5. Ceza Dairesi 2019/9195 E. , 2020/11669 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
KATILANLAR : Hazine, ..., ... T.A.Ş. İflas İdaresi
SUÇ : Cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak ve bu teşekküle katılmak, özel belgede sahtecilik, resmi belgede sahtecilik, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak dolandırıcılık, rüşvet verme, 4389 sayılı Bankalar Kanununa muhalefet
HÜKÜM : Düşürülme
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ..."ye yüklenen özel belgede sahtecilik, resmi belgede sahtecilik, cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak ve bu teşekküle katılmak, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak dolandırıcılık, ..."a atılı özel belgede sahtecilik, resmi belgede sahtecilik ve cürüm işlemek için oluşturulan teşekküle katılmak suçlarından doğrudan zarar görmesi söz konusu olmayan, bu nedenle bahse konu suçlardan verilen hükümleri temyiz etme hakkı bulunmadığı anlaşılan Hazinenin usulsüz olarak bu suçlar yönünden de davaya katılmasına karar verilmesi hükümleri temyiz hakkı vermeyeceğinden vekilinin temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİYLE, incelemenin katılan Hazine vekilinin sanıklar ... ve ..."ın üzerlerine atılı rüşvet verme, katılanlar ... ve ... T.A.Ş. İflas İdaresi vekillerinin ise tüm sanıklar hakkında kurulan düşürülme hükümlerine yönelik temyiz itirazlarıyla SINIRLI OLARAK YAPILMASINA karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan zamanaşımı nedeniyle düşürülme hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığın üzerine atılı suçun, suç tarihlerinde yürürlükte olan 765 sayılı TCK"da düzenlenen cezasının üst sınırı itibarıyla aynı Kanunun 102/3. maddesinde belirtilen 10 yıllık asli ve 15 yıllık ilaveli dava zamanaşımı sürelerine tabi olduğu, sanığın istinabe ile sorgusunun yapıldığı 30/11/2012 tarihinde zamanaşımı süresinin kesildiği gözetilmeden, 18/03/2005 olan iddianame tarihinden hüküm tarihine kadar asli dava zamanaşımı süresinin gerçekleştiği şeklindeki yanılgılı hukuki değerlendirme sonucu yazılı şekilde zamanaşımı nedeniyle kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5237 sayılı TCK"nın 7/2 ve 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddeleri de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak suç tarihi olan 26/11/2004 ile inceleme günü arasında ilaveli dava zamanaşımı süresinin gerçekleştiği anlaşıldığından ve bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden sanık hakkında açılan kamu davasının aynı Yasanın 322 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca zamanaşımı sebebiyle DÜŞMESİNE,
Sanıklardan ... hakkında 4389 sayılı Bankalar Kanununa muhalefet, ... ve ... hakkında rüşvet verme, ..., ..., ..., ... ve ... hakkında resmi belgede sahtecilik, tüm sanıklar hakkında cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak ve bu teşekküle katılmak, özel belgede sahtecilik, ... dışındaki sanıklar hakkında kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak dolandırıcılık suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
4389 sayılı Bankalar Kanununa muhalefet, cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak ve katılmak, özel belgede sahtecilik ile kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak dolandırıcılık suçlarından 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi gereğince sanıklar lehine olan 765 sayılı TCK"nın 102/4. maddesinde belirlenen 5 yıllık asli dava zamanaşımı süresinin gerçekleşmesine karşın, 765 sayılı TCK"nın 102/3. maddesi uyarınca 10 yıllık asli dava zamanaşımı süresinin gerçekleştiğinden bahisle düşürülme kararları verilmesi, uygulamanın sonucu itibarıyla doğru olması nedeniyle bozma nedeni yapılmamış, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi uyarınca düşmesi yerine yazılı şekilde düşürülmesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, katılanlar vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu cihet yeniden yargılamayı gerektirmediğinden CMUK"nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasındaki "düşürülmesine"" ibaresinin "düşmesine" şeklinde değiştirilmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA 29/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.