13. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/17271 Karar No: 2019/5011 Karar Tarihi: 17.04.2019
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/17271 Esas 2019/5011 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı kurum ile arasında personel ve öğrenci yemeği hizmet alım sözleşmesi imzalayan davacı, davalının iş eksilişine gitmesi nedeniyle ödenmesi gereken tutarın ödenmediğini iddia ederek icra takibi başlatmıştır. Davalı, davanın reddini istemiştir. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vermiş ancak görevsizlik nedeniyle karar bozulmuştur. Davanın hukuki niteliği mutlak ticari dava olduğundan asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği belirtilmiştir. Mahkeme kararı bozulurken davacının talebi ile öne sürülen itirazların incelenmediği belirtilmiştir. Kararda, Türk Ticaret Kanunu'nun ilgili maddeleri ile HUMK'nun 440/I maddesi açıklanmamıştır.
13. Hukuk Dairesi 2016/17271 E. , 2019/5011 K.
"İçtihat Metni"
..... Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ile aralarında 18.12.2012 tarihinde personel ve öğrenci yemeği hizmet alım sözleşmesi imzalandığını, davalı kurumun iş eksilişine gitmesi nedeniyle yasa gereği ödenmesi gereken 29.989,25 TL"nin ödenmediğini bu miktarın tahsili için davalı aleyhine başlattığı icra takibine yapılan itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davanın açıldığı 24.10.2014 tarihi itibari ile ayrı ticaret mahkemesi bulunan yerlerde ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi arasındaki ilişki görev ilişkisidir. Mahkemenin görevli olup olmadığı hususu kamu düzenine ilişkin olduğundan,taraflarca ileri sürülmese dahi mahkemece yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi zorunludur. Dava konusu olay da hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlık olduğundan, davalının tacir olmadığı,davanın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen mutlak ticari dava niteliğinde bulunmadığı gözetildiğinde davanın görüm ve çözüm yerinin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun kabulü zorunludur. Bu itibarla eldeki davaya Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla davaya bakılması gerekirken, Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla yazılı şekilde işin esasına girilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 2-Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.