Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine ile müdahale talebinde bulunan Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R
2003 yılında yapılan kadastro sırasında D.ilçesi, Hamdibey köyü . ada .. parsel sayılı 13971,08 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, Aralık 1938 tarih ve 41 numaralı tapu kaydına istinaden tarla niteliğiyle, . ada .. parsel sayılı 171,78 m² yüzölçümündeki taşınmaz, senetsizden - zilyetliğe istinaden kargir ev ve arsası niteliğiyle davalı adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı Hazine, taşınmazların zilyetlikle mülk edinme şartlarının oluşmadığı ve orman olduğu, kayıt miktar fazlası bulunduğu iddiasıyla dava açmış; Orman Yönetimi, taşınmazların orman olduğu iddiasıyla müdahale talebinde bulunmuştur. Mahkemece, davacının davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine ve müdahale talebinde bulunan Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 1966 yılında seri bazda yapılan orman kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun 4. maddesine göre yapılıp kesinleşen evvelce sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu ile aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır. 1) Müdahale talebinde bulunan Orman Yönetiminin temyiz istemi yönünden; Orman Yönetiminin usûlüne uygun bir katılımı veya usûlünce açılmış bir davası bulunmadığı anlaşıldığından temyiz dilekçesinin REDDİNE, temyiz harcının istek halinde iadesine, 2) Davacı Hazinenin temyiz istemine gelince; İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman orman bilirkişi raporuna göre, çekişmeli taşınmazların 1966 yılında kesinleşen orman kadastrosunda iç parsel olarak orman sınırı dışında bırakıldığı, eski tarihli resmî belgelerde de orman sayılmayan yerlerden olduğu, tespite esas alınan değişir sınırlı tapu ile dayanak kayıtlı taşınmazın yüzölçümü karşılaştırıldığında kayıt miktar fazlalığı var ise de, incelenen resmî belgelere göre öncesi itibarı ile hiçbir zaman orman olmadığının belirlendiği, 1966 yılında orman kadastrosunun kesinleşmesiyle tapudaki orman sınırının sabit hale geldiği ve üzerinden 20 yıldan fazla zaman geçtiği, dolayısıyla artık kayıt miktar fazlasının ormandan kazanıldığından sözedilemeyeceği ve davalı yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluştuğu gözönünde bulundurularak davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre, Hazinenin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 11/11/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.