16. Hukuk Dairesi 2020/1709 E. , 2020/1968 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : YENİLEME KADASTROSU
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
... İlinde, 2859 sayılı Yasa uyarınca yapılan yenileme kadastrosu sonucunda, ...Mahallesi çalışma alanında bulunan ve tapuda davacı Tarım Kredi Kooperatifler ... Bölge Birliği adına kayıtlı eski 3650 parsel sayılı 5.100,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 2412 ada 67 parsel numarasıyla ve 5.038,00 metrekare yüzölçümlü olarak; eski 3648 parsel sayılı 3.360,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 2412 ada 68 parsel numarasıyla ve 3.255,33 metrekare yüzölçümlü olarak; eski 3646 parsel sayılı 1.654,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 2412 ada 69 parsel numarasıyla ve 1.553,22 metrekare yüzölçümlü olarak; davalı ...Mühendislik Endüstri Sanayi Müşavirliği ve Taahüt A.Ş. adına kayıtlı eski 3645 parsel sayılı 9.386,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 2412 ada 70 parsel numarasıyla ve 9.359,95 metrekare yüzölçümlü olarak tespit ve tescil edilmiştir. Taşınmazlarda dava tarihinden önce 2012 yılında yapılan imar uygulaması sonucunda 2412 ada 67, 68 ve 69 parsel sayılı taşınmazlar, 739 ada 4 parsel numarasıyla ve 8.025,24 metrekare yüzölçümü ile Tarım Kredi Kooperatifleri ... Bölge Birliği adına tescil edilmiş, bilahare satılarak ... ve ... adına eşit paylarla tescil edilmiştir. Davacı Tarım Kredi Kooperatifler ... Bölge Birliği vekili, yenileme kadastrosu sonucunda müvekkil adına kayıtlı bulunan yeni 2412 ada 67, 68 ve 69 parsel sayılı taşınmazların (imar uygulaması ile 739 ada 4 parsel), aynı ada 70 parsel sayılı taşınmaz ile olan sınırının yanlış tespit edildiğini ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı Tarım Kredi Kooperatifler ... Bölge Birliği adına kayıtlı bulunan eski 3646, 3648 ve 3650 parsel sayılı taşınmazlar 2004 yılında, 2859 sayılı Yasa uyarınca yapılan yenileme çalışmaları sonucunda sırasıyla 2412 ada 69, 68 ve 67 parsel numarasıyla ve yukarıda belirtilen yüzölçümleri ile tespit ve tescil edilmiştir. Bilahare dava tarihinden önce 2012 yılında yapılan imar uygulaması sonucunda taşınmazlar 739 ada 4 parsel numarasıyla 8.025,24 metrekare yüzölçümü ile Tarım Kredi Kooperatifler ... Bölge Birliği adına tescil edilmiştir. Davacı vekili, yenileme kadastrosu sonucunda müvekkil adına kayıtlı bulunan yeni 2412 ada 67, 68 ve 69 parsel sayılı taşınmazların (imar uygulaması ile 739 ada 4 parsel), aynı ada 70 parsel sayılı taşınmaz ile olan sınırının yanlış tespit edildiğini ileri sürerek dava açmıştır. Yargılama sırasında 739 ada 4 parsel sayılı taşınmaz, davacı tarafından, ... ile ..."a satılarak eşit paylarla tescil edilmiştir. Davacı vekili, 14.10.2015 günlü dilekçesiyle, dava konusu taşınmazın müvekkil tarafından ... ve ..."a satılarak adlarına tescil edildiğini, müvekkillerinin artık davayı takip etme yetkisinin kalmadığını, HMK’nın 124/2. maddesi uyarınca adı geçen maliklerin davayı takip etme yetkisine sahip olduklarını belirterek, davanın adı geçenlere ihbarı talebinde bulunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, dava konusu taşınmazın, dava dışı 3. şahıslar olan ... ve ... adına kayıtlı olduğu gerekçesiyle husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. HMK’nın 125/2. maddesinde; davanın açılmasından sonra, dava konusunun, davacı tarafından devredilmesi halinde, devralan kişinin, görülmekte olan davada davacı yerine geçeceği ve davaya kaldığı yerden itibaren devam edeceği ifade edilmiştir. Buna göre, dava konusunu satın alanlar, yasa gereği davacı sıfatı ve buna bağlı olarak davayı takip yetkisi kazanacaktır. (Prof. Dr. Baki Kuru, Medeni Usul Hukuku El Kitabı, Cilt 2, sayfa 1173) Mahkemece, dava konusu taşınmazı satın alan ... ve ...’a dava ihbar edilmeksizin davaya devamla hüküm kurulmuş olması isabetsiz olup, bu haliyle davada taraf teşkilinin sağlandığından söz edilemez.
Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle, adı geçen tapu kayıt maliklerine dava ihbar edilerek, davadan haberdar olmaları sağlanmalı; bu şekilde taraf teşkili sağlandıktan sonra iddia ve savunmalar doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu husus gözetilmeksizin, yöntemince taraf teşkili sağlanmadan işin esası hakkında hüküm kurulması isabetsiz bulunduğundan, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
15.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.