15. Ceza Dairesi 2017/14877 E. , 2017/6278 K.
"İçtihat Metni"
Nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 23/11/2015 tarihli ve 2015/36953 soruşturma, 2015/18092 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin İstanbul 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 27/09/2016 tarihli ve 2016/721 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 05.01.2017 gün ve 94660652-105-34-14343-2016 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası ... Cumhuriyet Başsavcılığının 25.01.2017 gün ve 2017/3863 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu, dosya kapsamına göre şikayet dilekçesi ekinde dosyaya ibraz edilen 26/10/2015 tarihli ve saat 16:15"de düzenlenen tahkikat raporuna göre iş yeri sahibi ...."ın adresten 1 yıl önce taşındığının, saat 16:30"da düzenlenen tahkikat raporunda ...."ın adreste oturduğunun, saat 17:00"de düzenlenen tahkikat raporuna göre ise söz konusu iş yerinin adresten 5 yıl önce taşındığının tespit olunması karşısında, söz konusu raporlar arasındaki çelişki giderilerek, yine şikayet dilekçesi ekinde ibraz edilen ödeme planına şüpheli tarafından uyulup uyulmadığına ilişkin ilgili banka ile yazışma yapılarak sonucuna göre dolandırıcılık suçu yönünden karar verilmesi gerekirken, tarafların ifadelerinin alınması da dahil hiç bir soruşturma işlemi yapılmadan olayın hukuki ihtilaf olduğundan bahisle, keza özel belgede sahtecilik suçuna ilişkin her hangi bir değerlendirme yapılmadan kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, ortada 5271 sayılı Kanun’a uygun bir soruşturmanın bulunmadığı bir durumda, anılan Kanun’un 160. maddesi ve diğer maddeleri uyarınca soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İncelenen dosya içeriğine göre, şikayetçi banka yetkilileri ile şüphelinin ifadelerine başvurulup, sunacakları delillerin araştırılması, anılan şirketin faaliyette olup olmadığının kesin olarak belirlenmesi amacıyla dosyada yer alan adres tespitine ilişkin raporlar arasındaki çelişkilerin giderilmesi, şüphelinin o tarihte orada çalışmadığının tespiti halinde başka bir yerde çalışmasının olup olmadığının araştırılması, yine ödeme planına uyulup uyulmadığı, sunulan belgelerin ne olduğu, asıllarının olup olmadığı, diğer belgelerde herhangi bir sahtecilik yapılıp yapılmadığının araştırılması maksadıyla ilgili bankadan diğer evrakların
istenilmesi, bunun sonucunda sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarının ayrı ayrı irdelenmesi suretiyle şüphelinin hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken, hiçbir soruşturma işlemi yapılmadan yazılı şekilde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi karşısında, yasanın öngördüğü şekilde soruşturma yapılmasının sağlanması için merciince itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, İstanbul 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 27.09.2016 tarih ve 2016/721 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca itiraz merciince yerine getirilmesine, 20.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.