Esas No: 2016/802
Karar No: 2017/10080
Karar Tarihi: 27.11.2017
Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/802 Esas 2017/10080 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunu"na aykırı davranmak suçundan sanık ..."ın, anılan Kanun"un 18/9. ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 52/2. maddeleri uyarınca 500 TL Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Mersin 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/02/2013 tarihli ve 2012/892 Esas, 2013/118 sayılı; 19/02/2013 tarihli ve 2013/40 Esas, 2013/146 sayılı; 30/04/2013 tarihli ve 2013/158 Esas, 2013/401 sayılı; 30/04/2013 tarihli ve 2013/161 Esas, 2013/399 sayılı; 02/04/2013 tarihli ve 2013/175 Esas, 2013/313 sayılı; 25/04/2013 tarihli ve 2013/242 Esas, 2013/381 sayılı kararları aleyhine Adalet Bakanlığının 16/02/2016 gün ve 4266 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 29/02/2016 gün ve KYB. 2016-73152 sayılı ihbarnamesi ile dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosyalar kapsamına göre, adı geçen sanığın 17/12/2011 tarihinde Eskişehirspor-Kayserispor takımları arasındaki futbol müsabakasını seyretmek üzere Eskişehir Atatürk Stadyumu"na girdiği esnada yapılan kontrolde üzerinde bıçak bulunduğu gerekçesi ile hakkında 6222 sayılı Kanun"un 13/1. uyarınca soruşturma başlatıldığı ve aynı Kanun"un "Seyirden Yasaklanma" başlıklı 18/3. maddesinde yer alan "Bu madde kapsamına giren suçlardan dolayı soruşturma başlatılması halinde şüpheli hakkında spor müsabakalarını seyirden yasaklama tedbiri derhal uygulamaya konulur." şeklindeki düzenleme uyarınca kolluk görevlilerince adı geçene aynı gün derhal seyirden yasaklandığına dair tebliğ yapıldığı ve anılan Kanun"un 18/8. maddesi uyarınca bundan sonra Eskişehirspor"un tarafı olduğu tüm maç saatlerinde kolluk birimlerine başvurması gerektiği, aksi halde aynı Kanun"un 18/9. maddesi gereğince cezalandırılacağının yazılı olarak bildirildiği,
Müteakiben sanığın kolluk görevlilerince yapılan bu tebliğe rağmen Eskişehirspor"un tarafı olduğu 6 ayrı futbol müsabakasında maç saatinde kolluk birimine müracaat etmemesi üzerine hakkında 6 ayrı dava açılarak 6 ayrı ceza verildiği anlaşılmış ise de,
1- Sanık hakkındaki dosyaların incelenmesinde;
2012/892 esas sayılı dosyada, suç tarihinin 16/09/2012, iddianame tarihinin 05/11/2012,
2013/40 esas sayılı dosyada, suç tarihinin 12/10/2012, iddianame tarihinin 06/12/2012,
2013/158 esas sayılı dosyada, suç tarihinin 22/09/2012, iddianame tarihinin 19/12/2012,
2013/161 esas sayılı dosyada, suç tarihinin 02/12/2012, iddianame tarihinin 11/02/2013,
2013/175 esas sayılı dosyada, suç tarihinin 23/12/2012, iddianame tarihinin 13/02/2013,
2013/242 esas sayılı dosyada, suç tarihinin 14/12/2012, iddianame tarihinin 05/03/2013 olduğu,
