11. Ceza Dairesi Esas No: 2020/976 Karar No: 2020/3811 Karar Tarihi: 01.07.2020
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2020/976 Esas 2020/3811 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2020/976 E. , 2020/3811 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz nedenlerinin reddine, ancak; 1-Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.04.2014 tarihli 2013/11-397 Esas ve 2014/202 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, 5237 sayılı TCK"nin “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan “belgede sahtecilik” suçunun hukuki konusunun kamu güveni olduğu, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişi de haksızlığa uğrayıp, suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğuna dair kabulünün etkilenmeyeceği, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerekeceği ve bir suç işleme kararının icrası kapsamında 5237 sayılı TCK"nin 43. maddesinde, "değişik zamanlarda" denilmesi ve aynı anda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanmayacağı ve dosya kapsamında suça konu senetlerin değişik zamanlarda düzenlendiğine dair delil bulunmaması karşısında; zincirleme suç, zamanaşımı hükümlerinin ve suç tarihinin belirlenebilmesi bakımından, katılan ... ... Bankası’ından ayrı ayrı suça konu senetlerin, hangi tarih veya tarihlerde verildiğinin, birlikte mi, ayrı zamanlarda mı ciro edildiğinin sorularak, sonucuna göre, sanığın eyleminin zincirleme suç hükümleri kapsamında olup olmadığının değerlendirilmesi, olayda zincirleme suç hükümlerinin uygulanma olanağı bulunmadığının anlaşılması halinde ise, sahte belge sayısı ve çeşidi dikkate alınarak TCK"nin 61. maddesi uyarınca temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi gerektiği ve eylemin bir resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu gözetilmeden, eksik araştırma ile sanığın eyleminin her suçtan zarar gören gerçek kişiye göre ayrı ayrı suç oluşturacağı kabulü ile üç ayrı resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması; 2-5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.07.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.