Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/4077 Esas 2020/5798 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4077
Karar No: 2020/5798
Karar Tarihi: 19.10.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/4077 Esas 2020/5798 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacılar, eşi/babası Kemal tarafından kullanılan konut kredisini teminat altına almak amacıyla hayat sigorta poliçesi düzenlendiğini ve poliçe süresi içinde ölümün gerçekleştiğini, fakat davalı sigorta şirketinin sağlık beyan yükümlülüğüne uyulmadığı gerekçesiyle ödeme yapmaktan kaçındığını belirtmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkeme, sigorta şirketinin tazmin yükümlülüğünün bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Davacılar vekili tarafından temyiz edilen karar, taraflar arasındaki güven ve iyiniyet ilkeleri gereği, sigortadan yararlanacak kişinin beyanı esas alınarak düzenlenen hayat sigortası sözleşmesinde, poliçe tanziminden önce yapılan ve kanser şüphesini içeren tetkikleri bildirmediği dikkate alındığında, sigortalının beyan yükümlülüğüne uymamış olmasına ve davalı sigorta şirketinin bu sebeple zarardan sorumlu olmadığına ilişkin mahkeme kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Bu nedenle, davacıların tüm temyiz itirazları reddedilmiş ve hüküm onanmıştır. Ayrıca, kararda geçen kanun maddeleri şunlardır: 6502 sayılı Tüketici'nin Korunması Hakkında Kanun'un 73/2. maddesi.
17. Hukuk Dairesi         2018/4077 E.  ,  2020/5798 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacılar vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 13.10.2020 Salı günü davacılar vekili Av. ... geldi. Davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacılar vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, davacıların eşi/babası Kemal tarafından kullanılan konut kredisini teminat altına almak amacıyla hayat sigorta poliçesi düzenlendiğini, poliçe süresi içinde ölümün gerçekleştiğini, davalı sigorta şirketinin poliçe tanziminde sağlık beyan yükümlülüğüne uyulmadığı gerekçesiyle ödeme yapmaktan kaçındığını, davalı bankanın da krediyle alınan ipotekli konutun satışı için icra takibi başlattığını belirterek, davalı bankadan kullanılan konut kredisi nedeniyle davacıların borçlu olmadıklarının tespitini, 56.000,00 TL"lik poliçe teminatının 25.03.2014 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden tahsilini talep etmiştir.
    Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; hayat sigorta poliçesinin düzenlenmesinde sadece acente sıfatıyla hareket eden, ayrıca şahsi kusuru iddia ve ispat edilemeyen davalı banka hakkındaki davanın husumet yokluğundan reddine; davacılar murisi sigortalının poliçenin düzenlenmesi sırasındaki beyan yükümlülüğüne uymadığı ve önceden mevcut akciğer kanseri rahatsızlığını bildirmediği anlaşıldığından, davalı sigorta şirketinin tazmin yükümlülüğünün bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; taraflar arasındaki güven ve iyiniyet ilkeleri gereği, sigortadan yararlanacak kişinin beyanı esas alınarak düzenlenen hayat sigorta sözleşmesinde, davacılar murisi sigortalının sağlık beyan formu düzenlenirken açıkça sorulmuş olmasına rağmen, poliçe tanziminden önce yapılan ve kanser şüphesini içeren tetkikleri bildirmediği dikkate alındığında, sigortalının beyan yükümlülüğüne uymamış olmasına ve davalı sigorta şirketinin bu sebeple zarardan sorumlu olmadığına ilişkin mahkeme kabulünde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, duruşmada vekille temsil olunmayan davalılar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 6502 sayılı Tüketici"nin Korunması Hakkında Kanun"un 73/2. maddesi gereğince davacılar harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 19/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.