Bu durumda sanık hakkında düzenlenen ilk iddianame ile hukuki kesinti oluşacağından, bu ilk iddianame tarihine kadar olan suçların zincirleme şekilde tek bir suç olacağı cihetle, somut olayda sanık hakkındaki ilk iddianamenin suç tarihi 16/09/2012 olan Eskişehirspor-Gençlerbirliği spor müsabakasında kolluğa başvurmama eylemine ilişkin olarak düzenlenen 05/11/2012 tarihli iddianame (2012/892 esas sayılı dosya) olduğu, buna göre bu ilk iddianame tarihine kadar olan 12/10/2012 tarihli müsabakaya ilişkin suç (2013/40 esas sayılı dosya) ve 22/09/2012 tarihli müsabakaya ilişkin suç (2013/158 esas sayılı dosya) bakımından birleştirme kararı verilmesi gerektiği gözetilerek 2013/40 esas ve 2013/158 esas sayılı dosyaların 2012/892 esas sayılı dosya ile birleştirilmesine karar verilip sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanması yerine yazılı şekilde her bir eylem için ayrı ayrı cezalandırma yoluna gidilmesinde,
2- Aynı şekilde sanık hakkındaki diğer 3 dosya bakımından da, hukuki kesinti oluşturan ilk iddianamenin suç tarihi 02/12/2012 olan Eskişehirspor-Kasımpaşa spor müsabakasında kolluğa başvurmama eylemine ilişkin olarak düzenlenen 11/02/2013 tarihli iddianame (2013/161 esas sayılı dosya) olduğu, buna göre bu ilk iddianame tarihine kadar olan 23/12/2012 tarihli müsabakaya ilişkin suç (2013/175 esas sayılı dosya) ve 14/12/2012 tarihli müsabakaya ilişkin suç (2013/242 esas sayılı dosya) bakımından birleştirme kararı verilmesi gerektiği gözetilerek 2013/175 esas ve 2013/242 esas sayılı dosyaların 2013/161 esas sayılı dosya ile birleştirilmesine karar verilip sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanması yerine yazılı şekilde her bir eylem için ayrı ayrı cezalandırma yoluna gidilmesinde,
3- Kabule göre de, her ne kadar sanık hakkında 6222 sayılı Kanun’un 18/3. maddesi uyarınca kolluk tarafından derhal başlatılan seyirden yasaklama tedbirinin gereklerine uymadığı gerekçesi ile aynı Kanun"un 18/9. maddesine göre ceza verilmiş ise de,
6222 sayılı Kanun’un 18/1. maddesinde yer alan, “Kişinin, bu Kanunda tanımlanan veya yollamada bulunulan ilgili kanunlardaki suçlardan dolayı mahkemece kurulan hükümde, hakkında güvenlik tedbiri olarak spor müsabakalarını seyirden yasaklanmasına karar verilir. Seyirden yasaklanma ibaresinden kişinin müsabakaları ve antrenmanları izlemek amacıyla spor alanlarına girişinin yasaklanması anlaşılır. Hükmün kesinleşmesiyle infazına başlanan seyirden yasaklanma yaptırımının süresi cezanın infazı tamamlandıktan itibaren bir yıl geçmesiyle sona erer. Bu güvenlik tedbirine ceza verilmesine yer olmadığı kararı ile birlikte hükmedilmesi halinde, hükmün kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl geçmesiyle bu güvenlik tedbirinin uygulanmasına son verilir. ” şeklindeki düzenleme karşısında, sanık ...’ın, 17/12/2011 tarihinde Eskişehirspor-Kayserispor takımları arasında oynanan Spor Toto Süper Ligi müsabakasında Fethi Heper Giriş Kapısından yasak nitelikte bıçakla müsabakaya girmek isterken yakalanması ve hakkında kamu davası açılması üzerine, Eskişehir Çocuk Mahkemesinin 21/11/2012 tarihli ve 2012/276-999 sayılı kararıyla, 6222 sayılı Kanun’un 18/1. maddesi gereğince kesinleşme tarihinden itibaren 1 yıl süreyle güvenlik tedbiri olarak spor müsabakalarını seyirden yasaklanmasına karar verildiği, bununla birlikte bu şekilde mahkemece seyirden yasaklama kararı verilmeden önce sanığın aynı eylemi nedeniyle soruşturma başlatıldığı gün (eylem günü) emniyet birimlerince düzenlenen 17/12/2011 