8. Hukuk Dairesi 2018/13864 E. , 2019/2286 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı şirket, dava dışı ..."ın maliki olduğu Merkez mahallesi ... Paşa caddesi 6 numarada bulunan işyerini 01.06.2006 tarihli sözleşme ile kiralalamalarına rağmen taşınmazın davalılar tarafından işgal edildiğini ileri sürerek elatmalarının önlenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davacının taşınmazı tahliye etmesi üzerine kayıt maliki ... ile kira sözleşmesi yaparak kullanmaya başladıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar, Yargıtay 14. Hukuk Dairesince " ... Dava, elatmanın önlenmesi ile taşınmazın teslimi istemlerine ilişkindir. Mülkiyet hakkının içeriği başlıklı TMK’nin 683/2. maddesi gereğince “Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir.” Malvarlığına ilişkin davalarda asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu HMK’nin 2. maddesinde hüküm altına alınmıştır. Elatmanın önlenmesine ilişkin davalar da taşınmazın aynına yönelik bulunduğundan dava asliye hukuk mahkemesinde görülür. Davacı, dava konusu taşınmazın dava dışı maliki ile 01.06.2006 günü düzenledikleri kira sözleşmesine dayanarak taşınmazı işgal eden üçüncü kişi konumundaki davalıların elatmasının önlenmesini istemiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi HMK’nin 4. maddesinin 1/a bendi uyarınca, kiralayan ile kiracı arasındaki uyuşmazlıklarda görevlidir. Somut olayda dava, kira sözleşmesinin tarafları arasındaki bir uyuşmazlığa yönelik bulunmayıp taşınmazda kiracı olduğunu iddia eden taraflar arasındaki elatmanın önlenmesi istemine yönelik olduğundan HMK’nin 2 ve 4. maddeleri gereğince davaya asliye hukuk mahkemesinde bakılması gerekir. Mahkemece kamu düzeninden olan görev hususu re’sen gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken çekişmenin esasının incelenerek hükme bağlanması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir ... " gerekçesiyle bozulmuş, Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davalı ile kayıt maliki arasındaki kira sözleşmesinin geçerli olduğu gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dava, kira ilişkisinden kaynaklanan elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; iş yeri olarak kullanılan taşınmazın 01.06.2006 tarihli sözleşme ile dava dışı ... tarafından davacı şirkete kiralandığı, sonrasında aynı kişi tarafından davalı şirket ile 01.04.2011 tarihli kira sözleşmesinin imzalandığı, yargılama aşamasında davalıların taşınmazı tahliye etmesi üzerine ... tarafından taşınmazın dava dışı ... Turizm Şirketine 01.10.2012 tarihli kira sözleşmesi ile kiralandığı, davacının davalı şirket ile dava dışı ... Turizm şirketi arasında organik bağ olduğunu ileri sürdüğü anlaşılmaktadır.
Somut olayda; yargılama aşamasında, çekişme konusu taşınmazın davalı şirket tarafından tahliye edilmesi üzerine elatmanın önlenmesi isteğinin konusuz kaldığı ancak davacı şirketin de başlangıçta kira sözleşmesinden kaynaklanan bir hakkının bulunduğu açıktır.
Hal böyle olunca; konusuz kalan elatmanın önlenmesi isteği ile ilgili olarak karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi ve HMK"nin 331/1 maddesi gözetilerek davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama gideri takdir edilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenle taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden, Kabulüyle, hükmün 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 05.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi