Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/1897 Esas 2020/5794 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1897
Karar No: 2020/5794
Karar Tarihi: 19.10.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/1897 Esas 2020/5794 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı ile davacı murisi arasında hayat sigorta poliçesi kapsamında emekli maaşı bağlanması işlemi yapılmıştır. Sigorta poliçesi gereği muris öldüğünde vefat tazminatından davalı sorumludur. Ancak, davacı yakını öldüğünde vefat tazminatı talep hakkı bulunmamaktadır. Davacı avukatı, biriken emekli maaşı ile vefat teminatı tutarının gerçek değerinin uyarlama suretiyle hesap edilmesi gerektiğini belirterek, davalıdan 7.000,00 TL'nin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle tahsilini istemiştir. Mahkeme, vefat tazminatı talebinin reddine karar vermiş ve birikmiş emekli maaşlarına ilişkin talep yönünden karar vermemiştir. Ancak, HMK'nun 297/2. maddesi gereği, hakimin her bir talep yönünden olumlu ya da olumsuz karar vermesi zorunludur. Bu nedenle, mahkeme kararı bozulmuştur. Kanun maddeleri: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, 297/2. madde.
17. Hukuk Dairesi         2020/1897 E.  ,  2020/5794 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın reddine ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davacı murisi ile davalı arasında 31.10.1990 tarihinde imzalanan ... Sigorta Poliçesi gereği murisin poliçe hükümlerine göre 5 yıl prim ödediğini, poliçede ölüm teminatı olarak son ödenen primin 500 katının ödeneceğinin kararlaştırıldığını, 1995 yılında murise emekli maaşı bağlandığını, 1-2 seferden sonra maaş alımının unutulduğunu, sigortalının biriken maaşları alamadan öldüğünü, vefat teminatı olarak 34,62 TL. hesaplayan davalının poliçeyi ihlal ettiğini belirterek davalı uhdesinde kalan birikmiş emekli maaşı ile poliçedeki vefat teminatı tutarının gerçek değerinin uyarlama suretiyle hesap edilmesi gerektiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 7.000,00 TL"nin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı taraf, davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacı murisine poliçe gereği emekli maaşı bağlanması işleminin yapıldığı 12.12.1995 tarihine kadar ölümün gerçekleşmesi halinde vefat tazminatından davalının sorumlu olduğu, olayda ise davacı yakını sigortalının 20.11.2011"de öldüğü ve davacının davalıdan vefat tazminatı talep hakkı bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davaya konu edilen vefat teminat bedelinin talep edilemeyeceğine ilişkin mahkeme kabulünde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, hayat sigorta poliçesi nedeniyle vefat teminat bedeli ve birikmiş emekli maaşlarının tahsili istemine ilişkindir.
    Davacı taraf, poliçedeki vefat tazminatı ve yine poliçe gereği ödenmesi gereken emekli maaşlarının birikmiş tutarlarının tahsili istemiyle dava açmıştır. Davacının talep edebileceği miktarın saptanması bakımından alınan 11.07.2013 tarihli kök raporda; davacının vefat tazminatı talep hakkının bulunmadığı, davalı tarafından ödenmesi gerektiği halde ödenmemiş emekli maaşlarından davacı hissesine düşen miktarın ise 8,44 TL. olduğu yönünde görüş bildirilmiştir. Mahkemece, rapor doğrultusunda vefat tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ve birikmiş emekli maaşlarına ilişkin talep yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir.
    Oysa; davacının talebi, vefat tazminatı ve birikmiş emekli maaşlarına ilişkin olduğundan; 6100 sayılı HMK"nun 297/2. maddesi gereğince, hakimin her bir talep yönünden olumlu ya da olumsuz karar vermesi zorunluluğu gözetildiğinde, anılan yasa hükmüne aykırı biçimde, davacının birikmiş emekli maaşları talebi hakkında kararın gerekçesinde hiçbir değerlendirme yapılmayışı ve bu talep için olumlu ya da olumsuz hüküm tesis edilmeyişi doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 19/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.