11. Hukuk Dairesi 2017/4550 E. , 2019/1674 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... .... Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 11/07/2017 tarih ve 2016/393-2017/223 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin sahibi bulunduğu firmanın reklamının yapılabilmesi için dava dışı... Basım Yay. İnş. Tur. ve Tic. şirketi ile anlaşma yapıldığını, yapılan iş karşılığı 11.500,00 TL bedelli çekin verildiğini, fakat dava dışı şirket tarafından verilen işin yapılmadığı gibi ilgili çekin de davalıya temlik edildiğini, davalı şirketin ise bu çeki haksız ve kötü niyetli olarak .... .... İcra Müdürlüğünün 2007/3532 esas sayılı dosyasında takibe koyduğunu, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/761 esas sayılı dosyasından müvekkili lehine borçlu olmadığının tespitine karar verildiğini, müvekkilinin icra müdürlüğünden gönderilen muhtıra üzerine davalı şirkete ....415,00 TL ödediğini, daha sonra davalının 20.650,00 TL iade ödemesi yaptığını, davalı şirkete ödenen toplam ....415,00 TL miktardan ödeme tarihi itibari ile 5 yıldan fazla yoksun kaldığını, davalı tarafa ödenen toplam ....415,00 TL"den henüz ödenmeyen 765,00 TL"nin ve bu miktar düşüldükten sonra kalan 20.650,00 TL"sinin müvekkilince icra dairesine yatırıldığı tarihten davalı şirketin icra dosyasına ödediği tarihe kadar hesaplanacak avans faizinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın İİK"nın 72/VII de belirtilen 1 yıllık hak düşürücü sürede açılmadığından süreden reddini, esas yönünden ise davacının istirdada konu bir alacağının olmadığından esastan reddini talep etmiştir.
Mahkemece Dairemiz tarafından verilen bozma ilamına uyularak, İİK 72. maddede düzenlenen 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle süresinde açılmayan davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, davacının keşidecisi olduğu çek nedeniyle aleyhine yapılan icra takibinde davalıya ödediği bedelden, açtığı menfi tesbit davasının kabulü üzerine davalı tarafından iade edilmeyen 765.00 TL ile, davalı tarafından iade edilen 20.650.00 TL"nin icra veznesine yatırdığı tarih ile kendisine iade tarihi arasındaki işlemiş faizinin tahsili istemine ilişkindir.
İİK 72/7 maddesinde "Takibe itiraz etmemiş veya itirazın kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahsın, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geri alınmasını isteyebileceği" düzenlenmiş olup madde de öngörülen 1 yıllık süre, hak düşürücü süredir.
Somut uyuşmazlıkta ... .... İcra Müdürlüğünün 2007/3532 sayılı dosyasında davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine 30...2007 tarihinde kambiyo senedine istinaden icra takibi başlatılmış davacı tarafından takip nedeniyle 28.11.2007 tarihinde ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/761 esas sayılı dosyasında menfi tesbit davası açılmış, icra takibi nedeniyle, dava açıldıktan sonra davacı tarafından 05.09.2008, ....09.2008 ve ....05.2010 tarihlerinde icra dosya borcu ödenmiş menfi tesbit davasının kabulüne ilişkin kararın ....09.2013 tarihinde kesinleşmesinden sonra, menfi tesbit davasında istirdada mahkemece karar verilmemiş olması nedeniyle ....02.2014 tarihinde eldeki istirdat davası açılmıştır.
Eldeki dava, daha önce sonuçlanmış olan ve İİK 72/6 maddesine göre kendiliğinden (kanundan ötürü) istirdat davasına dönüşmüş bulunan menfi tesbit davasının devamı niteliğinde olduğundan somut olayda İİK 72/7 maddesindeki hak düşürücü bir yıllık sürenin uygulanması mümkün değildir.
Bu halde, davacıya icra dosyasında eksik iade edildiği iddia olunan miktar yönünden işin esasının incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde bu bölüme ilişkin davanın hük düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
...- Menfi tesbit davasının lehine sonuçlanmasından sonra davacının, 11.01.2017 tarihli dilekçesine ekli icra dosyasındaki 16.09.2013 günlü talep yazısında, davacı "fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması kaydı ile" (faiz vs) davalı alacaklıya ödediği paranın kendisine iadesi için muhtıra çıkarılmasını talep etmiş olup, davalı tarafından 27...2013 tarihinde kendisine ödeme yapılmıştır.
Davacının 16.09.2013 günlü talep yazısında "faiz vs. fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak ana parayı tahsil etmiş bulunmasına göre eldeki davada ana paranın faizini talep edebileceğinin kabulü ile faiz isteminin de esastan incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu kalem talebinde reddi doğru görülmemiş, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile (1) ve (...) no"lu bentlerde açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde davacıya iadesine, 28/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.