Resmi belgede sahtecilik - dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/13517 Esas 2017/6348 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık
HÜKÜM : Her iki sanık yönünden, atılı suçlardan Beraat

Dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıkların beraatlerine dair hükümler katılan vekili ve o yer Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıklardan ....’nın, 2010 ağustos ayı içerisinde daha önceden tanıdığı ve zeytinyağı işiyle uğraşan katılanın yanına gelerek babası olan diğer sanık ...’e bir borcundan dolayı ceza verildiğini, ceza evine girmemesi için söz konusu borcun ödenmesi gerektiğini ancak maddi durumlarının iyi olmaması nedeniyle katılandan 5.500TL. borç para istediği, katılanın da herhangi bir yazılı anlaşma olmaksızın toplam 4.500TL nakit para ve ileride 5.500 TL üzerinden doldurulmak kaydı ile sadece imza atıp bedelini yazmadığı 2 adet senet verdiği, karşılığında ise sanık ..."in annesinin zeytinliklerinin olması nedeniyle güvence olarak sanık ......"dan babaannesi adına düzenlenmiş boş senet istediği, sanık ... ’ın da bu talebe istinaden babaannesinin imzasını taklit edip, nüfus cüzdan fotokopisini de ekleyerek verdiği sahte boş teminat senedi vererek karşılığında 4500 TL nakit para ve imzalı boş senetleri aldığı, ancak daha sonra katılan tarafından sanık ... "ya verilen boş senedin boş kalan kısımları doldurularak, bedel kısmı da aralarındaki anlaşmaya aykırı şekilde 150.000TL yazılmak suretiyle sanık ... tarafından katılan aleyhine icra takibi başlatıldığı, bu şekilde sanıkların birlikte hareket ederek resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işledikleri iddia olunan olayda, ... İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 24.03.1989 gün ve 1988/1-2 sayılı içtihadı birleştirme kararında da açıklandığı üzere; katılan tarafından imzalanıp verilen suça konu açığa imzalı senedin aralarındaki anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu iddiasının, ancak yazılı belge ile kanıtlanacağı anlaşılmakla; katılan da bu anlaşmaya aykırı olarak senedi doldurduğuna dair soyut iddiası dışında yazılı bir anlaşma mevcut olmaması, suça konu senet altındaki imzanın katılana ait olduğu ve senedin metin kısmındaki yazıların da aidiyetinin tespit edilemediğine yönelik bilirkişi raporu, sanıklar ile katılan anlatımları ve dosya kapsamına göre, sanıkların üzerlerine resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçları işlediklerine dair her türlü şüpheden uzak kesin somut delil elde edilemediği gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; o yer Cumhuriyet Savcısının atılı suçlardan mahkumiyet hükmü kurulmasının gerektiği, katılan vekilinin de beraat hükümlerine konu gerekçelerinin gerçek durumlarla çeliştiği ve atılı suçların sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olduğu nedenlerine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 20.02.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.