12. Ceza Dairesi 2014/11078 E. , 2015/1205 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat
Hüküm : 2.701,46 TL maddi, 3.500 TL manevi tazminatın
davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Gerekçeli karar başlığında hüküm duruşmasında hazır bulunan Cumhuriyet Savcısının isim ve sicil bilgilerine yer verilmemiş olması ve 23.05.2013 olan dava tarihinin 25.03.2013 olarak yazılmış olması, mahallinde ilavesi ve düzeltilmesi mümkün yazım eksikliği ve yanlışlığı olarak kabul edilmiş, manevi tazminat miktarı belirlenirken objektif bir kriter olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre, tazminat davasının kesinleştiği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle, hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak bir şekilde, hak ve nasafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, davacının tutuklu kaldığı süre dikkate alındığında hükmedilen manevi tazminat miktarının bu ölçülere uymayıp eksik tayini temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- 5271 sayılı CMK"nın 142/1. maddesine göre koruma tedbirleri nedeniyle tazminat istemlerinin kararın kesinleştiğinin ilgilisine tebliğinden itibaren üç ay ve her halde kararın kesinleşme tarihini izleyen bir yıl içinde dava konusu edilebileceği, tazminat davasına dayanak teşkil eden ... Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/4 Esas – 2010/78 Karar sayılı ceza dava dosyası incelendiğinde; sanığın (davacının) kasten öldürme suçundan tutuklu kaldığı ve yargılama sonunda 06.04.2010 tarihinde beraatine hükmedildiği, kararın temyiz incelemesi sonucu 28.05.2012 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının 23.05.2013 tarihinde açıldığının ve beraat hükmü içeriğinde, CMK"nın 141/2. ve 232/6. maddelerinde belirtildiği şekilde ilgiliye ayrıntılı olarak tazminat hakkının bulunduğunun, başvuru merci ve süresinin hatırlatıldığının da anlaşılmasının karşısında, beraat hükmünün kesinleşme şerhli örneğinin davacıya tebliğ edilip edilmediğinin mahal mahkemesinden de sorulmak suretiyle, şüpheye yer vermeyecek şekilde belirlenerek, davanın süresinde açılıp açılmadığının tespit edilmesinden sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Dairemizce yapılan temyiz incelemeleri sırasında aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı olarak birden fazla davanın açıldığının tespit edildiğinin anlaşılması karşısında; hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı açılmış dava olup olmadığının ilgili birimlerden sorulup, Ulusal Yargı Ağı Sistemi (UYAP) üzerinden de araştırılarak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
Yasal faizin tutuklama tarihinden itibaren talep edilmesi karşısında, kabul edilen maddi ve manevi tazminat miktarlarına gözaltı tarihi olan 14.11.2009 tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 26.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.