17. Ceza Dairesi 2015/852 E. , 2015/1854 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme, işyeri dokunulmazlığını ihlal
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
Tekerrüre esas hükümlülüğü bulunan sanık hakkında TCK"nın 58. maddesinin uygulanmaması, aleyhe temyiz olmadığından, bozma nedeni yapılmamıştır.
1- Sanık hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve kakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a) Dosya kapsamına göre, sanığın 18.15 sıralarında katılana ait markete hırsızlık yapmak için girdiği, UYAP sorgulamasında suç tarihinde güneşin yaz saati uygulaması da dikkate alındığında 17.52 de battığı, TCK nın 6/1-e maddesine göre saat 18.52"den sonraki zaman diliminin gece olarak kabul edilmesi gerektiği, atılı suçun gece sayılan vakitte gerçekleştiğinin kesin olarak belli olmaması nedeniyle, “şüpheden sanık yararlanır” ilkesi gereğince hırsızlık suçunun gündüz vakti işlendiğinin kabulü ile hüküm kurulması gerekirken, atılı suçtan kurulan hükümde TCK"nın 143. maddesi uyarınca artırım yapılmak suretiyle fazla cezaya hükmedilmesi,
b) 5237 sayılı TCK"nın 53. maddenin 3. fıkrasına göre, koşullu salıverilen sanık hakkında, aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde öngörülen kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluğunun uygulanamayacağının gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."nın temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, sanığın sabıka kaydı ve hırsızlık suçunda sonuç ceza miktarı göz önüne alınmak suretiyle, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hırsızlık suçundan kurulan hüküm fıkrasından 5237 sayılı TCK"nın 143. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılarak, aynı yasanın 142/1-b, 62. maddeleri gereğince sonuç cezanın 1 yıl 8 ay hapis cezası olarak belirlenmesi ile her iki suçtan kurulan hüküm fıkrasındaki TCK 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün çıkartılarak, yerine "TCK"nın 53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına" cümlesi eklenmek suretiyle eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2- Sanık hakkında iş yeri dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a)Suçun, sanık lehine yorumla gündüz vakti sayılan bir zaman diliminde işlendiğinin kabul edilmesi gerektiği halde, iş yeri dokunulmazlığını ihlal suçundan hüküm kurulurken, 5237 sayılı TCK"nın 116/4. maddesi ile uygulama yapılarak fazla ceza tayin edilmesi;
b)İş yeri dokunulmazlığını ihlal suçunun birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmiş olmasına karşın, sanık hakkında iş yeri dokunulmazlığını ihlal suçu nedeniyle hükmolunan cezadan, TCK"nın 119/1-c maddesi gereğince artırım yapılması gerektiğinin gözetilmeyerek eksik cezaya hükmedilmesi;
c) 5237 sayılı TCK"nın 53. maddenin 3. fıkrasına göre, koşullu salıverilen sanık hakkında, aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde öngörülen kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluğunun uygulanamayacağının gözetilmemesi
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."nın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, CMUK"nun 326/son maddesi gereğince sanığın ceza süresi bakımından kazanılmış hakkının gözetilmesine, 06.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.