tarihli tebliğ ve tebellüğ belgesinde adı geçen şahıs hakkında 6222 sayılı Kanun’un 18/3. maddesi gereğince seyirden yasaklama koruma tedbirine hükmedildiği, bu tedbire uymaması nedeniyle yine emniyet birimlerince farklı tarihlerde tutulan 6 ayrı tutanak üzerine Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığınca şüpheli hakkında kamu davaları açılmasını müteakip, sanığın anılan Kanun’un 18/9. maddesi gereğince cezalandırılmasına karar verilmiş ise de, 6222 Sayılı Kanunun “Seyirden Yasaklama” başlığı altında düzenlenen 18/3. maddesi gereğince verilen seyirden yasaklama kararının bir koruma tedbiri olduğu, anılan Kanun’da seyirden yasaklama kararının koruma tedbiri olarak verildiği hallerde hangi makam tarafından verileceğinin belirtilmediği, ancak yine anılan Kanun’un 18/5. maddesinde yer alan, “Koruma tedbiri olarak uygulanan spor müsabakalarını seyirden yasaklanma tedbiri; a) Cumhuriyet savcısı veya mahkeme tarafından kaldırılmasına karar verilmesi, b) Kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesi, c) Sanık hakkında beraat veya düşme kararı verilmesi, halinde derhal kaldırılır.” şeklindeki düzenleme dikkate alındığında, seyirden yasaklama tedbirinin kişi özgürlüğünün kısıtlanması sonucunu doğurması nedeniyle, hakim onayına tabi olması gerektiği cihetle, kolluk tarafından 17/12/2011 tarihinde tebliğ edilen seyirden yasaklama tedbirine dayanılarak sanığın cezalandırılması yoluna gidilemeyeceği, ancak aynı Kanun"un 18/1. maddesi uyarınca sanık hakkındaki seyirden yasaklamaya ilişkin Eskişehir Çocuk Mahkemesinin 21/11/2012 tarihli ve 2012/276-999 sayılı kararının kesinleşmesinden sonraki eylemleri için cezalandırılabileceği, anılan kararın ise 06/12/2012 tarihinde kesinleşmiş olduğu cihetle, bu tarihten önce meydana gelen 16/09/2012, 12/10/2012, 22/09/2012 ve 02/12/2012 tarihli eylemlere ilişkin olan 2012/892 esas, 2013/40 esas, 2013/158 esas ve 2013/161 esas sayılı dosyalarda sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
I-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma talepli ihbarnamesinin (3) nolu bendi yönüyle yapılan incelemede;
6222 sayılı Kanun"un "seyirden yasaklanma" başlığı altında düzenlenen 18. maddesinde; "(3) Bu madde kapsamına giren suçlardan dolayı soruşturma başlatılması halinde şüpheli hakkında spor müsabakalarını seyirden yasaklama tedbiri derhal uygulamaya konulur. Soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısı, kovuşturma evresinde mahkeme tarafından bu tedbirin kaldırılmasına karar verilmediği takdirde bu yasağın uygulanmasına koruma tedbiri olarak devam edilir.", "(8) Bu madde hükümlerine göre spor müsabakalarını seyirden yasaklanan kişi, yasaklama kararının sebebini oluşturan fiilin işlendiği müsabakanın tarafı olan ve taraftarı olduğu takımın katıldığı spor müsabakalarının yapılacağı gün, yurt içinde bulunduğu takdirde, müsabakanın başlangıç saatinde ve bundan bir saat sonra bulunduğu yere en yakın genel kolluk birimine başvurmakla yükümlüdür" ve "(9) Sekizinci fıkradaki yükümlülüğe aykırı hareket eden kişi, yirmibeş günden az olmamak üzere adli para cezası ile cezalandırılır." hükümleri düzenlenmiştir.
