Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/5824 Esas 2015/10919 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5824
Karar No: 2015/10919
Karar Tarihi: 11.11.2015

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/5824 Esas 2015/10919 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/5824 E.  ,  2015/10919 K.
"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: .... Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davada, Mustafakemalpaşa Asliye Hukuk ve Kadastro Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi üzerine, yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, Kadastro Mahkemesine sunduğu 13.12.2012 havale tarihli dava dilekçesinde, 513 sayılı parselin kendisine ait olduğunu ancak davalı ..."ın bu taşınmaza 152 m² girdiğini, bu nedenle adına zilyetlik tespiti yapılmasını istemek zorunda kaldığını belirterek, 513 parselin hatalı yapılan tespitinin iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep etmiş ve davasını Hazine ile ... ..."a yöneltmiştir. Davacı 17.06.2013 tarihli dilekçesi ile duruşma sırasında alınan beyanlarında ise, “513 sayılı parselin zaten kendi adına tespit gördüğünü, dava dilekçesinde maddi hata yaptığını, davasının 512 sayılı parsele yönelik olduğunu açıklamıştır.
Kadastro Mahkemesince, “uyuşmazlığın mülkiyet ihtilafından kaynaklandığı ve asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Asliye Hukuk Mahkemesi ise, “kadastro mahkemesince davanın hangi taşınmaza ilişkin olduğunun tespit edilemediği, kadastro mahkemesince ihtilaf konusu taşınmazın keşfen belirlenmesi ve bu yer hakkında kadastro tutanağı düzenlenip düzenlenmediğinin tespit edilmesi gerektiği” gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur.
Dosya içindeki bilgi ve belgelerden, yörede 3402 sayılı Kanunun Ek - 4. maddesi uyarınca kullanım kadastrosu yapıldığı; kadastro sırasında, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazlardan, 152,09 m² yüzölçümündeki 513 parsel sayılı taşınmazın, beyanlar hanesine “... ..."in fiili kullanımında olduğu” şerhi verilerek Hazine adına tespit edildiği; 483,22 m² yüzölçümündeki 512 parselin ise beyanlar hanesine “... ..."ın fiili kullanımında bulunduğu ve üzerindeki kargir damın ... ..."a ait olduğu” şerhi verilerek Hazine adına tespit edildiği anlaşılmaktadır. Davacı, askı ilân süresi içinde Kadastro Mahkemesinde dava açmıştır. Her ne kadar dilekçesinin sonuç bölümünde 513 sayılı parselin adına tescilini talep ettiğine dair açıklamada bulunmuş ise de gerek dilekçenin açıklama bölümünden ve gerekse de yargılama sırasında verdiği dilekçe ile duruşma tutunaklarına geçen imzalı beyanlarından, davasının 512 sayılı parsele yönelik olduğu ve beyanlar hanesinde “.......” lehine verilen şerhlerin iptali ile kendi lehine kullanıcı şerhi verilmesini talep ettiği anlaşılmaktadır. 512 ve 513 sayılı parsellerin beyanlar hanesindeki açıklamalardan da, davacının dava dilekçesinde maddi hata yaptığı anlaşılmaktadır.
O halde, davanın taşınmazın mülkiyetine ilişkin olmadığı, kadastro tutanağının beyanlar hanesindeki şerhe yönelik bulunduğu ve 3402 sayılı Kanunun 11. maddesinde yazılı 30 günlük askı ilân süresi içinde açıldığı anlaşıldığından, aynı Kanunun 26/B maddesi uyarınca kadastro mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Mustafakemalpaşa Kadastro Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 11/11/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.