Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2018/5086 Esas 2020/1922 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/5086
Karar No: 2020/1922
Karar Tarihi: 15.06.2020

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2018/5086 Esas 2020/1922 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2018/5086 E.  ,  2020/1922 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 09/12/2015 gününde verilen dilekçe ile üçüncü kişi ile birlikte olma iddiasına dayalı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 15/02/2018 günlü karara karşı davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/725-2018/774 sayılı kararının HMK"nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca kaldırılarak; manevi tazminat talebinin reddine dair verilen 18/09/2018 günlü ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi kararının Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-a maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 6763 sayılı Kanunun 44. maddesiyle HMK’ya eklenen Ek-Madde 1’de öngörülen yeniden değerleme oranı dikkate alındığında 2018 yılı için 47.530,00 TL’dir.
    HMK 362/1-a ve 362/2. maddeleri gereğince temyiz edenin sıfatına göre hükmedilen ya da mahkemece kabul edilmeyen bölümünün miktar veya değeri 47.530,00 TL’yi geçmeyen davalara ilişkin bölge adliye mahkeme kararlarının temyizi kabil değildir. Kesin olan kararların temyizinin istenilmesi halinde Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi tarafından bu konuda temyiz dilekçesinin reddine karar verilebileceği gibi, verilmemiş olması halinde Yargıtayca da temyiz isteminin reddine karar verilebilecektir.
    Davacı, ilk derece mahkemesince verilen karara karşı istinaf yoluna başvurmayarak hükmedilen miktarı kabul etmiş ve bu miktar davacı yönünden kesinleşmiştir. Temyize konu edilen miktar, yukarıda belirtilen temyiz kesinlik sınırının altında kaldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararı kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyizinin istenilmesi halinde, Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi tarafından bu konuda temyiz dilekçesinin reddine karar verilebileceği gibi, verilmemiş olması halinde Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilecektir. Bu nedenle, davacının temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz dilekçesinin HMK 362/1-a maddesi gereğince REDDİNE ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 15/06/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.