Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/8421 Esas 2015/10808 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/8421
Karar No: 2015/10808

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/8421 Esas 2015/10808 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/8421 E.  ,  2015/10808 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ...Tüketici Mahkemesi

    Menfi tespit istemine ilişkin davada ... 6. Asliye Hukuk ve ... 2. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, yapı denetimi hizmet sözleşmesine bağlı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
    Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın tüketici işleminden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
    Tüketici Mahkemesi ise, arsa sahibi olan davacının gelir elde etme amacıyla hareket ettiği ve tüketici olmadığı, bu nedenle asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir.
    28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 2. maddesi uyarınca "her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamalar" bu kanun kapsamındadır. Kanunun 73/1. maddesi uyarınca, bu Kanun kapsamından doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.
    6502 sayılı Kanunun 3/1-(k) maddesinde tüketici, "ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden" gerçek veya tüzel kişi; tüketici işlemi ise, "mal veya hizmet piyasalarında ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına hareket eden kişilerle tüketiciler arasında kurulan her türlü sözleşme ve hukuki işlem" olarak tarif edilmiştir.
    Bu nedenlerle, mal veya hizmet alımına dair bir ilişkinin Tüketici Kanunu kapsamında kabul edilebilmesi için, satıcı/sağlayıcı kişinin "ticari veya mesleki amaçla hareket eden" bir kişi olması, mal veya hizmet alan kişinin ise tüketici sayılan, yani ticari veya mesleki amaçla hareket "etmeyen" bir kişi olması ve taraflar arasında bir sözleşme ya da hukukî işlem bulunması gerekmektedir.
    Somut olayda, arsa sahibi olan davacı ile dava dışı müteahhid arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi, davacı ile davalı arasında ise sözkonusu inşaata ilişkin yapı denetim işinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Davalı, 6502 sayılı Kanunun satıcı/sağlayıcı tanımına uymakta ise de, davacının, kat karşılığı inşaat yaptıran arsa sahibi ve bu işi kazanç getirme amacıyla yapıyor olması nedeniyle anılan Kanunun “tüketici” tanımına uymamaktadır. Bu nedenle, 6502 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilemeyecek olan uyuşmazlığın, genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde çözümlenmesi gerekmektedir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 09/11/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.