8. Hukuk Dairesi 2012/999 E. , 2012/1913 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tescil
... ile Hazine ve Dere Belediye Başkanlığı aralarındaki tescil davasının kabulüne dair Bozkır Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 28.09.2010 gün ve 160/284 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, kazanmayı sağlayan zilyetlik ve harici satın alma hukuksal nedenlerine dayanarak evinin bulunduğu ve adına kayıtlı 226 ada 4 parsel sayılı taşınmaza bitişik olan ve kadastro çalışmaları sırasında yol boşluğu olarak tescil harici bırakılan taşınmazın adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Hazine vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı Dere Belediyesi tüzel kişiliğini temsilen belediye başkanı, taşınmazın imar planında ammeye ait boşluk ve yol olarak gözüktüğünü açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne, davacı adına kayıtlı 226 ada 4 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile teknik bilirkişilerin 15.03.2010 havale tarihli raporunda A harfi ile gösterilen 9,51 m2, B harfi ile gösterilen 4,08 m2, C harfi ile gösterilen 2,59 m2 ve D harfi ile gösterilen 3,54 m2"lik taşınmaz bölümlerinin 226 ada 4 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle davacı adına tapuya tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro çalışmaları sırasında paftasında yol olarak gösterilen taşınmazın TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi gereğince kazanmayı sağlayan zilyetliğe dayalı tescili isteğine ilişkindir.
Tespit dışı bırakılma işleminin yapıldığı tarihten sonraki kazanmayı sağlayan zilyetliğe dayanılması halinde, kural olarak taşınmaz üzerinde zilyetliğin kurulduğu tarihten itibaren kazanma süresi ve koşullarının başlatılması ve diğer şartların varlığı halinde davanın kabul edilebilmesi için tespit dışı bırakılma tarihinden dava tarihine kadar en az 20 yıllık sürenin geçmiş olması gerekir. Tespit öncesi nedenlere dayalı olarak açılan tescil davalarında ise tespit dışı bırakılma tarihinden itibaren makul süre içerisinde açılan davalarda, tespit dışı bırakılma tarihinden önceki zilyetliğin, kazanma bakımından nazara alınacağı kuşkusuzdur.
Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2002 gün, 2002/8-141 Esas, 2002/132 Karar sayılı hükmünde de belirtildiği gibi, tespit dışı bırakma tarihi, bitişik ya da komşu parsellere ilişkin kadastro tutanağının düzenlendiği tarihtir. Buna göre; somut olayda dava konusu taşınmaz, davacıya ait 226 ada 4 parsel sayılı taşınmaza ait kadastro tutanağına göre 10.05.2001 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında paftasında yol ve yol boşluğu niteliği ile bırakılmış olup; 3402 sayılı Kadastro Kanununun 7/4. maddesine göre kadastro tutanağı düzenlenmeyen bu yerle ilgili olarak kadastroya tabi olması yolunda herhangi bir iddia vaki olmamış ve dava tarihi olan 22.09.2006 tarihine kadar geçen süre içerisinde hak arama yoluna başvurulmamıştır. Davanın, makul sürede açılmadığı ve dava konusu taşınmazın paftasında yol boşluğu olarak gösterildiği tarihten dava tarihine kadar 20 yıl geçmediği de dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru olmamıştır.
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle usul ve kanuna aykırı görülen yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi uyarınca uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 19.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.