19. Ceza Dairesi 2016/5114 E. , 2017/10074 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : 6222 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-6222 sayılı Kanun"un 13. maddesinin ikinci fıkrasındaki suç açısından maddi unsur, esasen bulundurulması suç oluşturmamakla beraber 12. maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamına giren alet veya maddelerin spor alanlarına sokulmasıdır. Bu suçta yer alan sokmak kelimesi, yasak olan alet veya maddelerin spor alanlarının içine alınması şeklinde anlaşılmalıdır. Yasak alet veya maddeler taşınır olduğu için, spor alanına sokulma şeklinin bir önemi bulunmamaktadır. Elde taşınarak, kişinin üzerinde, ayakkabı veya çanta içinde saklanarak hatta yutularak sokulması da bu kapsamda değerlendirilmelidir.
6222 sayılı Kanun"un 13. maddesinin dördüncü fıkrasında, bu Kanun"un 12. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamına giren alet veya maddeleri spor alanında kullanan kişi, bu suretle müsabaka düzeninin bozulması halinde, fiili daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde cezalandırılması öngörülmüştür. Burada, anılan Kanun"un 13. maddesinin ikinci fıkrasından farklı olarak, esasen bulundurulması yasak olmamakla beraber kesici, ezici, bereleyici veya delici aletler ile patlayıcı, parlayıcı, yanıcı veya yakıcı maddeleri spor alanında kullanan kişinin bu suretle müsabaka düzeninin bozulmasına yol açması cezalandırılmaktadır.
6222 sayılı Kanun"un 13. maddesinin beşinci fıkrasında ise, spor alanına sokulması yasak olmayan alet veya maddeleri kullanarak müsabaka düzeninin bozulmasına sebebiyet veren kişinin, fiili daha ağır bir cezayı gerektiren bir suç oluşturmadığı takdirde, adli para cezası ile cezalandırılacağı düzenlenmiştir. Burada, anılan maddenin dördüncü fıkrasında düzenlenen suçtan tek farkı suçun konusundan kaynaklanmaktadır. Bu bağlamda, 6222 sayılı Kanun"un 12. maddesi kapsamına girmeyen alet veya maddelerin spor alanına sokulması mümkündür.
Bu Kanunun 13. maddesinin dördüncü ve beşinci fıkrasında düzenlenen somut tehlike suçları açısından, müsabaka düzeninin bozulması objektif cezalandırılabilme şartı olarak kabul edilmektedir. Failin kastının müsabaka düzeninin bozulmasını kapsaması bu suçta aranmayacağından, fail, bu alet veya maddeleri spor alanında kullanmakla müsabaka düzeninin bozulmasını öngörmüş olmasa bile bu madde çerçevesinde cezalandırılacaktır. Ayrıca failin bu maddenin dördüncü ve beşinci fıkrasında tanımlanan suçlar dolayı cezalandırılabilmesi için fiilin daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmaması gerekmektedir. Aksi halde, asli-tali norm ilişkisi gereğince, bu durumda fail sadece daha ağır cezayı gerektiren suçtan cezalandırılacaktır.
Spor alanı ve spor müsabakası, 6222 sayılı Kanun"un tanımlar başlıklı 3. maddesinin (g) ve (ı) bentlerinde tanımlanmıştır. Buna göre spor alanı; spor müsabakalarının ve antrenmanların gerçekleştirildiği alanlar ile seyircilere ait seyir alanları, sporculara ait soyunma odası ve bu Kanunun uygulanması kapsamında spor yapmaya elverişli alanları, spor müsabakası; federasyonların düzenlediği veya düzenlenmesine izin verdiği ya da katkıda bulunduğu her türlü sportif karşılaşma ve yarışmayı ifade eder. Kanunun amaç ve kapsamı dikkate alınarak, müsabaka düzeninin bozulması, belli bir yer ve zaman diliminde başlayan sportif karşılaşmanın veya yarışmanın olağan akışının dışarıdan yapılan müdahale ile durdurulmasını ifade etmektedir.
18.12.2011 tarihinde Fenerbahçe - Trabzonspor takımları arasında yapılan futbol müsabakasının öncesinde fenerium alt tribününde yer alan sanığın elinde bulunan cep telefonu ısınmakta olan Trabzonsporlu futbolcuların üzerine atıp isabet ettirememesi biçiminde açıklanan eylemde, 6222 sayılı Kanun"un 17/1. maddesi uyarınca spor alanlarında işlenen kasten yaralanma suçunun şikayete tabi olmaması ve saldırı amacıyla yapılmış olmasa bile fiilen saldırıda kullanılmaya elverişli suça konu aletin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 6/1-f-4 hükmü kapsamında silah olarak kabulünde zorunluluk bulunması sebepleriyle somut olayda bu suçtan mahkumiyet hükmü kurulması gerektiği halde, mahkemece, yanlış nitelendirmede bulunularak şikayet yokluğu nedeniyle düşme kararı verilmesi ve bu kararın kesinleşmesi karşısında, spor alanına sokulması yasak olmayan iletişim aracı niteliğindeki cep telefonunun, 6222 sayılı Kanun"un 12/1-b maddesi kapsamında değerlendirilmesinin gündelik yaşamda sık kullanım alışkanlığı nedeniyle fiilen mümkün bulunmadığı gibi sanığın fiili ile müsabaka düzeninin bozulmadığı cihetle, sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken, yasal olmayan ve yerinde görülmeyen gerekçeyle yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Kabule göre de;
2-Sanık hakkında spor alanlarına yasak madde sokulması ve müsabaka düzeninin bozulması suçu sebebiyle hükmedilen cezaya ek olarak güvenlik tedbiri niteliğindeki spor müsabakalarını seyirden yasaklanmasına karar verilmemesi,
Kanuna aykırı ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 27/11/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.