6222 sayılı Kanun"un Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin "müsabakaları seyirden yasaklanma tedbirine ilişkin usul ve esaslar" başlığı altında düzenlenen 22. maddesinde; "(1) Müsabakaları seyirden yasaklanma tedbirine ilişkin usul ve esaslar şunlardır:" "a) Kanunda tanımlanan veya yollamada bulunan ilgili kanunlardaki suçlardan dolayı soruşturmayla ilgili işlemler Cumhuriyet Savcısının sözlü ya da yazılı talimatı üzerine genel kolluk görevlileri tarafından başlatılır." "b) Kanun kapsamında haklarında soruşturma başlatılan kişilerle ilgili gerekli işlemler yapıldıktan sonra ilgililer hakkında genel kolluk tarafından resen müsabakaları seyirden yasaklanma tedbiri uygulanarak düzenlenen form ilgili spor güvenlik birimine gönderilir." "c) Seyirden yasaklanma tedbirinin, soruşturma evresinde Cumhuriyet Savcısı, kovuşturma evresinde mahkeme tarafından kaldırılmasına karar verilmediği takdirde koruma tedbiri olarak uygulanmasına devam edilir." ve "f) Spor müsabakalarını seyirden yasaklanan kişi, yasaklanma kararının sebebini oluşturan fiilin işlendiği müsabakanın tarafı ve taraftarı olduğu takımın katıldığı spor müsabakalarının yapılacağı gün yurtiçinde bulunduğu takdirde, müsabakanın başlangıç
saatinde ve bundan bir saat sonra bulunduğu yere en yakın polis merkezi amirliğine veya jandarma karakol komutanlığına başvurur." hükümleri düzenlenmiştir.
5149 sayılı Kanundaki spor müsabakalarını seyirden men cezasının uygulanmasına yönelik yasaklı kişinin müsabakanın başlamasından iki saat önce bulunduğu yerin karakoluna giderek müsabaka sonuna kadar beklemesine ilişkin hükmün Anayasa Mahkemesi tarafından “.... Hangi spor dalında ve hangi kategoride olduğuna ilişkin hüküm taşımaması nedeniyle “kurallarda belirlilik ve öngörülebilirlik” ve “ölçülülük” ilkelerine aykırı olduğu ve bu nedenle hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmadığı.... “ve”... İdare, kişi hürriyetini kısıtlanması sonucunu doğuran bir müeyyide uygulayamaz...” gerekçeleriyle iptal edilmesi nedeniyle müsabakadan men cezasının uygulanabilirliği ortadan kalkmıştır. 6222 sayılı Kanun ile Anayasa Mahkemesinin 05/01/2006 tarih, 2005/55 E. 2006/4 sayılı kararındaki iptal gerekçesi de göz önünde bulundurularak anılan Kanun"un 18/8. maddesi yeniden anayasaya uygun olarak düzenlenmiştir.
Erzurum 3. Sulh Ceza Mahkemesi, Demirci Sulh Ceza Mahkemesi ve Derik Sulh Ceza Mahkemesi"nin başvuru kararlarında, Cumhuriyet savcısının ya da mahkemenin kararı olmaksızın yasaklama tedbirinin uygulanmasının masumiyet karinesine aykırı olduğu, özgürlük ve güvenlik hakkı ile insan haklarına saygı yükümlülüğü ile bağdaşmadığı ve seyahat hakkının kısıtlandığı, bu tedbirlere karşı itiraz hakkının tanınmamasının hak arama hürriyetine ters düştüğü, temel hak ve özgürlüklerin ölçüsüz olarak sınırlandığı, ayrıca kurallarda yer alan "taraftar" kavramı ile yükümlülüklerin uygulanmasına ilişkin kavramların belirsiz olduğu belirtilerek 6222 sayılı Kanun"un 18. maddesinin 3., 8. ve 9. fıkralarının, Anayasa"nın 2., 5., 10., 12., 13., 15., 19., 23., 36., 38. ve 59. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür. Anayasa Mahkemesi ise, 11.09.2014 tarih ve 2014/138 karar sayılı kararında, söz konusu madde fıkralarının anayasaya aykırı olmadığını kabul etmiştir.
