Müstehcenlik - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/24084 Esas 2016/4795 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/24084
Karar No: 2016/4795
Karar Tarihi: 14.03.2016

Müstehcenlik - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/24084 Esas 2016/4795 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, bir kişinin müstehcenlik suçundan mahkum olduğu bir davada temyiz başvurusunu inceledi. Başvuru süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, gerekçeli kararın sanığın kapalı olan adresinde tebliğ edildiği ancak bu işlemin Kanuna uygun yapılmadığı ve sanığın kusurunun bulunmadığı ortaya çıktı. Bu nedenle, sanığın yerinde görülen eski hale getirme isteği onaylandı. Mahkeme, davayı yapılan incelemeye dayanarak müstehcenlik eyleminin Kanunda öngörülen suç tipine uyduğunu ve doğru olarak nitelendirildiğini belirtti. Sanığın adli sicilinde tekerrüre esas mahkûmiyet kaydı bulunmasına rağmen mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmaması gerektiği belirtildi ve TCK'nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği vurgulandı. Bu nedenle, temyiz başvurusunun reddedilmesine karar verildi. Kanun maddeleri ise 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi ve TCK'nın 53/1-b maddesi olarak belirtilmiştir.
18. Ceza Dairesi         2015/24084 E.  ,  2016/4795 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Müstehcenlik
    HÜKÜM : Mahkumiyet
    KARAR
    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, gerekçeli kararın, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun, 11/01/2011 tarih ve 6099 sayılı Kanunun 5. maddesiyle değişik 21/2. maddesine göre sanığın mernis adresinde değil, kapalı olan adresinde tebliğ edildiği, dosyaya sunulan yerleşim yeri belgesi de dikkate alındığında, tebliğ işleminin Kanuna uygun yapılmamasında sanığın kusurunun bulunmadığı anlaşıldığından, Kanunda belirtilen şartları taşıması nedeniyle sanığın yerinde görülen eski hale getirme isteğinin kabulüne karar verilerek ve sanığın dilekçe tarihi olan 20/10/2011 tarihli hükmü öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak kabul edilerek dosya görüşüldü:
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
    Sanığa yükletilen müstehcenlik eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
    1- Sanığın adli sicilinde tekerrüre esas mahkûmiyet kaydı bulunmasına rağmen mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanması gerektiği gözetilmemiş ise de, aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
    2- TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağı ortadan kalkmış ise de, bu husus infaz sırasında gözetilebileceğinden bozmayı gerektirmediği,
    Anlaşıldığından, sanık ..."nun ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 14/03/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.