4733 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2015/23601 Esas 2017/9477 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/23601
Karar No: 2017/9477

4733 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2015/23601 Esas 2017/9477 Karar Sayılı İlamı

7. Ceza Dairesi         2015/23601 E.  ,  2017/9477 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 4733 sayılı Kanuna muhalefet
    HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme, müsadere

    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    I) Sanık ..."ın mahkumiyet hükmüne, malen sorumlu ..."ün suçta kullanılan nakil aracının müsaderesine yönelik temyiz taleplerine göre yapılan incelemede,
    Gıyabında verilen gerekçeli kararın malen sorumlunun duruşmada bildirdiği adresine tebliğ edilmeksizin doğrudan mernis adresine tebliğ edildiği bu nedenle yapılan tebligatın usulsüz olduğu, malen sorumlunun öğrenmeden itibaren süresi içerisinde temyiz talebinde bulunduğu gözetilerek;
    Ele geçen eşyanın niteliğine ve suç tarihine göre, sanığın 5752 sayılı Yasa ile değişik 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi uyarınca cezalandırılması gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi,
    Savunmasında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını talep eden sanık ..."a, kaçakçılık suçlarında yasal olmayan yollardan yurda getirilen veya yurt içinde alım satıma konu edilen eşyanın, ithalinde öngörülen gümrük vergileri ile diğer eş etkili vergiler ve mali yüklerin ödenmemesi nedeniyle, yoksun kalınan miktarın kamu zararı olduğunun bildirilmesi gerekirken gümrüklenmiş değerin zarar olarak bildirilmesi karşısında; bilirkişinin belirlediği CİF değerine göre, Gümrük İdaresine KEMT varakası tanzim ettirilerek, lehe olan KEMT varakasında belirtilen, kaçak eşyaların vergiler toplamının sanığa bildirilmesi ve gerektiğinde bu zararın ödenmesi için süre verilerek sonucuna göre CMK.nun 231/9. maddesi de gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, bu husus ikmal edilmeden, sanığın kamu zararının miktarında yanıltılarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    01.03.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Yasanın 5. maddesi ile yapılan değişiklikle 5237 sayılı TCK.nun 50/6. madde ve fıkrasında yer alan "yaptırım" ibaresinin "tedbir" olarak değiştirilip, 5275 sayılı Yasanın 106. maddesinin 4. ve 9., yine 18.06.2014 tarihli 6545 sayılı Yasanın 81. maddesi ile 3. ve 8. fıkralarındaki değişiklikler ve 10. fıkrasının yürürlükten kaldırılmış olması göz önüne alındığında, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde, verilen ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin belirtilmesi,
    Dava konusu nakil aracının dosya kapsamına göre iyiniyetli üçüncü kişiye ait olduğu gözetilmeden iadesi yerine yazılı şekilde müsaderesine karar verilmesi,
    Suçtan zarar görmeyen ve davaya katılma hakkı olmayan Gümrük İdaresi lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın ve malen sorumlunun temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve cezada kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 20.11.2017 günü oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.