(Kapatılan)19. Hukuk Dairesi 2018/1641 E. , 2020/1044 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki alacak davasının ilk derece mahkemesinde yapılan yargılaması sonucunda verilen kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi tarafından verilen davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne yönelik kararın süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Davacılar vekili, davacı iş ortaklığının dava dışı üçüncü şahsa ait proje kapsamında rüzgar enerji kulelerinin imalatı işini üstlendiğini, anılan sözleşme kapsamında dava dışı bu üçüncü firmanın talebi üzerine boya ve malzemelerinin davalı şirketten satın alınıp kullanıldığını, ancak bunlardan 19 adet rüzgar enerjisi kulesinden 14 adetinin sevkinin yapıldıktan sonra 5 kulenin davacı adresinde bulunmaktayken davalıdan satın alınan boya ve malzemelerin kullanıldığı alanlarda ve kaynaklarında gizli ayıpların tespit olunduğunu, TTK"nın 23. ve TBK"nın 231. maddeleri gereğince durumun derhal noterlik vasıtasıyla davalıya ihbar edildiğini, buna rağmen davalı tarafça karşı ihtarname ile talebin reddolunduğunu ileri sürerek 5 adet enerji kulelerinde oluşan bu gizli ayıptan oluşan toplam 90.864,00 TL alacak ile 1.533,00 TL tespit giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunulmadığını ve dolayısıyla alıcının satılanı kabul etmiş sayılacağını, ayıbın boya ve malzemesinde bulunmayıp boya film kalınlıklarının çok üzerinde uygulanmasından kaynaklandığını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi heyet raporları doğrultusunda, boyadaki çatlak şeklindeki ayıpların boyama şeklinden doğmadığı, boya ve malzemelerin niteliğinden kaynaklandığı, ayıbın gizli nitelik taşıdığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, bilirkişilerce dava konusu rüzgar tribün kulelerinin kaynak yerlerinde kırılmalar ve çatlaklar olduğu, kullanılan ve davalıdan satın alınan ...,... boyasının ayıplı olmadığının belirlendiği, ayıplı olmayan bu ürünün bu iş için uygun olmadığı, kullanım kılavuzunda da açıkça düzensiz yüzeylerde kullanılmaması yönünde ihtar bulunduğu, söz konusu iş için ...,...,... nitelikli ürünün uygulanması gerektiğinin açıkça ifade edildiği, davalıdan satın alınan boyaların kendi iç özelliklerine göre ayıplı bulunmadığı, dava konusu olayda boyaların davacı tarafça uygun yerlerde kullanılmadığı, taraflar arasında herhangi bir yazılı sözleşme ya da taahhüt de bulunmadığı, davalı tarafın bu boyaların üreticisi olmadığı gibi doğrudan doğruya davacının satın almak istemesi ile bir satış gerçekleştirildiği, olayın davacı tarafça kullanılmaması gereken ve o yere uygun olmayan boyanın kullanılmasından kaynaklandığı, davalı tarafın sorumluluğuna gidilebilecek hiçbir delilin de sunulamadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 11/10/2016 tarih, 2014/1128 esas 2016/909 karar sayılı kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun bulunan hükmün ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 16.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.