Ceza Genel Kurulu 2017/540 E. , 2019/322 K.
"İçtihat Metni"
Kararı Veren
Yargıtay Dairesi : 12. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Ağır Ceza
Sayısı : 214-257
Davacı ..."nun, uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan beraatine karar verilmesinden sonra, bu suçtan dolayı gözaltında ve tutuklulukta kaldığı süreler nedeniyle 2.700 TL maddi ve 25.000 TL manevi tazminatın haksız gözaltı tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte davalı ... Hazinesinden tahsili talebiyle açtığı davanın, koruma tedbirleri nedeniyle tazminat talep etme koşulları oluşmadığından reddine ilişkin Kilis Ağır Ceza Mahkemesince verilen 04.04.2013 tarihli ve 36-73 sayılı hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 12. Ceza Dairesince 23.09.2014 tarih ve 15326-18426 sayı ile;
"1- Davacının tazminat istemine dayanak Ceyhan Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/183 Esas-2013/4 Karar sayılı ceza dava dosyası kapsamında, davacının uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama suçundan yakalanarak tutuklandığı, hakkında TCK’nın 188/3. maddesi gereğince uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama suçundan Ceyhan Ağır Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı ve yine aynı Kanun"un 191/1. maddesi gereğince kullanmak için uyuşturucu madde satın alma suçundan Ceyhan Sulh Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, yapılan yargılamalar sonunda davacının Ceyhan Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/183 Esas-2013/4 Karar sayılı ceza dava dosyası kapsamında uyuşturucu madde ticareti yapma suçu nedeniyle beraatine hükmedildiği, Ceyhan Sulh Ceza Mahkemesinin 2012/159 Esas-2013/195 Karar sayılı ceza dava dosyası kapsamında ise kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle davacının bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiğinin anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK"nın 191. maddesi gereğince hükmolunan tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uyulması hâlinde davanın düşmesine karar verileceği, uyulmaması durumunda ise yargılamaya kaldığı yerden devam edilerek hüküm verilmesi gerektiğinin anlaşılması ve davacının (sanığın) tutuklamaya konu eyleminin tek olduğu, uyuşturucu madde kullanmak suçunun davacının tutuklanmasına esas olan suçtan bağımsız nitelikte ayrı bir suç olma özelliği taşıması ve davacı yönünden tazminat davasına dayanak teşkil eden ceza dava dosyasında yapılan yargılama sonucu verilip kesinleşen beraat kararı ile birlikte, beraatle sonuçlanmış suça ilişkin olarak yapılmış olan tutuklamanın haksız hâle geldiğinin anlaşılması nedeniyle, sanık (davacı) hakkında beraat kararının yanı sıra uyuşturucu madde kullanmak suçundan tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine karar verilmiş olmasının davacı lehine tazminata hükmedilmesine engel teşkil etmeyeceği ve koruma tedbirleri nedeniyle tazminat verilmesine ilişkin 5271 sayılı CMK"nın 141/1 ve devamı maddelerinde belirtilen şartların davacı yönünden gerçekleştiği gözetilmeden, uğranıldığı iddia olunan maddi ve manevi zararla ilgili makul bir tazminata hükmedilmesi yerine yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi,
2- 04.04.2013 tarihli son oturumda, Cumhuriyet savcısının iştiraki sağlanmadan hüküm kurularak CMK’nın 142/7 ve 188/1. maddelerine aykırı davranılması," isabetsizliklerinden bozulmasına karar verilmiştir.
Kilis Ağır Ceza Mahkemesi ise 18.12.2014 tarih ve 214-257 sayı ile;
"CMK"nın 141. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde, kanuna uygun olarak yakalandıktan veya tutuklandıktan sonra haklarında kovuşturmaya yer olmadığına veya beraatlerine karar verilen kişilere tazminat verilmesi düzenlenmiş olup somut olayda, sanık otobüste uyuşturucu madde götürürken yakalanmış, soruşturma aşamasında bu eylem uyuşturucu madde ticareti yapma olarak değerlendirilerek sanık tutuklanmış, daha sonra uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan Ceyhan Ağır Ceza Mahkemesine, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ise Ceyhan Sulh Ceza Mahkemesine kamu davası açılmış, Ceyhan Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılamada sanık, söz konusu uyuşturucu maddeyi kullanmak için satın aldığını beyan etmiş, Mahkemece diğer deliller ile birlikte sanığın savunmasına itibar edilerek uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan beraatine karar verilmiştir. Gerekçe kısmında da, sanığın kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yargılandığı Ceyhan 2. Sulh Ceza Mahkemesindeki dava dosyasına konulmak üzere kararın onaylı bir suretinin gönderilmesine karar verilmiştir. Ceyhan 2. Sulh Ceza Mahkemesince 2012/159 Esas ve 2013/195 Karar sayı ile sanığın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan TCK"nın 191/2. maddesi gereğince denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verilmiştir. Ceyhan Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan soruşturma sonucunda sanık hakkında Sulh Ceza Mahkemesine kamu davası açılmasa idi, Ceyhan Ağır Ceza Mahkemesince beraat kararı verilmeyeceği, eylem kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu olarak tespit edileceğinden TCK"nın 191/2. maddesi uyarınca bir yaptırıma hükmedileceği açıktır. Mahkemece sanık hakkında beraat kararı verilmesinin nedeni, aynı eylemden dolayı Ceyhan Sulh Ceza Mahkemesine dava açılması olup sanığın otobüste uyuşturucu madde bulundurması eylemi neticeten kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu olarak değerlendirilerek denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmiştir.