Tavşanlı 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin başvuru kararında, suçta ve cezada, geçerli olan kanunilik ilkesi gereği idarenin düzenleyici işlemleri ile ceza ihdas edemeyeceği, suçu oluşturan eylemin ve suçun unsurlarının kanun ile belirlenmediği, seyirden yasaklama tedbirine ilişkin kararın kim tarafından verileceğinin ve uygulanacağının düzenlenmediği, bazı hususlarda kanun yerine yönetmelikle düzenleme yapıldığı, tedbire uyulmaması durumunda verilecek cezanın hapis cezası olarak infaz edilme ihtimalinin bulunmasına rağmen konunun yönetmelikle düzenlenmesi ve idareye bu konuda yetki verilmesinin kanunilik ilkesini ihlal ettiğini, ayrıca belirlilik ve öngörülebilirlik açısından da hukuka uygun olmadığını belirtilerek 6222 sayılı Kanun"un 18. maddesinin 3. fıkrasının birinci cümlesi ile 9. fıkrasının, Anayasa"nın 38 maddesine aykırı olduğu ileri sürülmüştür. Anayasa Mahkemesi ise, 13.11.2014 tarih ve 2014/167 karar sayılı kararında, söz konusu madde fıkralarının anayasaya aykırı olmadığını kabul etmiştir.
Anayasa Mahkemesi"nin 18.02.2015 tarih 2015/19 E. 2015/17 sayılı karar içeriğinde; Sivas Çocuk Mahkemesi"nin başvuru kararında, hakkında soruşturma başlatılmış kimse hakkında hakim ya da mahkeme kararı olmaksızın kolluk tarafından idari bir işlem ile spor müsabakalarını seyirden men tedbiri uygulandığı, bu tedbirin açık ve belirli bir tedbir olmadığı ayrıca kuralların kanunilik ilkesini ve hiç kimsenin fiilin işlendiği zaman suç oluşturmayan fiilden mahkum edilemeyeceği kuralını ihlal ettiği belirtilerek 6222 sayılı Kanun"un 18. maddesinin 3. ve 9. fıkralarının, Anayasa"nın 38 maddesine aykırı olduğu ileri sürülmüştür. Anayasa Mahkemesi ise, 18.02.2015 tarih ve 2015/17 karar sayılı kararında, söz konusu madde fıkralarının anayasaya aykırı olmadığını kabul etmiştir.
Ceza muhakemesinde koruma tedbirleri, kişinin suçluluğu yargı kararıyla tespit edilmeden önce temel bir hakkın sınırlandırılması sonucunu doğuran ve amacı muhakemenin yapılabilmesini veya ileride verilmesi muhtemel olan hükmün infazının yerine getirilmesini sağlamak olan işlemlerdir. Koruma tedbirleriyle ulaşılmak istenen amaçlar arasında şüpheli kişinin veya sanığın hazır bulunmasını ve delillerin karartılmamasını güvence altına almak başta gelir ayrıca koruma tedbirleriyle, kişi hak ve özgürlüklerini sınırlandırmanın kanunla yapılması, geçici olması ve amaç değil araç olması esastır.
6222 sayılı Kanun"un 18/3. maddesi uyarınca uygulanan "seyirden yasaklama" tedbiri, Kanun"da tanımlanan veya yollamada bulunan ilgili kanunlardaki suçlardan birinin işlendiği şüphesinin olması ve bu şüphe nedeniyle hakkında soruşturma başlamış olması durumunda hiçbir karara gerek olmaksızın Kanun gereği derhal uygulamaya konulan "özgün ve önleyici amaçlı koruma tedbiri"dir.
Seyirden yasaklama tedbiri bakımından 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun"undaki koruma tedbirlerine ilişkin genel kuralların dışına çıkılmıştır. Nitekim, ceza yargılamasına konu seyirden yasaklama kararının sebebini oluşturan eylemden ayrı olarak, mahkeme kararı olmaksızın uygulanması, ceza muhakemesinin yapılmasını veya yapılan muhakemenin sonunda verilecek kararları etkileme özelliğinin bulunmaması, verilmesi muhtemel hapis veya adli para cezasının infazını güvence altına alma ile delil temini ve muhafazası amaçlarını taşımaması, anılan Kanun"un 18/3. maddesi uyarınca yerine getirilen seyirden yasaklama tedbirini ceza yargılamasında uygulanan diğer koruma tedbirlerinden farklı kılmaktadır. Özellikleri dikkate alındığında seyirden yasaklama koruma tedbiri, klasik koruma tedbirlerinin sahip olduğu amaca hizmet etmemekte, suçun önlenmesi amacını da taşıdığı anlaşılmaktadır.
