4. Hukuk Dairesi 2018/4792 E. , 2020/1954 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... Un Fabrikası İmalat San. ve Tic. AŞ aleyhine 30/10/2013 gününde verilen dilekçe ile haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın reddine dair verilen 31/03/2016 günlü kararın Yargıtayda duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili Avukat ... tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 16/06/2020 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz eden davacı vekili Avukat ... ile karşı taraftan davalı şirket vekili Avukat ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kâğıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, haksız haciz nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, davacı adına kayıtlı olan ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi ... ada, ... parselde kayıtlı bağımsız bölümde 10/03/2003 tarihinde davalı şirket yararına ipotek tesis edildiğini ancak, söz konusu ipoteğin kurulma neticesi olan un alış-verişinin taraflar arasında gerçekleşmediğinden bahisle ipoteğin kaldırılması amacıyla ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/232 Esas, 2011/414 Karar sayılı dosyası ile dava açıldığını, yargılama neticesinde davanın kabulüne kararı verildiğini ve kararın kesinleştiğini, ancak davalının yapılan ihtara rağmen söz konusu ipoteğin paraya çevrilmesi için ... 18. İcra Müdürlüğünün 2008/9915 Esas sayılı dosyası ile takip başlattığını, üstelik ... 2. İcra Müdürlüğünün 2009/3290 Esas sayılı takip dosyası ile de faiz, vekalet ücreti, diğer masrafların istendiğini, bu takipten dolayı da davacı tarafından ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/624 Esas sayılı menfi tespit davasının açıldığını, bu yargılamanın da kabulle sonuçlandığını, bu aşamada icra dosyasında devam eden takip nedeniyle ipotek paraya çevrilerek 71.450,00 TL bedelle Doğan Güvenen"e ihale edildiğini, davacının davalıya hiçbir borcu olmadığı halde 300.000 TL değerli taşınmazın 71.450,00 TL bedelle satıldığını belirterek davacının maddi ve manevi zararının giderilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalı şirket vekili; müvekkili ile davacı arasında un alışverişi olduğunu ancak ipoteğin tesisi sırasında davacı tarafın işletmenin borcu nedeniyle ipotek tesis edildiği hususunun resmi senede geçirilmediğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davalının yasal yollara başvurarak dava hakkını kullandığı, yerin ihale ile satıldığı, satışa ilişkin bedelin davacıya ödendiği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
Uyuşmazlık haksız hacizden, diğer bir deyişle haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Haksız eylemden kaynaklanan tazminat davalarında kural olarak gerçek zarar ilkesi geçerli olup, Borçlar Kanunu uyarınca zararın kanıtlanması davacı tarafa, hükmedilecek tazminatın miktarının belirlenmesi ise hakime aittir.
Davacının gerçek zararı, haczedilen malların haciz tarihindeki rayiç değeri ile davacıya ödenen ihale bedeli arasındaki oluşan değer farkıdır. Mahkemenin bu yönü gözetmeden davacıya ihale bedeli ödendiğinden bahisle maddi tazminat talebini reddetmesi doğru değildir.
Mahkemece yapılacak iş, taşınmazın icra takibi satış tarihindeki gerçek değeriyle, ihale bedelinden davacıya ödenen miktar arasındaki farkın maddi tazminat olarak hüküm altına alınmasıdır. Eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, davacının diğer temyiz itirazının (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve davacı yararına takdir olunan 2.540,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine, davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 16/06/2020 gününde oy çokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün onanması görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum. 16/06/2020