3. Hukuk Dairesi 2013/6568 E. , 2013/8449 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(TÜKETİCİ) MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tüketici hakem heyeti kararının iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından talep edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı dava dilekçesinde; tüketici uzlaştırma komisyonun “faturalandırmada herhangi bir hata bulunmadığından tüketici şikayetinin reddine “dair kararın yok sayılmasına, resmi fatura detayında belirtilen ücret üzerinden yeni fatura oluşturularak tahsilatın yapılmasının sağlanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini belirtmiştir.
Mahkemece tüketici sorunları hakem heyeti başkanlığının kararının yerinde olduğu anlaşıldığından davanın reddine, davalı şirketin aydınlatma ve bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirmemiş olması ve davanın açılmasına haksız olarak sebebiyet vermiş olması nedeniyle yargılama giderinin davalı şirket üzerinde bırakılmasına karar verilmiş; karar miktar açısından kesin olduğundan davalı vekili tarafından ... Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğüne başvurularak yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılması gerektiği belirtilerek kararın kanun yararına bozulması talep edilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 20/03/2013 tarih ve 2013/49541 sayılı yazıları ile mahkemece karar tarihi itibariyle yürürlükte olan avukatlık asgari ücret tarifesi hükümleri gözetilerek kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek HUMK. 427/6.maddesi uyarınca hükmün kanun yararına bozulması talep edilmiştir.
Yargılama giderleri genel olarak bir yargısal koruma faaliyetinin yürütülmesi için ödenmesi gereken ve bu sebeple ortaya çıkan giderlerdir. Bu giderler, harçlar, masraflar ve vekalet ücreti olarak üçe ayrılabilir. Davada kendisini bir vekil (kural olarak avukat) ile temsil ettirmiş olup da davayı kazanan taraf lehine, diğer yargılama giderleri ile birlikte bir de vekalet ücreti ödenmesine hükmedilir. Yargılama gideri olarak hükmolunan vekalet ücretinin kural olarak diğer yargılama giderleri gibi davada lehine karar verilen tarafa ait olması gerekir.
Yargılama giderlerinden kural olarak davayı kaybeden taraf sorumlu olmakla beraber bazı yanıltıcı davranışların gerçekleşmesi durumunda davayı kazanan tarafın yargılama giderlerinden sorumlu tutulması da mümkündür. (HMK. 327.maddesi) Davacı yanıltılarak dava açılmasına neden olunmuş ise; davalı yararına yargılama giderlerine hükmedilemez.
Somut olayda; davacıya gönderilen fatura ile fatura detayının birbirinden farklı olduğu, davalının aydınlatma ve bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirmediği, kendisini haklı bulan davacının bu davayı açmasına eksik fatura detayı gönderen davalının neden olduğu, davacının yanılgıya düşmese bu davayı açmayacağı, davalı yararına yargılama gideri ve yargılama gideri olan vekalet ücretine hükmedilmemesinin HMK. 327.maddesine ve hak ve nesafet ilkelerine uygun olduğu açıktır.
Mahkemece yukarıda anılan ilkeler uyarınca oluşturulan hüküm HMK. 327.maddesine aykırılık teşkil etmemektedir. Diğer bir deyiş ile mahkeme tarafından kanun yararına bozma yoluna başvurulabilecek nitelikte olan ve açıkça yürürlükteki yasalara aykırı bulunan bir karar verilmemiştir. Yasalara mutlak şekilde muhalefet edilmedikçe kanun yararına bozma kararı verilemez.
Açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesinin reddine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılğına iadesine, 27.05.2013 günü oybirliğiyle karar verildi.