6222 sayılı Kanun"da tanımlanan veya anılan Kanun"un yollamada bulunduğu diğer kanunlarda belirtilen suçlarla ilgili olarak başlatılan ceza muhakemesinin anılan Kanun"un 18/1. ve 18/6. maddesinde belirtilen kararlardan biri ile sonuçlanması halinde, koruma tedbiri niteliğinde olan seyirden yasaklama tedbiri, güvenlik tedbiri niteliğinde olan seyirden yasaklanma yaptırımına dönüşür ve anılan Kanun"un 18/1. ve 18/6. maddelerinde belirtilen sürelerle spor müsabakalarını seyirden yasaklanma tedbirinin uygulanmasına devam edilir.
Yukarıda belirtilen kanun ve yönetmelik hükümleri, Anayasa Mahkemesi kararları ile koruma tedbiri olarak spor müsabakalarını seyirden yasaklama kararının hukuki niteliği karşısında, 17/12/2011 tarihinde Eskişehirspor – Kayserispor futbol takımları arasında yapılan spor müsabakası öncesinde sanığın stadyum dışarısında 6222 sayılı Kanun"un 13/1. maddesi kapsamında spor alanlarına yasak madde sokulması eylemi sonrası başlatılan soruşturma gereğince kolluk tarafından spor müsabakalarını seyirden yasaklama tedbiri uygulanmasında ve sanığın, yurt içinde bulunduğu takdirde, yasaklama kararının sebebini oluşturan fiilin işlendiği müsabakanın tarafı olan ve taraftarı olduğu takımın katıldığı spor müsabakalarının başlangıç saatinde ve bundan bir saat sonra bulunduğu yere en yakın genel kolluk birimine başvurmasında hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının yerinde görülmeyen kanun yararına bozma steminin REDDİNE,
II- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma talepli ihbarnamesinin (1) ve (2) nolu bentleri yönüyle yapılan incelemede ise;
6222 sayılı Kanun"un 18/9. maddesinde öngörülen suçla korunan hukuki değer, faildeki tehlikelilik halinin ortadan kaldırılması, bu yolla kişilerin güvenli ve huzurlu bir ortamda spor müsabakalarını izlemesi ve dolayısıyla kamu güvenliğinin sağlanması olup, suçun mağduru ise, soyut tehlikeye maruz kalan toplumun bireyleridir.
Sanık hakkında yasaklama kararının sebebini oluşturan fiilin işlendiği müsabakanın tarafı olan ve taraftarı olduğu takımın katıldığı müsabakanın başlangıç saatinde ve bundan bir saat sonra bulunduğu yere en yakın genel kolluk birimine başvurma yükümlülüğünün birden fazla ihlali halinde, Yerel Mahkemece; suç ve iddianame tarihleri gözetilmek suretiyle, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu bulunmaktadır.
Ortada birden çok suç (ihlal) bulunmasına karşın, faile tek ceza verilen hallerden biri de zincirleme suç adı verilen durumdur. Zincirleme suçu oluşturan suçlardan her biri başlı başına bir suçtur. Kanun, faildeki "bir suç işleme kararı" dan kaynaklanmış olmaları nedeniyle bunları tek suç saymakta ve faile tek ceza vermektedir.
