17. Hukuk Dairesi 2015/10284 E. , 2016/360 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulü kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle; davacıların desteğinin mobilya imalatı işi ile uğraştığı kabul edilerek hesaplama yapılması, ceza mahkemesi kararında kesinleşen kusur oranın tespitine göre davalı sürücünün 5/8 kusurlu olduğu kabul edilerek maddi ve manevi tazminat belirlenirken bu orana göre yapılması, aynı nedenle reddedilen müteselsil sorumlu davalılar yararına tek avukatlık ücreti takdir edilmesi ve kusur oranına göre indirim yapılması gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile, ... için 154,37 TL araç hasarı bedelinin, 12.250,90 TL destek tazminatının ve 5.000 TL manevi tazminatın, ... için 513,33TL destek tazminatının ve 5.000 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminatın tahsili istemine ilişkindir.
Davanın kabul edilen kısmı ... için hükmedilen 154,37TL araç hasarı ve ... için hükmedilen destek tazminatı yönünden temyize konu karar kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay"ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir. Buna göre davalı ... vekilinin, ... için hükmedilen 154,37TL araç hasarı ve ... için hükmedilen destek tazminatı yönünden taleplerinin kesin olması nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve manevi tazminatın takdirinde B.K.nun 47.maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre, davacılar vekili ve davalı ... vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3- Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı BK. md. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Somut olayda; Yargıtay 4. H.D."nin 2010/8594E- 2011/11938K sayılı bozma ilamının 2-b bendinde maddi ve manevi tazminat miktarlarının uygun kusur oranına göre belirlenmesi gerektiğinden davacılar yararına bozulmuştur.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar için takdir olunan manevi tazminatın az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
4-Mahkemece davacının ıslah talebi kabul edilmemiş olmasına rağmen 1.241,85-TL"lik ıslah harcının davalılara yükletilmiş olması da isabetli olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinin reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekili ve davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 3 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne, 4 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulüye hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara ve davalı ... "a geri verilmesine 14/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.