20. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/8381 Karar No: 2015/10823 Karar Tarihi: 09.11.2015
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/8381 Esas 2015/10823 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2015/8381 E. , 2015/10823 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptaline ilişkin davada İstanbul 8. Asliye Hukuk ve 9. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Müstakil ticaret mahkemesi bulunan yerlerdeki ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi arasındaki ilişki görev değil, iş bölümüne ilişkindir. İş bölümü itirazı yalnız ilk itiraz olarak ileri sürülebilir. (TTK m. 5, HUMK m. 187), İlk itiraz olarak ileri sürülmeyen iş bölümü itirazının mahkemece kabul edilmemesi gerekir. İş bölümü itirazının uygun bulunması halinde mahkemece dava dosyasının ilgili mahkemeye gönderilmesine karar verilir. Gönderme kararı nihai bir karardır. Mahkeme bu karar ile davadan elini çeker. Gönderme kararı ile dava sona ermeyeceğinden temyizi kabil kararlardan değildir. Gönderme kararı usulüne uygun şekilde verilmesi halinde (ilk itiraz olarak ileri sürülmesi ve mahkemece uygun görülmesi) gönderilen mahkemeyi bağlar ve gönderilen mahkeme bu davaya bakmak zorundadır. Ancak, gönderilen mahkemenin davaya bakma zorunluluğu iş bölümü itirazının ilk mahkemede süresinde yapılması hali ile sınırlıdır. TTK’nın 5/1. maddesinde, "Aksine hüküm olmadıkça dava olunan şeyin değerine göre asliye hukuk veya sulh hukuk mahkemeleri bakmakla vazifeli olduğu, 5/3. maddesinde, “Bir davanın ticari veya hukuki mahiyeti itibariyle iş sahasına girip girmediğinin yalnızca iptidai itiraz şeklinde taraflarca dermeyan olunabileceği,” 5/son maddesinde ise, "vazifesizlik sebebiyle dava dilekçesinin reddi halinde yapılacak muamelelere ve bunların tabi oldukları müddetlere dair usul hükümleri iş sahasına ait iptidai itirazın kabulü halinde de tatbik olunur." hükümlerine yer verilmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere kural olarak gönderme kararları tek başına temyizi kabil değildir. Ancak, işbölümü itirazında hiç bulunulmadığı halde verilen bir gönderme kararı, TTK’nın 5/3. maddesine uygun verilmiş bir gönderme kararı olmadığından, bu gibi hallerde, gönderme kararının temyizi kabildir. Yargıtay 11. HD’nin 11.10.2004 tarih ve ...-... sayılı, 29.11.2004 tarih ve ...-... sayılı, 02.05.2005 tarih ve .../... – .../... sayılı ilâmları ile doktrin ve bir kısım Yargıtay uygulaması da bu yöndedir. Yine bir davanın TTK’nın 4. maddesinde yazılı mutlak ticari dava olması halinde de davanın asliye hukuk mahkemesinden ticaret mahkemesine gönderilebilmesi için süresi içinde iş bölümü itirazında bulunulması gerekmektedir. Somut olayda; borçlu/davalının hissedarı olduğu şirket hisselerinin %50"sinin muvazaalı olarak, mal kaçırma kastıyla devredildiği iddiasıyla tasarrufun iptalinin istendiği davada, davalılar tarafından 20/06/2012 tarihli cevap dilekçesiyle iş bölümü itirazında bulunulmuş ve mahkemece davanın mutlak ticari dava olması nedeniyle Ticaret Mahkemesine gönderme kararı verilmiştir. Asliye hukuk ve asliye ticaret mahkemesi arasındaki ilişkinin görev değil, iş bölümü ilişkisi olduğu ve iş bölümüne itiraz edilmesi üzerine verilen görevsizlik kararının bu nedenle bağlayıcı olduğu anlaşılmakla, davanın İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK"nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 09/11/2015 tarihinde oy birliği ile karar verildi.