
Esas No: 2017/3890
Karar No: 2020/1972
Karar Tarihi: 16.06.2020
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2017/3890 Esas 2020/1972 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen 16.06.2020 gün ve saatte temyiz eden taraftan gelen olmadı. Aleyhine temyiz istenilen taraftan ... ve diğerleri ile ... geldiler. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlandı. Sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucunda, ... Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 102 ada 78, 108 ada 142, 180, 124 ada 69, 138 ada 15, 129, 139 ada 36, 112 ada 81, 88, 119 ada 134 ve 169 parsel sayılı muhtelif yüzölçümündeki taşınmazlar, miras yoluyla gelen hak ve taksim nedeniyle davalılar ... ve müştereklerinin miras bırakanı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... ve arkadaşları, taşınmazların tarafların kök murisi Veysel Sat’a ait iken ölümüyle mirasçılarına kaldığını ve taksim edilmediğini öne sürerek, miras payları oranında adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazlar 480 pay kabul edilerek 120/480 payın payları oranında davacılar adına, geri kalan payların kayıt maliki üzerinde bırakılmasına karar verilmiş; hüküm, davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı ... tarafından hüküm tarihinden sonra adli yardım talebinde bulunulmuş ve mahkemece 03.08.2015 tarihli ek karar ile adli yardım talebinin kabulüne karar verilmiş ise de, 6100 sayılı HMK"nın 334. maddesinin 1. fıkrasında, kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimselerin, iddia ve savunmalarında, geçici hukuki korunma taleplerinde ve icra takibinde, taleplerinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması kaydıyla adli yardımdan yararlanabileceği, 336. maddesinin 3. fıkrasında Kanun yollarına başvuru sırasında adli yardım talebinin bölge adliye mahkemesine veya Yargıtaya yapılacağı düzenlenmiş olup, yerel mahkemenin hüküm tarihinden sonra temyiz dilekçesi ile birlikte yapılan adli yardım talebi hakkında karar vermeye yetkisi bulunmadığından, 03.08.2015 tarihli ek kararla verilen adli yardım talebinin reddine dair kararın ortadan kaldırılmasına, 6100 sayılı HMK’nın 336/3. maddesi uyarınca, davalının talep dilekçesi ekinde sunduğu belgelere göre adli yardım talebinin kabulüne karar verilmekle işin esası hakkında yapılan inceleme sonucunda;
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ne var ki; dava dilekçesinde dava değerinin 8.000,00 TL olarak gösterilmesi ve keşif sonucunda belirlenen taşınmazların değeri üzerinden harcın tamamlattırılmamış olması karşısında, kendilerini vekille temsil ettiren davacılar lehine dava dilekçesinde gösterilen değer üzerinden nispi vekalet ücretinin belirlenmesi ve belirlenecek değerin de maktu vekalet ücretinin altında kalması karşısında maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, davacılar lehine sözü edilen sınırları aşacak şekilde 5381,40 TL nispi vekalet ücreti tayin ve takdiri doğru değildir. Ancak, anılan bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün 5. paragrafında yer alan "..davacılar lehine 5381,40 TL vekalet ücreti takdirine.." ibaresinin "..davacılar lehine 1500,00 TL vekalet ücreti takdirine.." olarak düzeltilmesine ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.