Yargıtay 12. Ceza Dairesinin, sanığın soruşturma aşamasında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan tutuklandığı, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunun, sanığın tutuklandığı suçtan ayrı bir suç olma özelliği taşıdığı ve sanığın üzerine atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan beraat ettiği yönündeki görüşüne bu yönden katılmak mümkün değildir." gerekçesiyle bozmaya direnerek ilk hüküm gibi karar vermiştir.
Direme kararına konu bu hükmün de davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 30.03.2015 tarihli ve 78043 sayılı "bozma" istekli tebliğnamesi ile Yargıtay Birinci Başkanlığına gelen dosya, Ceza Genel Kurulunca 07.12.2016 tarih ve 323-821 sayı ile 6763 sayılı Kanun"un 38. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 10. madde uyarınca kararına direnilen daireye gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay 12. Ceza Dairesince 27.03.2017 tarih ve 23-2417 sayı ile direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına iade edilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; 5271 sayılı CMK uyarınca koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davası şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesine ilişkin ise de Yargıtay İç Yönetmeliği"nin 27. maddesi uyarınca öncelikle, Yerel Mahkeme kararının “yeni hüküm” niteliğinde olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Ceza Genel Kurulunun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre şeklen direnme kararı verilmiş olsa dahi;
a) Bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak,
b) Bozma kararında tartışılması gerektiği belirtilen hususları tartışmak,
c) Bozma sonrası yapılan araştırma, inceleme ya da toplanan yeni delillere dayanmak,
d) Önceki kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe ile hüküm kurmak,
Suretiyle verilen hüküm, direnme kararı olmayıp yeni bir hükümdür. Bu nitelikteki bir hükmün temyiz edilmesi hâlinde ise incelemenin Yargıtayın ilgili dairesi tarafından yapılması gerekmektedir.
İncelenen dosya kapsamından;
Yerel Mahkemece, davacının tazminat talep etme koşullarının bulunmadığı gerekçesiyle verilen tazminat talebinin reddine ilişkin ilk hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Özel Dairece, “5271 sayılı CMK"nın 141/1 ve devamı maddelerinde düzenlenen koruma tedbirleri nedeniyle tazminat verilmesine ilişkin şartların davacı yönünden gerçekleştiği gözetilmeden, uğranıldığı iddia olunan maddi ve manevi zararla ilgili makul bir tazminata hükmedilmesi yerine davanın reddine karar verilmesi ve son oturumda Cumhuriyet savcısının iştiraki sağlanmadan hüküm kurularak CMK’nın 142/7. ve 188/1. maddelerine aykırı davranılması” isabetsizliklerinden bozulmasından sonra Yerel Mahkemece tensiple; Ceyhan Ağır Ceza Mahkemesinden tazminat davasına dayanak teşkil eden dava dosyasının incelenmek üzere istenmesine, yine aynı Mahkemeden beraat kararının davacıya tebliğ edilip edilmediğinin ve bu dosyaya ilişkin başka mahkemelere herhangi bir dava açılıp açılmadığının sorulmasına, davacının sosyal ve ekonomik durumunun araştırılması için kolluğa yazı yazılmasına, davacıya davetiye çıkarılarak geldiğinde; suç tarihinde ve hâlen ne iş yaptığının ve aylık kazancının ne olduğunun, mali durumu hakkında ayrıntılı bilginin ve maddi tazminatın asgari ücret üzerinden hesaplanması talebinin bulunup bulunmadığının sorulmasına, davetiyenin tebliğine rağmen gelmediği takdirde maddi tazminatın asgari ücret üzerinden hesaplattırılacağı ve yaptırılan araştırmaya itibar edileceği hususunun ihtarına karar verildiği ve bu hususlarda gerekli yazışmaların yapılması suretiyle (1) numaralı bozma nedeninin yerine getirilmeye çalışıldığı, ayrıca 18.12.2014 tarihli oturuma Cumhuriyet savcısının katılımı sağlanmak suretiyle (2) numaralı bozma nedenine de eylemli olarak uyulduğu anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, Yerel Mahkemenin son uygulaması direnme kararı niteliğinde olmayıp bozma kararı doğrultusunda işlem yapılmış olması nedeniyle yeni hüküm niteliğindedir. Bu yeni hükmün doğrudan Ceza Genel Kurulunca incelenmesi mümkün olmadığından, dosyanın temyiz incelemesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Kilis Ağır Ceza Mahkemesince verilen 18.12.2014 tarihli ve 214-257 sayılı karar yeni hüküm niteliğinde olduğundan, dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay 12. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 16.04.2019 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.