4. Hukuk Dairesi 2011/3746 E. , 2012/5579 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 12/02/2009 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 16/12/2010 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından duruşmasız olarak incelenmesi de davacı vekili taraflarından istenilmekle, daha önceden belirlenen 03/04/2012 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ... geldi, karşı taraftan davacı vekili gelmedi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan davalının temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
1-Karar, davacı ve davalı tarafından temyiz olunmuştur. Bunlardan davacı HUMK"nun 432/1. maddesinde yazılı onbeş günlük ve 427/4 ve 433/2. maddelerinde belirlenen on günlük süreleri geçirdikten sonra kararı temyiz ettiğine göre temyiz dilekçesi reddedilmelidir.
2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre
davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
3-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; dava, yediemin sıfatı ile teslim edilen malın iade edilememesinden dolayı uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davacı ve davalı tarafından temyiz olunmuştur.
Davacı, maruz kaldığı bir icra takibi sırasında fiilen haczedilip davalıya yediemin sıfatı ile teslim edilen aracının iadesine karar verildiği halde davalı tarafından iade edilmediğini, ticari nitelikte bulunan aracının iade edilmemesinden dolayı rayiç değeri ve dava tarihine kadar ki kazanç kaybı tutarında tazminat ile birlikte, bu süre içinde doğan vergi borçları ve K1 belgesi adı verilen yük ve eşya taşıma için gerekli belgeyi almak için ödemesi gereken bedelin artmasından dolayı aradaki farkın ve manevi zararının ödetilmesini istemiştir.
Davalı, dava konusu aracı davacıya teslim etmiş bulunmasına karşın kanuni prosedürü bilmediği için gerekli belgeyi almadığını, davacının durumu kötüye kullandığını iddia ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Yerel mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu uyarınca davalıya teslim edilip iade edilemeyen aracın rayiç değeri, kazanç kaybı, aracın vergi borcu ve K1 belgesi alınması için gerekli bedelin ödetilmesine, şartları oluşmadığından manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
Dosya arasındaki bilgi ve belgeler ile tüm dosya kapsamından, dava konusu aracın 24.01.2002 günü davalıya yediemin sıfatı ile teslim edildiği, 30.05.2005 günü araç üzerindeki haciz düştüğünden aracın geri teslimine karar verildiği anlaşılmaktadır. Ne var ki davalı, yediemin sıfatı ile kendisine teslim edilen aracı davacıya iade ettiğini ispat edememiş, yedieminlik görevini ihmal suçundan mahkum olmuştur. Şu durumda davalı, aracın iade edilememesinden dolayı davacının uğradığı gerçek zararı ödemekle yükümlüdür. Gerçek zarar kapsamına, aracın rayiç değeri ile birlikte iade edilmemesinden dolayı davacının uğradığı kazanç kaybı girerse de, aracın davacıya teslim edilmiş bulunması halinde dahi ödenmesi yasal zorunluluk bulunan vergi borcu ile K1 belgesinin geç alınmasından dolayı daha yüksek bedel ödenmesine bağlı zararın da ödetilmesine karar verilmesi isabetli olmamıştır. Kaldı ki hüküm altına alınan vergi borcu kapsamında aracın davalıya teslim edilmeden önceki yıllarına ait birikmiş borcuda bulunmakta olup, K1 belgesi alınabilmesi için aracın fiilen elinde bulunmasının gerekmediği de anlaşılmaktadır. Mahkemece, bu kalem istemlerin reddine karar verilmesi gerekirken kabul edilmiş bulunması isabetli olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davacının temyiz dilekçesinin reddine, (3) sayılı bentte gösterilen nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, davalının öteki temyiz itirazlarının (2) sayılı bentteki nedenlerle reddine ve temyiz eden davalı yararına takdir olunan 900,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine ve taraflardan peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 03/04/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.