İncelenen dosyada, 17/12/2011 tarihinde Eskişehirspor – Kayserispor futbol takımları arasında yapılan spor müsabakası öncesinde sanığın stadyum dışarısında 6222 sayılı Kanun"un 13/1. maddesi kapsamında spor alanlarına yasak madde sokulması eylemi sonrası başlatılan soruşturma gereğince derhal uygulamaya konulan spor müsabakalarını seyirden yasaklama tedbiri gereğince yasaklama kararının sebebini oluşturan fiilin işlendiği müsabakanın tarafı olan ve taraftarı olduğu Eskişehirspor takımının eylül, ekim ve aralık ayları içinde katıldığı altı (6) futbol müsabakasının başlangıç saatinde ve bundan bir saat sonra bulunduğu yere en yakın genel kolluk birimine başvurma yükümlülüğünü ihlal ettiği iddiasıyla Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığınca eylem sayısınca farklı tarihlerde kamu davaları açılmıştır.
Sanık hakkında düzenlenen ilk iddianamenin tarihi 05.11.2012 olup (Eskişehir 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 12/02/2013 tarihli ve 2012/892 E., 2013/118 K.), diğer dosyalarda (Eskişehir 3. Sulh Ceza Mahkemesinin; 19/02/2013 tarihli ve 2013/40 E., 2013/146 K. ile 30/04/2013 tarihli 2013/158 E., 2013/401 K.) bulunan suç tarihlerini, ayrıca kesinti sonrası düzenlenen ilk iddianamenin tarihi ise, 11.02.2013 olup (Eskişehir 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 30/04/2013 tarihli ve 2013/161 E., 2013/399 K.) diğer dosyalarda (Eskişehir 3. Sulh Ceza Mahkemesinin; 02/04/2013 tarihli ve 2013/175 E., 2013/313 K. ile 25/04/2013 tarihli ve 2013/242 E., 2013/381 K.) bulunan suç tarihlerini de kapsamaktadır. Böylelikle, anılan iki iddianame ile hukuki kesinti gerçekleşmektedir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, Eskişehir 3. Sulh Ceza Mahkemesinin; 12/02/2013 tarihli ve 2012/892 (E), 2013/118 (K), 19/02/2013 tarihli ve 2013/40 (E), 2013/146 (K), 30/04/2013 tarihli ve 2013/158 (E), 2013/401 (K), 30/04/2013 tarihli ve 2013/161 (E), 2013/399 (K), 02/04/2013 tarihli ve 2013/175 (E), 2013/313 (K) ile 25/04/2013 tarihli ve 2013/242 (E), 2013/381 (K) sayılı kararlarının 5271 sayılı CMK"nın 309/4-d maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma gereği öncelikle ilk hukuki kesinti nedeniyle Eskişehir 3. Sulh Ceza Mahkemesinin; 12/02/2013 tarihli ve 2012/892 (E), 2013/118 (K), 19/02/2013 tarihli ve 2013/40 (E), 2013/146 (K) ile 30/04/2013 tarihli ve 2013/158 (E), 2013/401 (K) sayılı dosyaların ayrıca ikinci hukuki kesinti nedeniyle Eskişehir 3. Sulh Ceza Mahkemesinin; 30/04/2013 tarihli ve 2013/161 (E), 2013/399 (K), 02/04/2013 tarihli ve 2013/175 (E), 2013/313 (K) ile 25/04/2013 tarihli 2013/242 (E), 2013/381 (K) sayılı dosyaların ayrı ayrı olmak üzere BİRLEŞTİRİLMESİNE, ardından yeniden uygulama yapılarak, hükümlerdeki uygulamaların çıkarılmasına, sanığın, iki kez 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun"un 18/9. maddesi gereğince 25 gün adli para cezasıyla cezalandırılmasına, tayin olunan cezanın 5237 sayılı TCK"nın 43/1. maddesi uyarınca 1/4 oranında arttırılması suretiyle 31 gün adli para cezasıyla cezalandırılmasına, anılan Kanunun 52/2. maddeleri uyarınca belirlenen gün sayısının bir gün karşılığı olarak takdir edilen 20 TL ile çarpılması suretiyle 620 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, infazın bu miktar üzerinden yapılmasına, hükmün diğer kısımlarının aynen bırakılmasına, 27/11/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.