Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/17155
Karar No: 2020/3852
Karar Tarihi: 18.06.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/17155 Esas 2020/3852 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı vekili, İİK'nın 121. maddesine dayalı ortaklığın giderilmesi talebiyle davalılar aleyhine dava açmıştır. Dava konusu taşınmaz, davalıların murisi adına kayıtlıdır ve icra takibi sonuçsuz kalmıştır. Taşınmazın satışı için ise yetki belgesi alınarak dava açılmıştır. Mahkeme, davanın kabulü ile taşınmazın satış yoluyla ortaklığının giderilmesine karar vermiştir. Ancak tebligat işlemi doğru yapılmamıştır ve savunma hakkı ihlal edilmiştir. Temyiz itirazları kabul edilerek hüküm bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak; 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi, HMK'nin 27. maddesi ve Anayasa'nın 36. maddesi gösterilmiştir.
14. Hukuk Dairesi         2016/17155 E.  ,  2020/3852 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 23/02/2016 gününde verilen dilekçe ile İİK"nun 121. maddesine dayalı ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28/06/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili ve davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    _ K A R A R _
    Dava İİK 121. maddeye dayalı ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
    Davacı vekili,...ilçesi, ... Mahallesi, 1070 ada 159 parsel sayılı taşınmaz üzerinde yer alan A blok 2 numaralı bağımsız bölümün, davalıların murisi adına kayıtlı olduğunu, davalı ...’nin müvekkiline olan borcunu ödememesi sebebi ile başlatılan icra takibinin sonuçsuz kaldığını, taşınmazın satışı konusunda alınan yetki belgesine istinaden davalılar murisi adına kayıtlı taşınmazın satılarak ortaklığının giderilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili yargılama aşamasındaki savunmalarında davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı ... vekili ve ... temyiz etmiştir.
    Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
    Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK"nin 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
    Dosya içerisinde bulunan dava dilekçesi ile duruşma gününün tebliğine dair tebligat parçaları incelendiğinde, davalılardan ..."ye 7201 sayılı Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre dorudan tebligat yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle öncelikle anılan madde uyarınca geçerli tebligatın ne şekilde olacağının irdelenmesi gerekmektedir.
    7201 sayılı Tebligat Kanunu, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirildikten sonra, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir.
    1) Bu kanun değişikliğine göre, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine, Kanunun 21/2. maddesi uyarınca doğrudan tebligat yapılması mümkün değildir. Muhataba çıkarılan ilk tebligat, öncelikle bilinen veya gösterilen en son adresine, mavi renkli zarf kullanılmaksızın ve adres kayıt sistemindeki adres olduğuna ilişkin şerh verilmeksizin Kanunun 10. maddesine göre normal bir şekilde çıkarılmalıdır. Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebliğ memurunca Kanunun 20 ve 21. maddesinin birinci fıkrası ile Tebligat Yönetmeliğinin 29. maddesi uyarınca, muhatap lehine olan araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerekir.
    2) Muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılması ve yeni adresinin de tebliğ memurunca tespit edilememesi durumunda, tebliğ evrakının tebligatı çıkaran mercie geri gönderilmesi gerekir. Ancak bu aşamadan sonra, Kanunun 10/2 ve Yönetmeliğin 16/2. maddeleri nazara alınarak, tebliğ evrakının açık mavi renkli zarfla, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek, Kanunun 21/2. maddesine göre tebliği mümkün olabilecektir.
    Tebligat Kanununun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak, başka adresi bilinmediği gerekçesiyle muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılması ve bu hükme göre tebliğ edilmesi, yukarıda belirtilen hükümlere aykırı olduğundan ve muhatabın savunma hakkını kısıtlayacağından usulüne uygun değildir.
    Somut olaya gelince;
    Dava dilekçesine ait tebligatın temyiz talebinde bulunan davalı ...’ye adrese dayalı nüfus kayıt sisteminde kayıtlı adresine tebliğe çıkarıldığı ve doğrudan Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği, adı geçen davalıya ait tebligat evrakına “Adres kayıt sistemindeki yer alan adres olması sebebiyle T.K 21/2 maddesine göre tebligat yapılarak mahalle muhtarlığına teslim edilmiştir” ibaresinin yazıldığı; mahkemece dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğ edildiği kabul edilerek yargılamaya devam olunduğu, bu durumda tebligat işleminin kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun şekilde yapılmadığı anlaşılmaktadır.
    Savunma hakkı, Anayasanın 36. maddesi ile güvence altına alınmış olup, 6100 sayılı HMK’nin 27. maddesinde de “Hukuki dinlenilme hakkı” başlığı altında ayrıca düzenlenmiştir. Hakim, tarafları dinlemeden veya iddia, savunma ve delillerini bildirmeleri için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez. Buna göre hakim iddia ve savunma haklarını kullanabilmeleri için tarafları duruşmaya çağırmak zorundadır.
    Davalı ...’ye dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi, savunma ve delilleri sorulduktan sonra işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken, dava dilekçesinin davalıya Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesi gereği doğrudan tebliğ edilmiş sayılarak davaya devam edilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    Kabule göre de, UYAP sisteminde bulunan Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi (TAKBİS) kayıtları üzerinden yapılan güncel sorgulamaya göre; dava konusu taşınmazın 02.112019 tarihli kat mülkiyeti terkin işlemi dava dışı ... Ltd. Şti. adına tescil ediliği anlaşıldığından, güncel tapu kaydı getirtilmek sureti ile terkin işleminin mahkemesince değerlendirmesi gerekmektedir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 18.06.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi