23. Ceza Dairesi 2015/6938 E. , 2016/6070 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 52, 53, 58, 63 maddeleri uyarınca 2 yıl hapis ve 2.000 TL adli para cezası
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, şikayetçinin yanına giderek “dayı ben senin köyünden ..."in oğluyum, sen beni tanımadın mı, biz akrabayız” diyerek şikayetçi ile önceden tanışıklığı bulunduğu izlenimini uyandırdığı, şikayetçinin bozuntuya vermemek için sanığı tanıdığını söylemesi üzerine sanığın bu kez “dayı sen biraz şurada otur, benim arabam bozuldu, arabamı yaptırayım birlikte gideriz” diyerek şikayetçiden önce 20 TL, sonra da yetmeyeceğini söyleyerek 100 TL parayı alıp ortadan kaybolduğu anlaşıldığından dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-)Başkaca tekerrüre esas kaydı bulunan sanık hakkında adli sicil kaydında bulunmayan ve dosya içerisinde kesinleşme ve infaz şerhli örneği de olmayan... Asliye Ceza Mahkemesinin 23/05/2006 tarih, 2006/136 E, 2006/231 K. sayılı 5 yıl hapis cezasına ilişkin ilamın tekerrüre esas alınması,
2-)TCK"nın 53. maddesi ile ilgili hak yoksunluklarının Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmekle beraber; TCK’nın 53. maddesinin 3.fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından TCK"nın 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılarak yerine "Sanığın ...Asliye Ceza Mahkemesinin 08/05/2007 tarih ve 2006/162 esas 2007/161 karar sayılı hükmü ile mükerrir olduğu anlaşıldığından TCK"nın 58. maddesi uyarınca cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp yerine, “TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkilerinin koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.