8. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/934 Karar No: 2012/1934 Karar Tarihi: 19.03.2012
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/934 Esas 2012/1934 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2012/934 E. , 2012/1934 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
Fatma Doğan ile ... ve Rasim Doğan aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Kartal 2. Aile Mahkemesinden verilen 16.12.2010 gün ve 638/1421 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, tarafların 1983 yılında evlendiklerini, evlilik birliği içerisinde davalıya ait 2373 ada 286 parsel üzerine vekil edenin kişisel gelir ve birikimiyle bina yapıldığını, 2 nolu dairenin davalı ...’e ait olduğunu, vekil edeninden mal kaçırmak amacıyla taşınmaz üzerindeki 1/8 payını muvazaalı olarak kız kardeşi diğer davalı ...’a devrettiğini açıklayarak, muvazaaya dayalı işlemin iptaliyle 1/8 payın davalı ... Doğan adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalılar vekili, davanın yersiz açıldığını, taşınmaz üzerindeki payın tedavi giderlerinin karşılanması amacıyla satıldığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece; davanın kabulüne, dava konusu 2373 ada 286 parsel üzerindeki payın muvazaalı olarak devredildiği gerekçesiyle davalı ... adına kayıtlı 1/8 payın iptaliyle önceki malik davalı ... Doğan adına tapuya tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu 2373 ada 286 parsel üzerindeki davalı ... Doğan adına kayıtlı 1/8 pay, 09.03.2009 tarihinde satış yoluyla diğer davalı ... adına tescil edilmiştir. Dava; muvazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davacı vekili, taraflar arasındaki ilk boşanma davasının redle sonuçlanmasından sonra, davalı kocanın evlilik birliği içerisinde edinilen taşınmaz üzerindeki payı muvazaalı olarak diğer davalıya devrettiğini ileri sürerek istekte bulunmuştur. İddianın ileri sürülüş biçimine göre, davanın yasal dayanağının Borçlar Kanununun 18. maddesi olduğu anlaşılmaktadır. Muvazaa nedeniyle açılmış bulunan eldeki davada davalılar arasında gerçekleştiği ileri sürülen muvazaalı işlem davacı yönünden haksız eylem niteliğinde olup davacının mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacağının tahsilini sağlamak bakımından eldeki davayı açmakta hukuksal yararı bulunmaktadır. Bu nedenle taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümünde HUMK.nun 1 vd. (6100 sayılı HMK.nun 1 vd.) maddeleri uyarınca Aile Mahkemesi görevsiz olup dava değerine göre genel mahkemeler görevlidir. Görev, kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her safhasında ileri sürülebileceği gibi kendiliğinden de göz önünde tutulması gerekir. Mahkemece yukarıda açıklanan hususlar nazara alınarak davanın görev yönünden reddine karar verilerek dosyanın yetkili ve görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Davalılar vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan nedenle 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 18,40 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine 19.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.