5. Hukuk Dairesi 2014/27907 E. , 2015/9843 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Terme 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 24/11/2011
NUMARASI : 2010/1028-2011/913
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davacı idare ile davalılardan H.. R.. vd. vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın terkini istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare ile davalılardan H.. R.. vd. Vekillerince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır. Alınan rapor ve yapılan inceleme hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;
1-Mahkemenin ,dava konusu taşınmazın, fındık gelirine göre değeri belirlendiğinden ,üzerindeki ağaçlara ayrıca değer biçilmemesi yönündeki tespiti dogru ise de , değerlendirme tarihi olan 2010 yılı hasat dönemindeki münavebe ürünü olarak alınan fındığın ortalama toptan kg. satış fiyatlarının dekar başına verim miktarlarının ise İlçe Tarım Müdürlüğünden getirtilip , net geliri belirlendikten sonra, bu gelir kapitilizasyon faizine bölünmek suretiyle ve gerektiğinde Kamulaştırma Kanunun 11/i maddesi uyarınca bedelin tespitinde etkili olacak objektif unsurlar belirlenip gerekçesi de gösterilmek suretiyle tespit edilecek oran esas alınarak m2 birim fiyatı belirlenmesi gerekirken , denetime imkan vermeyecek şekide hüküm kurulması,
2-Mahallinde yeniden keşif yapılarak ,davalılar vekilinin fiili taksim iddiası konusunda taşınmazın diğer paydaşlarının beyanı alınarak ve bu konudaki her türlü bilgi ve belgeler toplanarak sonuçta bu iddianın ispatı halinde dava konusu taşınmazın kamulaştırılan ve yol olan bölümünde fiili taksime göre, ispat edilememesi halinde ise davalıların taşınmazdaki paylarına göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme hüküm kurulması,
3-Dava konusu 113 ada 4 parsel sayılı taşınmazın ,tapu kaydında 32/96 oranında pay sahibi olan Fatma dava dilekçesinde davalı olarak gösterilmediği gibi ,davacı idare tarafından davaya da dahil edilmediği halde ,mahkemece gerekçesi gösterilmeden, Fatma’ nın da payını kapsar şekilde bedele hükmedilmesi,
4-Kadastro Kanunu 22/a maddesi gereğince yapılan yenileme çalışmaları sonucu dava konusu taşınmaz 113 ada 41 parsel olarak, tapuya tescil edildiği halde infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm fıkrasına eski parsel numarasının yazılması,
5-Gerekçeli kararda kamulaştırma bedeli olarak tespit edilen rakamın tamamı davalılar adına bankaya bloke ettirilmeden,Terme Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/1012 esas sayılı dosyasında , başka bir taşınmaz için davacı idare tarafından bloke ettirilen bedelin iş bu dosyaya aktarılması yönünde hüküm kurulması,
Doğru olmadığı gibi;
6-2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, Anayasa Mahkemesi’nin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı 1. bölüm kararı da göz önüne alınarak, kamulaştırma bedeline 23.04.2011 tarihinden, karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz yürütülmesi gerektiğinden,
Davacı idare vekili ve bir kısım davalılar vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalılardan H.. R.. vd. peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 04.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.