtilerek dosya arasına konulması gerekmektedir.
    Bundan ayrı, yargılama tutanakları üzerinde yapılan incelemede tarafların tanık ve delillerini bildirmeleri hususunda mahkemece taraflara herhangi bir süre ve imkan tanınmadığı, 10.02.2010 tarihli yargılama oturumunda verilen ara kararı uyarınca da, taraflar tanıklarını keşif mahallinde hazır bulundurduklarında dinlenmelerine, denilmiş, keşifte dinlenen iki bilirkişinin beyanı ise birlikte alınmıştır. Yapılan bu tür uygulama usul ve kanuna aykırıdır. HUMK. nun da tanıklar için yer alan hükümler, aynı zamanda yerel bilirkişiler hakkında da uygulanır. HUMK. nun 265. (HMK. m.261) maddesi gereğince tanıklar ayrı ayrı dinlenir. Bu bakımdan keşifte iki yerel bilirkişinin birlikte beyanlarının alınması, anılan usul hükmüne aykırı düşer. Uyuşmazlık konusu taşınmazın batısında 162 (yeni 402) sayılı kadim mer"a parseli bulunmaktadır. Taşınmaz ile mer"a arasında patika niteliğinde bir yol bulunmakta olup, mer"aların içinden de bu tür yolların geçmesi de mümkündür. Taşınmazın bitişiğinde bulunan kadim mer"a nedeniyle tahsisli ve kadim mer"a araştırmasının yapılması zorunlu bulunmaktadır.
    Şu halde, taşınmazın sınırları içerisinde bulunduğu Argıncık Köyüne ait tahsisli ve kadim mer"a kayıtlarının olup olmadığının, İlçe Özel İdare ile Tapu Sicil Müdürlüğünden sorulması, tahsisli ve kadim mer"alara ait tapu ve vergi kayıtları ile haritalar getirtilerek dosya arasına konulması, mer"adan yararı bulunmayan komşu köyler halkı arasından yöreyi bilen yaşlı yerel bilirkişilerin mahkemece seçilmesi, aynı biçimde mer"adan yararı bulunmayan komşu köyler halkı arasından tanıklarını belirleyip bildirmeleri konusunda taraflara süre ve imkan tanınması, yerel bilirkişi ve tanıkların HUMK. nun 258 ve 259. (HMK. m. 243, 244, 259, 290/2) maddeleri gereğince keşif yerine davetiyeyle çağırılmaları, uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle keşif yerinde dinlenilmeleri, tahsisli ve kadim mer"alara ait belgeler ile haritaların teknik, yerel bilirkişi ve tanıklar aracılığıyla zemine uygulanması, dava konusu taşınmazın tahsisli ve kadim mer"a kayıtları kapsamında kalıp kalmadığının belirlenmesi, şayet anılan kayıtlar kapsamında kalmadığı saptanır ise, bu taktirde kadim mer"a araştırmasının yapılması, dava konusu taşınmazın bitişikte bulunan 162 sayılı parselle belirlenen kadim mer"a parselinden açılmak suretiyle elde edilen yerlerden olup olmadığının, mer"anın bütünlüğünü bozup bozmadığının araştırılması, bundan ayrı davacı ve babasının taşınmazın imar ve ihyasına hangi tarihte başladıklarının, imar ve ihyayı ne şekilde sürdürdüklerinin, hangi biçimde emek ve masraf sarf ettiklerinin yerel bilirkişi ve tanıklardan sorularak açıklığa kavuşturulması, DSİ tarafından yapılan sulama kanaletine ait kamulaştırma harita ve belgelerinin teknik bilirkişi aracılığıyla keşifte uygulanması, sulama kanalına bir tecavüzün olup olmadığının belirlenmesi, komşu 176 (396) sayılı parsele revizyon gören vergi kaydının yukarıda açıklandığı biçimde uygulanması, dava konusu taşınmaz yönünü ne gösterdiği üzerinde durulması, yerel bilirkişi ve tanıkların HUMK.nun 265. maddesi uyarınca keşifte ayrı ayrı dinlenilmeleri, daha önce götürülmeyen toprak konusunda uzmanlığı bilinen bir akademisyen aracılığıyla taşınmaz ve bitişiğinde bulunan kadim mer"a parseli bir bütün olarak düşünülmek suretiyle dava konusu yerin bitişikteki mer"adan açılmak suretiyle elde edilen yerlerden olup olmadığının saptanması, taşınmazın kuru veya sulu tarım arazisi olup olmadığının saptanması, teknik ve uzman bilirkişiden gerekçeli, karşılaştırmalı ve denetime açık rapor alınması gerekmektedir.
    Davacı, babası ve babasının dava dışı kalan tüm mirasçıları hakkında 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi uyarınca, miktar araştırmasının yapılması, belgesizden taşınmaz edinip edinmediklerinin Kadastro ve Tapu Sicil Müdürlüklerinden, zilyetliğe dayalı tescil davası açıp açmadıklarının o yer Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden sorulması, belgesizden edinilen taşınmazlara ait tapular ile kadastro tutanaklarının Tapu Sicil Müdürlüğünden, zilyetliğe dayalı olarak açılmış tescil dosyalarının ise ait oldukları mahkemelerden getirtilerek dosya arasına konulması, miktar sınırlandırması yönünden göz önünde tutulması, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
    Davalı Hazine temsilcisi ve DSİ vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK. nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK. nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.













    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi