11. Ceza Dairesi 2019/4148 E. , 2020/3810 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mühür Bozma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz nedenlerinin reddine, ancak;
1-İncelemeye konu ana dosya bakımından yapılan incelemede; mühür bozma suçlarında sanık hakkında düzenlenen aynı mühür bozma tutanağından dolayı birden çok dava açılmış ise davanın mükerrer açıldığının kabulünün gerekeceği, ancak aynı sanık hakkında birden çok mühür bozma tutanağı düzenlenmiş ise, hukuki kesinti iddianame tarihi itibarıyla oluşacağından, bu tarihten önce düzenlenen birden fazla mühür bozma eylemi varsa zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerekeceği, zincirleme suç ilişkisi içindeki eylemlerden bazılarının kesinleşmiş mahkumiyet hükmüne konu olmasının diğer eylemlerin dava konusu yapılmasına engel olmayacağı, bu kapsamda sonradan sübutu kabul edilen eylemler nedeniyle zincirleme suç hükümleri uygulanacağından; somut olayda 22.01.2013 tarihli iddianame ile 31.12.2012 tarihli mühür bozma tutanağından bahisle dava açıldığı, sanık hakkında aynı yer nedeniyle düzenlenen mühür bozma tutanakları nedeniyle birden çok dava açılıp bir kısmının sonuçlandığı, Bursa 11. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2013/ 329 esas ve 2013/532 karar sayılı dosyası ile bu dosya ile birleşen Bursa 12. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2012/273 esas sayılı dosyalarında 19.10.2012 ve 20.10.2012 tarihli tutanaklar nedeniyle davalar açılıp zincirleme biçimde işlenmiş mühür bozma suçundan mahkûmiyet hükmü verildiği ancak bu dosyaların iddianame tarihlerinin bilinmediği anlaşılmakla, öncelikle bu dosyalardaki iddianame tarihleri belirlenip sonucuna göre Bursa 11. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2013/ 329 esas ve 2013/532 karar sayılı dosyası içerisinde mevcut suça konu tutanakların, ana dosya iddianame tarihi olan 22.01.2013 tarihinden önce olduğu, bu nedenle bu eylemlerin zincirleme biçimde işlenmiş tek mühür bozma suçunu oluşturduğu gözetilerek, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 15.03.2016 gün ve 2014/847 E. 2016/128 K. sayılı ilamında açıklandığı üzere, eldeki tutanak için zincirleme suç hükümleri uygulanarak, diğer tutanaklar bakımından verilen cezanın mahsup edilmesi suretiyle hüküm verilmesi gerekeceği, diğer davada zincirleme hükümlerin uygulandığı tespit edildiğinden, teselsülü oluşturan eldeki tutanak bakımından, zincirleme suç hükümleri uygulanırken artırım oranının daha da yükseltilerek uygulanması ve sonrasında önceki hükmün mahsubu ile sonuç cezanın belirlenmesi yerine, Bursa 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/532 esas sayılı dosyasındaki tutanakların zincirleme suç teşkil ettiğinin gözetilmemesi;
2-Birleşen Bursa 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2016/597 esas sayılı dosyası bakımından;
a) İncelemeye konu dosyanın 15.05.2013 tarihli iddianame ile 28.01.2013 tarihli mühür bozma tutanağı nedeniyle açıldığı, Bursa 13. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2013/553 esas, 2013/872 karar sayılı dosyasındaki 08.05.2013 ve 20.04.2013 tarihli mühür bozma tutanaklarının iddianamenin düzenlenme tarihinden önce olduğu ve her iki dosyadaki eylemlerin zincirleme biçimde işlenmiş mühür bozma suçunu oluşturduğu, bu nedenle Bursa 13. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2013/553 esas sayılı dosyadaki mahkûmiyet hükmünün mahsup yapılırken dikkate alınması gerektiği gözetilmeden ve Bursa 11. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2013/329 esas sayılı dosyasındaki hangi tutanakların bu dosya bakımından zincirleme suç hükümlerini oluşturduğu belirtilmeden hüküm kurulması,
b)Sanık hakkındaki 12.11.2013 tarihli 3740 TL adli para cezasına dair Bursa 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2013/434 esas, 2013/877 karar sayılı önceki mahkumiyet kararına yönelik aleyhe temyiz bulunmadığından, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 326/son maddesi gereğince 3740 TL adli para cezasına dair hükmün sanık lehine kazanılmış hak teşkil ettiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.07.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.